Ne varsa gençlerde var
Geçtiğimiz hafta iki önemli etkinlikte konuşmacı olarak yer aldım. Her ikisinde de temel konu Türkiye’ de Telif Hakları ve Müzik Meslek Birlikleri’nin yapısıydı. Birinci toplantı CHP Parti Okulu’nun gençlere yönelik bir çalışma ve eğitim kampında; ikinci toplantı ise sevgili Osman Ataman’ın davetiyle çevrimiçi olarak Taksim Toplantıları kapsamında gerçekleştirildi. 1977 yılından beri süregelen Taksim Toplantıları’na bugüne kadar Türk ve yabancı 6 Cumhurbaşkanı, 8 Meclis Başkanı, 10 Başbakan, 20 Genel Başkan, 98 Bakan, 10 Büyükelçi ve 65 uzman kişilik Onur Konuşmacısı olarak katılmış. 241’inci konuşmacı olarak katıldığım bu toplantıda mesleğinde uzmanlaşmış tecrübeli bir dinleyici kitlesiyle paylaştım bilgilerimi.
CHP’nin gençlik kampında ise Türkiye’nin dört bir yanından gelen pırıl pırıl gençlerle sohbet etme ve tanışma şansı buldum. Gençlerin siyasete katılmasını, ülkemizin geleceği açısından çok önemli bulduğumdan izninizle size kısaca bu yapıdan söz etmek istiyorum. CHP’nin, önümüzdeki dönemlerde partinin yönetim kadrosunu oluşturmak için başlattığı bu parti okulu; parti içi eğitimden beslenmiş, özgüven sahibi, yoldaşlık kültürüne sahip, birbirine güvenen bilinçli genç üyelerin çoğalmasını ve yönetimde söz sahibi olmasını hedefliyor. Bu fikir ilk kez 2012 yılında yapılan tüzük ve yönetmelik değişiklikleri ile hız kazanmış, ilk hedef olarak belirlenen parti örgütleri için eğitmen yetiştirme projesi 81 ilde hayata geçmiş.
Parti içi eğitimle ilgili çalışmalar 2011-2014 yılları arasında Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı; 2014-2016 yılları arasında, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu 2016’dan itibaren ise Genel Başkan Başdanışmanı ve 24-26. Dönem Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı sorumluluğunda yürütülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ne yeni kadrolar yetiştirmek için kurulan parti okulu 4 ana eksen üzerinden çalışmalarını sürdürmekte.
1-Partiye kadrolar yetiştirmek için (Gençlik akran temel siyasi eğitimi-gençlik kampları-eğitici eğitimi-eğitmen geliştirme programı-sosyal demokrat liderlik eğitimi)
2-Seçilmişler için (Yönetici eğitimi-belediye meclis üyeleri için yerel yönetim eğitimi-il genel meclisi üyeleri için yerel yönetim eğitimi)
3-İktidar yürüyüşüne doğrudan destek için (Sokak örgütlenmesi eğitimi-yurtiçinde ve yurtdışında sandık güvenliği eğitimi-çözüm odaklı düşünme eğitimi)
4-Partililerin gelişimi içinse (Üyelerin temel siyasi eğitimi-sosyal demokrat ideoloji eğitimi-sosyal demokrat politikalar eğitimi)
Bu kamplar önce sosyal demokrat bir birey sonra CHP de üst düzey bir yönetici olabilmek için asgari şartları sunuyor gençlere. Gördüğüm kadarıyla Manisa’dan Muş’a, Samsun’dan Van’a kadar çok sayıda genç hem demokrasinin genel kurallarını kendi yaşıtlarıyla bir arada öğreniyor, hem de farklı şehirlerin, farklı etnik yapıların kültürlerini birbirlerine aktarıyor. Ben açıkçası çok umutlandım gençlere yönelik bu yapılanmadan ve de onlara gereken değerin verilmesinden. Bunda Prof. Dr. Aytuğ Atıcı kadar kendisi de çok genç bir hukukçu olan Gamze Pamuk Ateşli’nin de -Bu ismi yazın bir kenara- payı yadsınamaz.
Son olarak Kilyos’taki bu eğitim kampında Şırnak’tan gelen sevgili kardeşimizin bir sorusunu ben de bütün radyo, televizyon, müzik çalan kafe, bar ve umumi mahal yetkililerine sorayım. Niye Türk Halk Müziği ve geleneksel müziğimiz hiçbir yerde çalınmıyor? Gerçekten de niye?