‘Evlilik’ şartı ile çocukları istismar edenlerin affedilmesine yönelik teklif, tepkilerin ardından ‘şimdilik’ bir kez daha rafa kaldırıldı. AKP, 18 yıllık iktidarı boyunca çocuk istismarcılarının affedilmesi için türlü yollara başvurdu

Ne ilk deneme ne de son olacak

HÜSEYİN ŞİMŞEK

Modern hukukta 18 yaşının altındaki herkes 'çocuk' olarak kabul edilirken AKP iktidara geldiği günden bu yana çocuklarla evlenenlerin affedilmesi için çaba sarf etmekten vazgeçmedi. Bu konuda TBMM'de komisyon bile kuran ve Diyanet temsilcilerini bu komisyonda konuşturan AKP, salgın kaosunda bir kez daha girişimde bulundu ancak tepkiler üzerine "salgın sonrasına" bıraktı.

Koronavirüs salgınını gerekçe göstererek adli suçluları tahliye eden AKP, bu süreçte çocuk istismarcılarını "izin" görüntüsü altında serbest bırakırken "evlilik" şartıyla çocuklara tecavüz edenleri de affetmeye çalıştı. 14-18 yaş arasındaki çocuklarla evlenenlerin "aile bütünlüğünü sağlamak" iddasıyla şikayetçi olmamaları durumunda bir kez olmak üzere affını öngören düzenleme, tepkilerin ardından "şimdilik" rafa kaldırıldı.

ALGI OLUŞTURACAK TANIMLAR

AKP, çocuklara cinsel istismarda bulunanları, tepki çekmemek için farklı kelimelerle tarif ederek affın kapılarını açmaya çalışıyor. İktidarın bu kişiler için kullandığı tanımlar arasında "Akran evliliği mağdurları, evlilikte yaşa takılanlar ve erken yaşta evlilik yapanlar" yer aldı. AKP'li Adalet Bakanları'nın ajandasından çıkmayan bu kişiler için her fırsatta girişimde bulunuldu.

2009 yılında hem Mehmet Ali Şahin'in hem de Sadullah Ergin'in Adalet Bakanlığı döneminde bu konudaki ilk somut adım atıldı. O yıla kadar TBMM Genel Kurulu'nda ve çeşitli toplantılarda bu konuyu dile getiren ve "Mağdur aileler çözüm bekliyor" diyen AKP'liler, TBMM çatısı altında bir komisyon kurdu. 6 üyeli komisyonun üç üyesi AKP'li milletvekillerinden oluşurken komisyonun ismi ise TBMM Erken Yaşta Evlilik İnceleme Komisyonu oldu. Yıl içerisinde sekiz toplantı yapan komisyonda bilgisine başvurulan kişiler arasında, Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürü, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcileri yer aldı.

Bu komisyondan istediği sonucu alamayan AKP, 2012 yılında komisyon raporundan yola çıkarak Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın çalışma yapmasını istedi. 2015 yılına gelindiğinde ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne "Türkiye'de evlilik tercihleri" isimli bir rapor hazırlatıldı ve erken evliliklerin "coğrafi nedenlerle" kaynaklandığına yönelik tespitler bu rapora eklendi.

BİZ İSTEMESEK DE OLUYOR

AKP, Bekir Bozdağ'ın Adalet Bakanı olduğu 2016 yılında TBMM'ye çocuk evlilikleri ile ilgili bir teklif sunuldu. Teklifte istismarcının hakkında şikayet olmaması ve evlenmek için çocuğun rızasının bulunması durumunda affedilmesi öngörüldü. Bozdağ o dönem düzenlemeye duyulan ihtiyacı, "Toplumumuzda tasvip etmesek de bu olaylar ülkemizde yaşanıyor. Erken yaşta evlilikler istemesek de olmaya devam etti. Bu evlilikler oluyor ama yaş tutmadığı için resmi nikah yapılamıyor. Doğum hadisesi olduğunda doktor bu durumu savcılığa bildiriyor. Böyle olunca çocuk ve anne dışarıda erkek ise hapse giriyor" şeklinde anlattı. Bu teklif, muhalefetin ve özellikle kadın örgütlerinin yoğun tepkilerinin ardından, "Mutabakat oluşana kadar" geri çekildi. 2019 yılının Ocak ayında da bu yönde demeçlerde bulunan AKP'liler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı işaret ederek, "O isterse olur" dedi ancak muhalefetin tepkisi ve gündemdeki ekonomik gelişmeler, bu teklif için somut adım atılmasına engel oldu.

AKP'nin dört yıl sonra TBMM'ye sunmak için hazırladığı ancak özellikle sosyal medyada gördüğü büyük tepkinin ardından işleme konulmayan yeni kanun teklifinden ise vazgeçilmedi "şimdilik" kaydıyla rafa kaldırıldı.

Teklifin salgın sürecinde yasalaşamayacağını ifade eden AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Şu anda gündeme gelmedi ancak üzerinde çalışıyoruz" dedi.

TEKLİF DAHİ ETMEYİN!

42 baro başkanı ortak bir açıklama yayımlayarak “Çocuk istismarına affı bir daha gündeme getirmeyin, teklif dahi etmeyin” dedi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu 42 baronun başkanı tarafından yapılan ortak açıklamada, çocuk istismarına affın bir daha gündeme getirilmemesi, teklif dahi edilmemesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada “Barolar olarak hukukçu ve insani yanımızla bir kez daha çocuk istismarının affı olmaz diyoruz” denildi.

Açıklamada, 2016 yılından beri defalarca gündeme getirilen çocukların istismarcılarıyla evlenmeleri halinde cezasızlık getirmeye yönelik yasa teklifinin Meclise sunulacağına ilişkin gerçekliği teyit edilmeyen bir belgenin sosyal medyada dolaşıma sokulduğu kaydedildi. Ancak buna rağmen belgenin sosyal medyaya yansımasının kamu vicdanında çok büyük rahatsızlık yarattığı belirtilen açıklamada, bunun toplum nezdinde ne derece hassasiyetle takip edildiğini ve konuya ne derece önem verildiğini gösterdiğine dikkat çekildi.

Böyle bir düzenlemeye gidilmesinin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere, Anayasa’nın 90. ve 14. maddelerine ve Çocuk Koruma Kanunu’muza açıkça aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, “Hukukun evrensel ilkelerine ve çocuğun üstün yararına aykırı olacak bir düzenlemenin bir daha ülkemizin gündemine getirilmemesi, teklif dahi edilmemesi gerektiğini belirtiyor, barolar olarak hukukçu ve insani yanımızla bir kez daha çocuk istismarının affı olmaz diyoruz” denildi.