Yerel seçimlere baş döndürücü bir hızla yaklaşıyoruz.

Başımızın dönmesi yaklaşan seçimden ziyade, partilerin belediye başkanlıklarını alabilmek için toplumun gözü önünde yaptıkları pazarlıklar!..

Özellikle ittifak adı altında AKP ve MHP kentleri paylaşmaya çalışıyor.

Bugüne kadar partiler kent ve kentlilerin yaşam standardını yükseltmek, çağdaş yerlerde yaşamak için gerekli olan projelerden, kentleşme ilkelerinden hiç bahsetmedi. Magazinsel açıklamalardan öteye gitmeyen, bazı isimleri pazarlama gayretkeşliği içinde tartışma yuvarlanıp gidiliyor…

•••

AKP’den, rant peşinde koşulduğunu açıkça ilan eden sözler sarfediliyor. MHP kendince önemli 3 kenti eline geçirme telaşını yaşıyor.

Aslında dikkat ediyorum, anahtar durumunda bulunan partiler, büyük partilere nazaran daha çok gürültü koparıyor. Güçlerinden daha fazlasını almak için uğraş veriyor…

•••

Geçenlerde makaleleri karıştırırken OdaTv’de sevgili dostum Yaşar Seyman’ın veciz bir yazısını okudum. Çoktandır benimde düşündüğüm görüşünü paylaşmak istiyorum.

Önce Yaşar Seyman’dan bahsetmek isterim. Yaşar Seyman’ın; aydın, donanımlı, dost canlısı ve de başarılı bir sendikacı olmanın yanı sıra birçok özelliği vardır. Gazetelerde köşe yazarlığı, tiyatro eserleri olan Seyman, CHP’nin ilk kadın Genel Başkan Yardımcısı olmuştur. Çok sayıda ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan aldığı ödüller vardır. Halen CHP Parti Meclisi üyesidir.

•••

Seyman şöyle yazıyor;

“Yerel seçimler konuşuluyor; ama kadınsız!

Günlerdir ülkemiz televizyonlarında yerel seçimler konuşuluyor…

Yorumcuların çoğunluğu erkek olduğu için erkek adayları değerlendiriyor, öneriyor, erkek isimleri üzerinde yoğunlaşıyorlar. Bir tek kadın aday üzerinde konuştuklarını, yorum yaptıklarını, hatta bir kadını önerdiklerini duymadım.
Belediye başkanlığına aday olmadığım için daha objektif dinliyor ve izliyorum.

Bir kez daha yaşasın erkek egemen bakış!... Ne yazık ki kadın konuşmacılar da erkekleri konuşuyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10-11 Kasım tarihlerinde Fransa’nın başkenti Paris’e gidecek. Beraberindeki gazeteciler herhalde Paris’in ilk kadın Belediye Başkanı Anne Hidalgo’yu tanırlar…

Ayrıca bir kadın hakları savunucusu olarak Avrupa başkentlerindeki kadın belediye başkanlarını sizlerle paylaşmak isterim:

İtalya’nın başkenti Roma Belediye Başkanı Virginia Raggi de bir kadın.

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın ilk kadın belediye başkanı Yeşil Sol Partisi eski lideri Femke Halsema da bir kadın. Onu şu sözcüklerle tanıtıyorlar: Cesur, kararlı, adaletli.

İspanya’nın başkenti Madrid Belediyesi 24 yıl sonra el değiştiriyor. Emekli bir kadın yargıç Manuela Carmena Madrit belediye başkanı seçiliyor.

Yunanistan’ın başkenti Atina’ya Dora Bakoyanni, 2002 yılı Ekim ayında yapılan yerel seçimlerde seçilerek 2500 yıllık şehir Atina’ya Belediye Başkanı oldu.

Ankara daha genç bir başkent olduğu için biz de Ankara’ya 1400 yıl sonra bir kadının belediye başkanı olmasını bekleriz. Ufukları çıktıkları ilçeden öteye geçmeyen adaylar peşinden koşmak dururken; bir kadını Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya düşünmek için henüz çok mu erken?...

….Unutmayalım ki kadın değişimin ve dönüşümün en önemli dinamiğidir. Kadın yaşamın rengidir. Kadın evden gidince nasıl evin ışığı sönüyorsa; kadın yaşadığı şehre sırtını dönünce de o şehrin ışığı söner...

•••

Seyman’ın saptaması çok doğru. Kentlerin ışığı sönmesin diye neden siyasi partiler aydınlık bir kadını başkent Ankara’nın ilk belediye başkanı yapmayı düşünmezler?..

Laik demokratik Cumhuriyet’e de bu yakışacaktır!..