Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 'kur korumalı mevduat' hesaplarında dövizden dönüşlerin payının yüzde 49 olduğunu ifade etti. Ekonomiyi değerlendiren Nebati, "En büyük problemimiz enflasyon. Başka bir problemimiz yok" dedi. Nebati, kuru etkileyen faktörün ise psikoloji olduğunu iddia etti.

Nebati: En büyük problemimiz enflasyon, başka bir problemimiz yok

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Habertürk - Bloomberg HT ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Nebati, Türkiye'nin en büyük probleminin enflasyon olduğunu belirtti ve 'başka bir probleminin olmadığını' öne sürdü.

Kur korumalı mevduat hesaplarıyla ilgili konuşan Bakan Nebati, bu hesaplarda dövizden dönüşlerin oranının yüzde 49 olduğunu ifade etti. Nebati 20 Aralık akşamı ise dövize müdahale edilmediğini savunarak, "20 Aralık akşamı hiç bir şey yapmadık" dedi; kuru etkileyen faktörün ise psikoloji olduğunu iddia etti.

Londra'da yabancı yatırımcılarla yaptığı görüşmeye ilişkin de değerlendirme yapan Nebati, "Toplantı sonrasında aldığımız tepkiler çok olumluydu. Yatırımcının gözlerinden anlıyorsunuz. Gözler gerçekten önemli. Bakışından, duruşundan. Tam zamanında başlayıp tam zamanında bitirdik. Mutlu ayrıldıklarını gördük. Dönüşte bir iki tane yalan dolan haberler dışında bir eleştiri yok" ifadelerini kullandı.

Bakan Nebati’nin sözlerinden satır başları şöyle:

"10 MİLYAR DOLARI AŞAN BİR DÖVİZ BOZUMU OLDU"

"20 Aralık 2021 Türkiye için önemli günlerden biriydi, tarihe geçen bir gün oldu. Ekonomik manifesto açıklandı ve etkisini gösterdi.

Kur Korumalı Mevduat başlarken, ilk andan itibaren Türkiye'de çok ciddi bir şekilde talebin oluşmasına ve oraya doğru yönelişin ivme kazanarak başlamasına neden oldu.

Önce bireyseller, sonra tüzeller, son ve en önemli ayağı da vergi istisnası ile 31 Aralık'a kadar kur farklarını istisna etme imkanı sağladık, günlük girişler hızlı bir şekilde dövizi de tetikledi.

Kur korumalı mevduatla 10 milyar doları aşan bir döviz bozumu ve ona yakın bir TL girişi oldu. Dövizden dönüşlerin payı ise yüzde 49 oldu."

"SEÇİMLERE GİDERKEN MAYIS AYINDA TEK HANELİ RAKAMLARA İNECEĞİZ"

"En büyük problemimiz enflasyon. Başka bir problemimiz yok. Enflasyon bir süre mevcut seviyelerde devam edecek, yaz aylarında gevşeme bekliyoruz.

3 ayda yüzde 27-28 düzeyinde bir yükle bu yıla devam edeceğiz. Yaza doğru bu seviyelerin gevşemesini bekliyoruz. Herkes şikayet ediyor ama Türkiye yağışa doydu, barajlar doldu. Gıda ile ilgili üretimde bir problem yaşanmayacak.

Yıl sonu enflasyon beklentimiz yüzde 24 civarında. Yarın bir paket açıklayacağız hem özel sektörün hem de kamunun üzerindeki yüklerle ilgili atacağımız adımlarla psikolojiyi tersine çevirmek gayretindeyiz.

Biz seçimlere giderken mayıs ayında tek haneli rakamlara inmiş olacağız. Bu yükü atacağız.

Mayıs 2023’te tek haneli enflasyona ineceğiz. Seçimle tek rakamlarla girmiş olacağız."

“LONDRA’DA EURO NE KADAR, DOLAR NE KADAR DİYE SORSANIZ…”

“Sokaktaki herkesin bildiği bir tek şey vardır, dolar kuru ne kadardır. Döviz kuru da demiyor, dolar kuru ne kadar? Dolar kuru ne kadar, geçen hafta ne kadardı geçen yıl ne kadardı şeklinde bir ifadede bulunuyorum.

