Ne şiş yandı ne kebap!

Maç başlamadan ön analiz yaparsak: Galatasaray’ın son üç yılda yapmış olduğu transferlerden almış olduğu verim tartışmaya açık olsa bile, yeni başladığı restorasyon süreci içerisindeki takım kurgusu, gençleşme özelliği üzerinden, daha fazla topla oynayan oyuncu tercihleri ile farklı bir format beklentisini de ister istemez beraberinde getiriyor.

Trabzonspor ile aynı format oyun oynamaları maç açısından da kolay gibi görünse de üstünlüğü belirleyecek olan, topa sahip olma, üçüncü bölge taktiksel oyunu uygulayan ve kadro bütünlüğündeki oyuncu formatını iyi kullanan takım avantajı kazanacağı açık.

Trabzonspor'un sahada 4-1-4-1 dizilişinin Galatasaray açısından avantajı genç kadro dinamiğiyle topa sahip olma oranını en az yüzde 50-50 oranına getirdiği an oyunu kontrol edebilir, eğer üste çıkarırsa oyunu lehine çevirme şansına sahip olabilir. Çünkü yumuşak bir kadronun ki hele hele orta alanda Berkan’ın tek kalması ve çift ön libero oynayacak oyuncuların defansif özelliklerinden ve ikili mücadele kazanmalarından çok, topla oynama becerilerinin öne çıkması Galatasaray için büyük dezavantaj yaratmaktı. Bu bölge sarı-kırmızılıların yumuşak karnı.

Maçın çözüleceği yer burası olacak.

Aynı şekilde Berat’ın ön libero olarak tek kalması da Galatasaray için avantaj görünmekte. Fakat Galatasaray’ın geçiş oyunundaki taktiksel bütünlüğün daha oturmamış olması, orta alan üstünlüğünün Trabzonspor’a geçmesine neden olabilir.

Trabzonspor’un ön beşlisindeki Hamsik, Bekasetas ve özellikle Nwakaeme, Trabzonspor için çok özel olan bu oyuncuyla beraber maç içinde ağırlıklarını hem oyun için hem de skor için çok yüksek olarak hissettirecek oyuncular.

Galatasaray’ın kaleci ve defans kurgusundaki üstünlüğü maçı dengede tutmak için önemli avantaj. Ama, Galatasaray’ın maçı alması ancak, takım bütünlüğü sağlanarak oynanacak taktiksel geçiş oyunundaki başarısında olacak.

Eğer Galatasaray, Trabzonspor’un ön beşlisini kendi birinci bölgelerine-yani defans hatlarına iter ve çıkmalarına engel olacak baskıyı kurarsa, Trabzonspor’un en önemli gücü olan hücum oyuncularını kendi kalesinden 50-60 metre uzakta tutmuş olur ki-bunu 90 dakika içinde uzun süreli tutarsa; o mesafeyi sürekli koşmak zorunda kalacak olan, yaş olarak yüksek ve yetenek olarak üst oyuncuları oyundan düşürme şansı olabilir. O yüzden, oyunu ikinci bölgede tutup, defans bölgesine baskı yapması topu kullanma becerisi yüksek oyunculara geçişini engellemeli.

Tam tersi durumda, Trabzonspor’un üçüncü bölge oyununa izin verir ve çıkmazsa, Trabzonspor’un maçı kazanma koşulları çok fazla olur.

Galatasaray’ın maçı forse edeceği bölgeler kenar oyunları olacak. Özellikle Van Aanholt, Yedlin ile İsmail, Peres eşleşmesindeki kenar oyuncuların birbirlerine karşı üstünlükleri önlerindeki oyuncuların taktiksel ikili oyunları ile beraber belirleyici olacak. Ve Trabzonspor’un kenar ön oyuncuları Nwakaeme ile Ömür’ün oyun yeteneklerinin üstün olmasına rağmen, defans devamlılıklarının düşüklüğü, Galatasaray’ın kenar oyuncuları Kerem ve Emre’nin ancak yüksek oyun temposu ile ikili oyun içinde avantaj yakalayabilir.

Trabzonspor oyunu rakip birinci bölgesine yığdığı an gol bulmaması mümkün değil. Çok etkili olduğu yer forvet hattı olmasının yanında, zayıf olan defans kurgusunu da öne çıkartarak kaleye mesafe koyup onların oyun içinde kalmasına neden olabilir.

Trabzonspor yediğinden fazla atmak zorunda. Roma’nın her iki maçında olduğu gibi-yüksek kalibreli takımlara atamazsa bu defans kurgusu yüzünden muhakkak gol yer.

