Google Play Store
App Store
Ne felaket ne de tozpembe tablo

ABD'nin 46. başkanlığına Joe Biden’ın seçilmesiyle birlikte Ankara-Washington ilişkilerinde hangi konuların öne çıkacağı ve Biden’ın yaklaşımının nasıl olacağı merak konusu. Siyaset Bilimci Doç. Dr. Behlül Özkan’a göre, Biden siyasi ilişkilerini daha kurumsal bir çerçevede kuracak. Yeni dönemde Ankara’yla kurulacak ilişkiler ise Trump döneminde olduğundan farklı olacak.

Doç. Dr. Özkan, Amerika’da başkanların girdiği ikinci seçimi genellikle kazandığını ancak Trump’ın bunu gerçekleştiremediğine dikkat çekti. “İnsanlar sırf Trump’ı göndermek için sandığa gitti” diyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her zaman kutuplaştırdığınız da kazanamıyorsunuz. Türkiye’de de benzer bir durumu İstanbul ve Ankara’daki seçimlerde yaşadık. Ekonomik anlamda işler iyi gitmediğinde, siz ne kadar toplumu kutuplaştırıp kendi cephenizi konsolide etmeye çalışsanız da cephenizde kayıplar oluyor. Konsolide ettiği kendi cephesinde oyunu artırdı. Ancak diğer cephede Trump nefreti o kadar yüksek ki, insanlar sırf Trump’ı gönderebilmek için sandığa gidip, oy kullandı. Amerika’da seçime katılım oranı düşüktür. Trump bu kadar kutuplaşma yaratmasaydı, iktidarda olacaktı.”


Biden’ın deneyimli bir siyasetçi olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Özkan, “Biden seçim sürecini çok stratejik oynadı. Beyaz, mavi yakalı işçi sınıfı, Demokrat Parti’nin klasik oy deposu… Trump, kültürel kotlar üzerinde oynayarak bunları kazanmıştı ancak Biden geri alabildi. Amerikan sisteminde radikal değişiklikleri beklememek lazım. Obama bile son derece merkezde siyaset yapabildi. Reagan döneminden başlayan işçi sınıfının sosyal güvence ve ekonomik kaybını geri çeviremediler. Biden’dan da farklı bir şey beklemiyorum” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Özkan, Amerika’nın yeni dönemde Ortadoğu’da kuracağı ilişkiyi ve dış siyasetteki tutumunu şu sözlerle değerlendirdi: “Ortadoğu’ya en önemli etkisi İran konusunda olacak. Obama çok uzun süre nükleer enerji ve nükleer silahlar konusunda İran’da anlaşma yapmaya çalıştı. Trump, bu anlaşmayı yok saydı. Anlaşmanın şartlarına uymayacağını açıklamıştı. Biden’ın burada tekrar müzakerelere dönmesi beklenir. Bir de tabi Biden soğuk savaş döneminde de siyaset yapmış bir siyasetçi. Bu bağlamda NATO ve Transatlantik farkını çok önemseyecektir. Trump’ın arka plana attığı Transatlantik ve NATO ilişkilerini Biden’ın, tersine çevireceğini düşünüyorum. Transatlantik ilişkileri de Amerika’nın eski müttefikleriyle Japonya, Kore ile tekrar ilişkileri restore etmesi beklenebilir.”

ne-felaket-ne-de-tozpembe-tablo-803474-1.

ERDOĞAN ZİYARETİ

Biden’ın Ankara’yı çok yakından bilen bir siyasetçi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özkan, “Türkiye’ye bir siyasetçi olarak 70’li yılardan beri gelip gittiğini biliyoruz. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de ilişkileri yakın zamana kadar çok iyiydi. Hatırlarsınız 2012’de ameliyat sırasında Biden gelip, Erdoğan’ı ziyaret etmişti” dedi.

Biden’ın siyasi ilişkilerini Trump’a göre daha kurumsal bir çerçevede yürüteceğini aktaran Doç. Dr. Behlül Özkan, sözlerini şöyle noktaladı: “Bir taraf diyor ki ‘Biden Türkiye ilişkileri felaket’ olacak. Bir taraf da diyor ki, ‘İnsan hakları meseleleri vs. ile Biden Türkiye’nin iç politikası iyi olacak.’ İkisini de beklemiyorum. Ne felaket ne de tozpembe bir tablo olur. En önemli fark; Trump döneminde ilişkiler Trump ile Erdoğan arasında kuruluyordu. Hatta aileler arasında da kurulan bir ilişkiydi, bu artık sona erecek. TSK’nin Milli Savunma Bakanlığı’nın çok daha bu ilişkilerde ön plana geçeceğini görüyoruz. Dış politika Trump dönemindeki gibi iki başkan bir araya gelerek yapılan görüşmeler üzerinden ilerlemeyecektir. Bu da Erdoğan’ın pek sevdiği bir tarz değil. Erdoğan iki lider bir araya gelerek, çözelim gibi bir siyaset izliyor. Biden döneminde Amerikalılar kendi çıkarları için masaya oturup, pazarlık edecekler.”