Ergene Nehri'ndeki kirliliğin yarattığı tehlike Uzunköprü Belediyesi'nin yaptırdığı son incelemede de ortaya çıktı. Su kalitesinin 4'üncü sınıf çıktığı rapora göre nehirde bolca azot ile çinko, bakır hatta siyanür tespit edildi.

Nehir değil sanki maden yatağı

HABER MERKEZİ

Ergene Nehri, yıllardır kimyasal ve evsel atıklar nedeniyle çevreye zehir saçıyor. Uzunköprü Belediyesi, Ergene Nehri'nde yaptırdığı su analiz raporunu açıkladı. Raporda, nehrin kimyasal oksit su ihtiyacının yüksek ve su kalitesinin 4'üncü sınıf olduğu belirtildi. Nehir suyunda ayrıca, az da olsa siyanür, azot, krom, çinko, bakır, demir de bulundu.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, kirliliğin tehlikeli boyutlara ulaştığını aktardı. Ergene Nehri'nde kimyasal oksit su ihtiyacının yüksek ve su kalitesinin 4'üncü sınıf olduğunu aktaran Tecer şöyle dedi: Dikkat çeken başka bir veri de azot konsantrasyonlarının yüksekliği. Bu da o bölgedeki tarımsal faaliyetlerden ve organik atıklara dayalı endüstrinin fazla olmasından kaynaklanan bir durum. Biliyorsunuz azot, denizlerde müsilaja sebebiyet veren nutrient madde. Bunların fazla olması, organik kirlilik açısından tehlikeli bir durum. Ağır metallerde çok kirli bir su sınıflamasına ilişkin veriler göremiyorum ama krom biraz dikkat çekiyor. Ergene Nehri ve kollarını besleyen derelerde evsel atık suların, sanayi atık sularının, tarımsal gübrelerin ve besin maddelerinin deşarj edilmesine bağlı yoğun bir kirlilik yaşanıyor.

KANALİZASYON SUYU KADAR KİRLİ

Trakya Çevre Platformu sözcüsü avukat Bülent Kaçar ise Ergene Nehri'nin kirliliğiyle bölgeyi ve tarım arazilerini tahrip etmeye devam ettiğini söyledi. Kaçar, "Nehir suyunda yapılan analiz sonucu şu an siyanür, dünyanın en tehlikeli ağır metali olan kadmiyum, kurşun, bakır, demir, azotlu akması nedeniyle kanalizasyon suyu haline gelmiş durumda. Ergene Nehri'ndeki akan zehirli su, Ege Denizi'ne akarak bütün Trakya'yı baştan başa zehirlemeye maalesef devam ediyor" diye konuştu. Ergene Nehri Havzası'nda 300 bine yakın tarım arazisi ile yer altı içme suyu kaynaklarının da tehdit altında olduğunu hatırlatan Kaçar, "Ergene, Trakya'nın tek akan iç su kaynağı Alternatifsiz akan su kaynağıdır Ergene Nehri ancak maalesef şu an sadece Uzunköprü bölgesinde bu kirlilik sebebiyle 30 bin dönüm arazinin kullanılamadığı, sulu tarım yapılamadığı, uzmanlarca dile getiriliyor. Sanayi tesisleri arttıkça bölgemizdeki bu kara hayalet ve zehir akan nehir maalesef bizi öldürmeye devam edecek" ifadelerini kullandı.

Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı Seçkin İnceoğlu, ise nehirdeki kirlilik nedeniyle Uzunköprü'nün göç verdiğini belirterek "Nüfus 46 binlerden, 30 binlere kadar düştü. Bir dönem balık tutuluyordu. Bırakın, şu an balığı; bir kurbağa, böcek sesi bile duyamıyoruz. Bu kirlilikte bir canlının yaşaması mümkün değil" dedi.