Londra'da ‘Euro ne kadar, dolar ne kadar?’ diye sorsanız size nasıl bakarlar? Anlamsız bir şekilde bakarlar değil mi? Türkiye'nin bir gerçekliği daha var, dolara önem veriliyor. Kimse Euro’yu konuşmuyor. Bizim bu gerçekliği bilmemiz lazım. Toplumsal gerçeklikle savaş edilmez.

Türkiye'de kur yükseldiği zaman enflasyona neden oluyor. Bu ifadeden kültürel enflasyon diye bir şey çıkarırsanız zorlamanın ötesinde bir şey çıkarırsınız. Üzüldüm.”

BİR KEZ DAHA: “GÖZLER ÖNEMLİ”

“Toplantı sonrasında aldığımız tepkiler çok olumluydu. Yatırımcının gözlerinden anlıyorsunuz. Gözler gerçekten önemli. Bakışından, duruşundan. Tam zamanında başlayıp tam zamanında bitirdik. Mutlu ayrıldıklarını gördük. Dönüşte bir iki tane yalan dolan haberler dışında bir eleştiri yok.

En önemi şey geldiğinizde birileri sizi arar. Kötü bir şey varsa kimse sizi aramaz. Aldığımız tepkiler çok olumluydu.

Onlar mutlu biz mutlu, şimdi sonuçları görme zamanı. Ama boş bırakmamak lazım, iletişime devam. Önümüzdeki ay Londra'da iklim zirvesiyle ilgili görüşmelerimiz var. Orada katılımcılarla anlaştık, yemek yiyip sohbet edeceğiz. İletişime devam.

Onlara çok açık bir şey söyledim. Win win, biz havuç havuç diyoruz Türkçe'de. Sizin kazancınız sizi ilgilendirir bizimki bizi ilgilendirir. Ulusal çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Adımları atacağız ve benden sıkılacaksınız. İletişime devam.””

“REKABET EDEBİLİR KUR SEVİYESİNİ YAKALAMIŞ DURUMDAYIZ”

“Kur korumalı mevduatta ortalama vade 100 gün. YUVAM 'ı açtık, oradan da giriş başladı. Orada vadeyi uzatıyoruz. 90 milyar dolar mevduatta hesap var, şirketlerimiz 6 ay boyunca dövizi alıp bloke ediyor. Demek ki nakit açısından o paraya ihtiyacı yok. Şirketlerimizin çok güçlü olduğunu gösteriyor. Şu anda gündemimizde (3 aya indirmek) yok.”

“ÖZEL BANKALARA AÇIK MESAJLAR VERİYORUZ”

“Özel bankalara zaman zaman çok açık mesajlar gönderiyoruz. Bu ülke sonuçta bir model değişikliğine gitti. Bu riskin paylaşımında tamamen her şeyi kamu bankalarına yüklersek onlar açısından haksızlık ederiz.

Merkez Bankası çok ucuz bir şekilde fonluyor. Kendi kârlarını artıracak işleri yapsınlar bir şey demiyoruz ama bunu kamu bankalarıyla eşleşecek şekilde getirmeleri onlar açısından da piyasa için de daha iyi olur. Biraz gayret göstermeleri lazım. Kamu bankalarımızda bir sıkıntımız yok, işte sermaye enjekte ediyoruz.

KKM belli bir noktaya geldi, altın. Altında doyum olursa diğer enstrümanları da devreye sokarız. İhtiyaç olursa enflasyon korumalı sistem yoluna da gireriz.”

“ÖĞRETİLMİŞ ŞEYLERİN DIŞINA ÇIKMA ZAMANI GELDİ”

“Öğretilmiş şeylerin dışına çıkma zamanının geldiği bir dönemdi. Dönemin zamanın mekanın konjonktürün hepsinin uyumu olması lazım. Tam uyumu yakaladık.

(Politika faizini önemsizleştirdik, böyle bir ifadeniz oldu mu?) Bakın Türkiye'yi bu tür sığ tartışmalardan çıkarmamız lazım. Her enstrüman kendince değerlidir, biz ekonomiyi yönetiyoruz. Ben fabrikanın başındaki insan değilim. Dolayısıyla ifadelerimize dikkat etmek lazım.

