Kuzey Kore’nin Suriye’ye desteği yeni değil, 1960’lardan beri iyi ilişkisi var. Kuzey Kore’nin Şam’daki elçiliğinin açılış tarihi 1966. Suriye‘nin Pyongyang elçiliği ise üç yıl sonra açıldı

Neden ziyaret etmesin?

Egemen bir devletin başkanı olarak Beşar Esad’ın Kuzey Kore’yi ziyaret edeceğini söylemesi neden şaşırtıcı geliyor kimilerine? “Dünya için tehlikeli” olduğu iddia edilen iki ülkenin zaten var olan iyi ilişkilerinin bir liderler zirvesiyle taçlanmasında bir gariplik yok.

Çünkü Kuzey Kore, emperyal destekli çullanmanın hedefi olduğu andan beri Suriye’ye destek vermiş bir ülkedir. Tabii bu desteğin “kimyasal silah kardeşliği”, “nükleer teknoloji yardımı” gibi iddialarla olumsuzlandığını biliyoruz. Hatta BM’ye sorarsanız 2012-2017 yılları arasında Kuzey Kore Suriye’ye balistik füze teknolojisi transfer etti. Bu konuda bir raporu vardır BM’nin. Tabii asla kanıtlanamamış, her iki ülkeyi “şeytanlaştırma” çabasının ürünü yalanlar bunlar.

Oysa Kuzey Kore’nin Suriye’ye desteği iç savaşın başından beri dünyaya ilan edilmiş bir destektir. Çullanmanın ilk yıllarında Esad’ın yönetimden çekilmesi gerektiği “önerileri” havada uçulurken Kuzey Kore Esad’ı, liderliğini yaptığı BAAS partisini de övmüştü. Liderlik yeteneğiyle Suriye’yi içine atıldığı kaostan çıkaracak liderin Esad olduğunu da defalarca tekrarlamıştı. Dileyen Kim Jong un’un 16 Kasım 2012’de yayınlanan konuşmasına bakabilir.

Destek bununla kalmadı. Kuzey Kore, 2013’den başlayarak Suriye’ye teknik danışmanlar yolladı. Rusya nasıl yolladıysa öyle. Kuzey Kore’nin, emperyal saldırıyla karşı karşıya olan her ülkeye destek verdiğini bilmek zorundayız. 80’lerde Angola’da sol hükümeti desteklemişti. Zimbabwe’de, son yıllardaki baskıcı politikasıyla saygınlığını artık yitirmiş olan Robert Mugabe’ye de İngiliz destekli bir saldırıyla karşı karşıya kaldığında destek belirtmekten çekinmemişti. Sadece bu değil Demokratik Kongo’da Joseph Kabila’ya da yardımları oldu.

Yeni bir ilişki değil
Kaldı ki Kuzey Kore’nin Suriye’ye desteği yeni değil. 1960’lardan beri iyi ilişkisi var bu ülkeyle Kuzey Kore’nin. Şam’daki elçiliğini 1966’da açtı. Suriye’nin Pyongyang elçiliği ise üç yıl sonra açıldı. 1973’deki Yom Kippur savaşında Suriye’ye asker destek verdiği biliniyor. Söz konusu savaş sırasında Kuzey Kore’nin Suriye’ye pilotlar, tank sürücüleri, füze personeli dahil 530 asker gönderdiğine ilişkin haberler yer almıştı.

Kuzey Koreli danışmanlar Suriye ordusunun modernleşmesine de katkıda bulundular. Kuzey Kore’nin İran’la da yakın, iyi ilişkileri var. Irak’la savaştığı yıllarda İran’a askeri destek verdiği de sır değildir. Hizbullah’ın Lübnan’ı İsrail’e karşı koruduğu 2006 yılında en büyük destekçilerinden biri de Kuzey Kore’ydi.

Yani Esad’ın Kuzey Kore lideriyle görüşmek istemesi gayet doğal. Emperyal dünyanın her anlamda hedefi olmuş olan bu iki ülkenin dayanışmalarını garip ya da tehlikeli bulanlar (ne tehlikesi varsa), ABD Başkanı Donald Trump’ın, Kim Jong un’la zirveye hazırlanırken bile “Güney Kore’yi Kuzey Kore’ye karşı silahlandırmaya devam edeceğiz” açıklamasını akıllarında tutsunlar.

Bölgede barışın gerçekleşmesi için dünya kamuoyunun gözü önünde verdiği tüm sözleri tutan, ABD, 12 Haziran’daki Kim-Trump zirvesinin gerçekleşmeyeceğini ilan ettikten sonra bile, söz verdiği için kendi nükleer füze fırlatma rampalarını/alanlarını imha eden Kuzey Kore dış politikasının gereği olarak destek verdiği, yardımlarda bulunduğu Suriye’nin lideriyle görüşünce mi “tehlikeli” olacak?

Umarım Kim Jong un, Beşar Esad’la yakın bir tarihte bir görüşme gerçekleştirir. Emperyal güçlerin hedefi olan iki ülkenin yakınlığı barışa katkıdır. Ötesi yok.