Neoliberalizm tehlikeli hareket

TOLGA ARAS

William E. Connolly, süratini artırdığımız hayatı yavaşlatıp değişimi hızlandırmamız gerektiğini söylüyor. Yazar mevcut durumu düzeltmek amacıyla bir şeyler yapmanın öneminden bahsediyor. Çünkü ona göre neoliberalizm, “güçlü bir siyasi formül ve tehlikeli bir siyasi hareket” Tam da bugünlerde etrafımızı saran ekonomik krizler, doğal afetlerle yarışır hale geldi. Krizi ve bunalımı aşmak ya da ekonominin tıkırında olduğunu göstermek için insanların gönlünü ferahlatmakla görevli yetkililer, kampanyalar düzenleyip gırtlağına kadar borca batırdığı kişileri biraz daha yoksullaştırma derdinde. Çünkü tabi olunan neoliberal sistem bunu gerektiriyor; hayatın zemini kayganlaşsın ve insanlar daha çok çalışarak piyasaya hizmet etsin...

Connolly, yıllardır neoliberalizin yarattığı hasarlar üzerine çalışmasıyla ve zaman zaman kriz bölgelerine giderek edindiği bilgilerle öne çıkan bir siyaset teorisyeni. Hayatın Kırılganlığı adlı kitap ise günümüzün kanayan yarası neoliberalizmin, insana ve yaşamına etkilerini masaya yatırıyor.

Rakamlara indirgenemeyen krizler
Pragmatizm sazı eline aldığından beri dünyanın ekseni kaydı. Siyasette, insan ilişkilerinde, hayata bakışımızda ve bugün her şeyin belirleyicisi konumundaki ekonomide dengeler şaştı.

Connolly, söz konusu değişimin kökenine inip olan bitene bakınca aslında görmekten kaçtığımız bazı gerçeklerin gündeme geldiğini söylüyor: Piyasa insana hâkim olurken insan da alışverişle dünya nimetlerini edinerek evrene egemen olduğunu sanıyor. Bu yanılgı sürerken piyasa sistemi ya da neoliberalizm, kişiyi güçsüz kılacak girişimlerde bulunuyor. Yani geçmişin sömürgeciliği biçim değiştirip gücünü, her şeye hâkim olduğunu sanan insanın bu ruh haliyle pekiştiriyor.

Connolly, hayatı daha da kırılganlaştırdığını belirttiği neoliberalizmin “ilerleme” fikrinin, piyasa mantığının dayattığı sınırsız büyümeye ve bireyin hümanizmden uzaklaşmasına denk geldiğini söylüyor. Yazarın buradan hareketle vardığı sonuçlardan biri, yaşamdaki kırılganlıkların rakamlara indirgenemeyişi. Yani neoliberalizmin, hayat ve duygular söz konusu olduğunda çözüm üretmede yetersiz kalması. İnsanî krizler, kişileri boşluğa düşürdükçe kendi yarattığımız “güvenli” dünyanın balonunun da söndüğünü fark ediyoruz. O güveni sağlayan hazlar ve rutinler sekteye uğradığında anlamsızlığın ortasına düşüyoruz. Connolly, bu anlarda krizin kaynağı olan neoliberalizmin, kendini “kurtarıcı” gibi sunmasını, sistemin bir “başarısı” diye niteliyor.

Rollerine bağımlı hale gelen insan, sistemin mengenesine sıkışırken neoliberalizmin tedavi amaçlı şoklarına da maruz kalır. Çalışma hayatı moralsizliği kaldırmayacağından sistem, mutsuzlukların üstünü örterek sahte iyimserlik yaratır ve tam olması, hatta duraksamadan çalışması için kişinin sırtını sıvazlar.

Değişimi hızlandırmak gerek
Neoliberalizmin güç dengeleri içinde dengesizleşen birey, git gide rollerinin esiri olurken kendine yabancılaşır. Connolly’e göre iyiden iyiye kurallara sığınan kişi ödüller kazanmayı bekler. Örneğin kendine ait zaman, tatiller veya biraz daha dolgun bir ücret... Bunları kazanır da. Daha doğrusu kazandığını sanır. Fakat işin gerçeği, sistemin bu zamanları da yönettiğidir. Dolayısıyla insan, aşmak istediği kendine yabancılaşma krizine daha şiddetli biçimde ona çarpar.

Connolly’nin bu noktada önerdiği çözüm, kişilerin hem kimliklerini hem de kişiliklerini koruyarak siyaset ortamını genişletmesi. Böylelikle eyleme geçerek neoliberal politikalar yerine çoğulculuğa dayanan demokrasiye tam anlamıyla hayat vermek. Bu şekilde, toplumu disipline etmek isteyen neoliberalizm yerine özgürlüklere ve insan haklarına atıf yapan politikanın kapıları açılmış olur. Başka bir deyişle insanın hareket alanı genişler.
Connolly, süratini arttırdığımız hayatı yavaşlatıp değişimi hızlandırmamız gerektiğini söylüyor. Neoliberal sistem, hayatın ritmini bilinçli olarak arttırarak olguların kırılganlığını paranteze alır ve insanların gerçeklerin ayırdına varmasını engeller. Yazar bu nedenle mevcut durumu düzeltmek amacıyla bir şeyler yapmanın öneminden bahsediyor. Çünkü Connolly’e göre neoliberalizm, “güçlü bir siyasi formül ve tehlikeli bir siyasi hareket.”