Sadece Türkiye'de kur ve faiz dışında bir şeylerin olduğunu ifade etmek istiyoruz. Realiteyi konuşmak varken sürekli kur faiz, ne oldu sonu 18.36'ya gidiyor. Peki hiçbir şekilde kurla ilişkisi olmayan, dövizle ilgisi olmayan insan kura ilişkin olarak fiyat artırır mı? Türkiye'de artırıyor.

Bunları bir dünyamızdan çıkaralım. Her enstrümanın kendi alanında kabul edilebilir bir şey olduğunu kabul edelim, yolumuza yürüyelim. Buradan siz başka bir cümle çıkarırsanız ben ne yapabilirim ki.

Petrolde Yüzde 10'luk bir artışın enflasyona etkisi 0.6. Bunu en aza indirecek şekilde adımlarımızı atıyoruz.”

“X,Y, Z PLANIMIZ VAR; KURU ETKİLEYEN ŞEY PSİKOLOJİ”

“Bizim A, B, C, D, E, F, G, X, Y, Z planımız, hepsi var.

Fed'in şöyle bir özelliği var. Önceden açıklıyor, piyasa satın aldı zaten. Türkiye de satın aldı. Şu an etkisi yok gibi. Kuru etkileyen şey psikoloji, onu da yönettiğimize göre etkisi en az seviyede olur.

Bundan sonraki atacağımız adımlarda tersine bir durum olacak. Sıkılaştırma gündeminde Türkiye'ye akış olacağını hep birlikte göreceğiz.

Enflasyonla kararlılık devam, onda netiz. Bizim şöyle bir şansımız var, nasıl mücadele edileceğini biliyoruz. 90'lı yıllarda neler yaşadığımızı biliyoruz ve geliştirerek bugünlere geldi. Kuru çözdüğümüzde en büyük sorun alanımızı bir tarafa atmış oluyoruz. Büyüme 5 civarında, hedefimiz o. Enflasyon yıl sonunda 24 üzerinde bir kurgumuz var.

Bunun oynama sıklığını en aza düşürecek de tedbirler alıyoruz. Dengeli büyüyeceğiz, çünkü bizim genç nüfusumuz 13 milyon. 20 OECD ülkesine bedel.

Türkiye'ye yurt dışından turist gelişinin yasaklanıp gevşemelerin olduğu dönemde Türkiye'de her yerde canlılık vardı. Yurt dışı ise bomboştu. Bu şunu gösteriyor, yurt içinde iştahlı bir piyasamız var. İhracat endeksinde herhangi bir düşme yok, siparişler devam ediyor. Kapasite kullanımı gayet iyi.”

“TURİZM GELİRLERİNDE PATLAMA BEKLİYORUZ”

"Ocak ayında ithalat yükseldi, birkaç sebep vardı. Birincisi enerji fiyatlarının yüksekliği. Aralık ayında kur çok yükseldiği için, ithalat ertelendi. Ocak ayında biraz fazla oldu. Bundan sonraki süreçte dengeye gelir. Turizm gelirlerinde ciddi bir patlama bekliyoruz.

Türkiye turist kabul eden Akdeniz ülkeleri arasında ilk kez 1. oldu. Yazla birlikte gerçekten yaz gelmiş olacak. Bir tarafta yarın açıklayacağımız paketler, Kalkınma Bankası imkanları, TCMB'nin sağlayacağı imkanlarla çok güzel bir yola girdik. Yazın turizmle ciddi bir döviz girişi olacak. Döviz fiyatlarında da neler olacağınızı hep beraber göreceğiz. Son olarak Londra'ya bizim de bir selamımız olacak. Türkiye yeni bir cazibe merkezi haline geldi. Sizi yanıltmayacağız"

“KURDA MÜDAHALEYE İHTİYAÇ YOK”

“20 Aralık akşamı hiç bir şey yapmadık. İnsanlar gittiler, işi kendileri çözdüler. Sonrasında ufak tefek olmuştur artık müdahale etmiyoruz. Her şey kontrol altında, müdahaleye ihtiyaç yok. Kurdaki sakinliğe alışkın olmadığımız bizi yoruyor.”