Gelelim maça:

İlk 10 dakika içinde Galatasaray’ın Halil’in oynamasıyla beraber önde baskı kurarak Trabzonspor’un oyun kurmasına engel olmaya çalıştı.

Her iki takımın özellikle Galatasaray’ın Savunma set oyununu ikinci bölgede tutmaya çalışması başlangıç olarak önemli hamleydi. Çünkü, Trabzonspor’un birinci bölgeye geldiği her pozisyon içinde gol şaşını taşıma özelliğine sahip.

19. dakikadaki baskının kazandırdığı topun Trabzonspor’un en zayıf halkası olan stoper Edgar le’nin de hatası golü getirdi.

İlk 30 dakika içinde Galatasaray deplasman takımı olmasına rağmen istediğini oynayan takım oldu. Özellikle ön baskı ve ikinci bölge savunma anlayışı maç avantajını Galatasaray lehine çevirdi.

32.dakikada İsmail’in pozisyon hatası Kerem ve özellikle Halil’in maç başından beri ortaya koyduğu olumlu performansıyla beraber yaptığı asist Emre’nin ikinci golü atmasına neden oldu.

36. dakikada İsmail ve Ömür’ün çıkmasıyla Yusuf ve Trondsen oyun girdi. Bu erken hamle skor için avantaj görünse de Avcı için kadro oluşumundaki hatayı ve tartışmayı da beraberinde getirir. İlk 36 dakika içinde iki performans değişikliği teknik direktör zaaftır. Bu hamle Avcı’nın maça iyi hazırlanmadığını gösterir. Avcının eğer bir A planı var-idiyse, bu değişiklikler o planının çöktüğü anlamına gelmektedir. Buradaki en acı olan ise, çıkardığı iki oyuncuyu ki özellikle Ömür’ü seyirciye yem yapmasıydı. En azından oyuncularını koruma adına kendi hatasını telafisi için ilk yarının sonunu beklemeliydi.

41. dakikada birinci bölgede en etkili oyuncularından olan Bakasetas’ın topla buluşup ki Berkay’ın o boşluğu kapaması gerekken asisti Cornellius için kolay pozisyon ve gol oldu.

İlk 45 dakika için istediği oyunu ki özellikle en büyük zaafı orta alandaki yumuşak yanı olmasına rağmen ikili üçlü sıkıştırmalar ile kapatmayı başaran Galatasaray, Trabzonspor’u çok az birinci bölgeye sokmayı başarması skoru ve oyunu dengede tutuyor.

İlk yarı için Trabzonspor’da Berat ve Bakasetas ile Galatasaray’da Halil, Kerem, Emre ve Van Aanholt etkili isimlerdi.

İkinci yarı başlarken Galatasaray Babel ve Aytaç’ı Morutan ve Emre Kılıç ile değiştirirken, Terim, öncelikle Aytaç ile orta alanı kapatıp daha direnci yükseltmek isterken ve Babel ile de topu önde tutup takımın önde kalmasını sağlamayı çalışacaktır. Tabii bu değişiklikler Galatasaray’ın biraz daha geri de oyunu kabul etmesine neden olabilir.

Özellikle Morutan’ı oyundan çıkartıp Aytaç’ı girmesi, topun Galatasaray’da kalmasına engel olacağı gibi, iyi performans gösteren Morutan’ın öz güveni bakımından olumsuz etkisi olabilecektir. Terim, Kasımpaşa maçında da İkinci yarının başında da yaptığı değişikle maçın berabere bitmesine neden olmuştu.

İkinci yarıda, Yedlin Nwakaeme eşleşmesinde Trabzonsporlu oyuncu ağırlığını iyice ortaya koyup Yedlin’e karşı pozisyon üstünlüğü sağladı ve Trabzonspor pozisyon bulma avantajını bu bölgeden bulmaya çalıştı.

62.dakikada Nwakaeme’nin çok yıprattığı sağ kanattan bu sefer Hamsik girerek Nwakaeme’ye golü attırdı.

Ve maç sonu…

Terim, iyi başladığı oyun taktiğini, yine kendi hamleleriyle etkisiz kılarak maçın berabere bitmesine neden oldu ki bu zor bir deplasman için makul bir sonuç.

Avcı ise, iyi hazırlanmadığı maçta, kendi taktiksel oyun formatından ziyade oyuncu yetenekleri sayesinde maçın berabere bitmesiyle rahat görüntü sergiledi.

Her iki teknik direktörde kaybetmemek üzere strateji ile sahadan mutlu ayrılmış oldu.

Trabzonsporlu Berat ve Galatasaray’dan Halil’in çok iyi performans gösterdiklerini özellikle belirtmek isterim. Çok iyilerdi…