Koronavirüs vaka sayılarında son 45 günde en yüksek sayıya ulaşılmasının ardından Sağlık Bakanı Koca, “Bu sonucu bekliyorduk” dedi. Açıklamanın ardından neden önlem alınmadığı merak konusu oldu. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Pala “Bunu söyleyen kişi bu süreçte Türkiye’de pandeminin yönetimiyle ilgili sorumluk taşıyan en üst düzey sağlık yetkilisi” derken; TTB Genel Sekreteri Yılmaz ise “Bu açıklama salgın yönetimiyle uyuşmaz” diye konuştu.

Neden önlem alınmadı?

Meral DANYILDIZ

Koronavirüsün ülkede görüldüğü tarihten bu yana ‘çok başarılıyız’ şeklinde açıklamalar yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 45 günün en yüksek vaka sayılarına ulaşılmasının ardından “Bekliyorduk” dedi. Bilim insanlarınca yapılan tüm uyarılara rağmen 1 Haziran’dan itibaren atılan ‘normalleşme’ adımlarından bu yana ikiye katlanan vaka sayıları bin 200’leri aştı.

Son 45 günün en yüksek vaka sayısının açıklanmasının ardından Sağlık Bakanı Koca, “Bu sonucu bekliyorduk. Her birimiz, güç birliği içinde, salgınla sağlık ordumuzun birer üyesi gibi savaştığımızda aldığımız sonucu unutmayın. Tedbirlere karşı eli kolu bağlı virüs bizi yıldıramaz. Bu savaşta yeni beraber miyiz?” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanlığı’nca beklenen vaka artışı hakkında neden ayrıca önlem alınıp alınmadığı ise merak konusu oldu.

ŞEFFAFLIK OLMALI

Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını BirGün’e değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bakan’ın bu sözlerini şaşırtıcı bulduğunu kaydetti:

“Bunu söyleyen kişi bu süreçte Türkiye’de pandeminin yönetimiyle ilgili sorumluk taşıyan en üst düzey sağlık yetkilisi. Dolayısıyla bir Sağlık Bakanı’nın ‘bunu bekliyorduk’ demek yerine verileri ayrıntılı olarak açıklaması lazım. Ayrıca salgına karşı toplumda hâlâ eksik gördüğümüz algı düşüklüğünü yükseltebilmek için güçlü iletişim tekniklerini kullanarak herkesi ikna edecek mesajlar vermesi de önemli. Böyle olmazsa, özellikle eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte salgına ilişkin gerek olgu sayıları, gerek yoğun bakım hastaları ve gerekse de ölüm sayıları konusunda çok daha yüksek sonuçlarla karşılaşabiliriz.”

Bakanlığı gerekli önlemleri almaya davet eden Pala, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Merkezi hükümetin alması gereken önlemler içerisinde özellikle çalışma koşulları, güçlü bir filyasyon ve toplu ulaşımla birlikte kamuya açık alanlara ilişkin düzenlemeler olmalı. TTB olarak aylardır söylediğimiz eksiklikler hâlâ sürmekte. Salgına karşı alınacak önlemleri bireye indirgemeden, bireyleri suçlamadan asıl yapmamız gerekenleri şeffaflıkla yapmak gerektiğini bir kez daha vurgulamak gerektiğini düşünüyorum.”

SALGIN YÖNETİMİYLE UYUŞMUYOR

TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz ise, ülkede salgına yönelik bir plan ve programdan söz edilemeyeceğini aktardı ve ekledi: “Biz başından beri söylüyoruz, tıbbi bilgiler çerçevesinde bir salgının boyutunu söylememiz mümkün. ‘Bu salgın şu tarihler arasında üst düzeye çıkacak, görülme sıklığı artacak. Bir süre o düzeyde gidecek, sonra düşüşe geçecek’ gibi bir şey söyleyebiliriz. Ama Türkiye’de yaşanılan süreç böyle değil. Salgına yönelik bir program ve plandan söz etmek mümkün değil. Bu ortamda yapılan şu, tabloda görüldüğü takdirde bir şey söyleniyor. Veriler açıklandıktan sonra ‘biz bekliyorduk’ demek salgın yönetimiyle uyuşmaz.”

neden-onlem-alinmadi-769517-1.

ÜCRETSİZ TEST TALEBİNİ GÖRMEZDEN GELDİ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, tüm süreç boyunca iddia ettiği ‘şeffaflıktan’ her gün biraz daha uzaklaşıyor. Milletvekillerinin sorularını en az yanıtlayan bakanlar arasında yer alan Koca, yurttaşların en çok merak ettiği ‘koronavirüs testi’ sorularını da yanıtlamıyor.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi, HDP’li Semra Güzel, Bakan Koca’nın yanıtlaması istemiyle haziran ayında hazırladığı yazılı soru önergesinde, koronavirüs testlerine dikkati çekerek, “Hastalığın geçirilip geçirilmediğinin öğrenildiği antikor testlerinden bazıları Diyarbakır’da özel hastanelerde yapılmakta ve fiyatı 350 TL. Bu yüksek fiyatlara rağmen testin sonucunun güvenilir olup olmadığı konusunda soru işaretleri mevcut” dedi.

Koca’nın koronavirüs testleriyle ilgili en çok bilgiye ihtiyaç duyduğu dönemde yanıtsız bıraktığı sorular işe şu şekilde:

“Türkiye’de kullanılan antikor testleri hangileridir, güvenilirlikleri ne kadardır? Bakanlığın testlerin güvenilirliği konusunda bir çalışması var mıdır? Türkiye’deki hastanelerin kaçında antikor testi yapılmaktadır? Antikor testlerinin ücretsiz olması için bir girişiminiz olacak mıdır? Diyarbakır’da antikor testlerinden bazıları neden sadece özel hastanelerde bulunmaktadır? Virüsün oldukça yayıldığı Diyarbakır’da bu testlerin kamu hastanelerinde ve ücretsiz olarak yaptırmak için çalışmalarınız olacak mıdır?”

TTD UYARDI: KONTROL KAYBEDİLDİ

Türk Toraks Derneği (TTD) pandeminin kontrolünün kaybedildiğini söyleyerek “Birinci dalganın ikinci zirvesine doğru hızla yaklaşılmakta” uyarısında bulundu. Dernek yapılan şu yanlışları sıraladı:

■ PCR testinin hastaların sadece yüzde 40’ını saptayabildiği bilindiğinden, resmi rakamlara yansıyan hastalık ve ölüm sayılarının var olanın yarısından az olduğu düşünülmekte. Bu testin bile uygulanma şartları daraltıldı, hastalığı yayma olasılığı olanlara bile belirtisi yoksa test yapılmama kararı alındı.

■ Haziran ve Temmuz aylarında hasta sayıları artmış, ancak hasta yatırma kriterleri değiştirilince sayılar Bakanlıkça günlük olarak paylaşıldığı ‘turkuaz panoya’ yansımadı.

TTD, Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:

■ Test sayısı artırılmalı. ■ Pandemi ile mücadele kişilere bırakılmamalı. ■ Kamu pandemi yönetimi şeffaf ve gerçekçi veriler sunmalı. ■ Bütün epidemiyolojik veriler sağlık çalışanları ve kamuoyu ile paylaşılmalı.