Google Play Store
App Store

Yeni yapılan kamu hastaneleri su basmaları, tavan çökmeleri, teknik arızalar ve yaşanan ölümlerle gündemde. Hastanelerin kamu eliyle yapılması gerektiğini belirten sağlıkçılar ‘‘Popülist politikalara son verilmeli” dedi.

Nereden tutsan elinde kalıyor
6 şubat depremlerinde pek çok hastane yıkılırken, yeni yapılan hastaneler ise çok sayıda sorunla boğuşuyor. (Fotoğraflar: ANKA)
Sibel Bahçetepe
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.net

AKP hükümetinin öve öve bitiremediği sağlık sistemi her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Kamu sağlık kurumları binaları depreme dayanıksız olduğu gibi, apar topar şovlarla açılışları yapılan hastanelerde yaşanan skandalların da ardı arkası kesilmiyor. Hastane inşaatlarının ihaleleri çoğunlukla iktidara yakın şirketlere veriliyor. Büyük çoğunluğu kamu özel ortaklığı ile yapılan şehir hastanelerinde de benzer sorunlar yaşanıyor. Şehrin dışına yapılan ve açılmaları için şehir merkezindeki köklü hastanelerin kapatılmasına yol açan bu hastanelerde eksiklerle dolu. Sağlıkçılar, ‘‘Bir an önce rantın önüne geçilmeli, popülist politikalara son verilmeli.’’ dedi.

İHALELER YANDAŞA

Uzun yıllar tek çivi çakılmayan hastaneler, yaşanan depremlerde ya yıkılıyor ya ağır hasar alıyor. Yeni inşa edilen hastaneler ise hizmete girdikten kısa süre sonra da aksaklıklarla gündeme geliyor. Bu hastanelerin inşaat ihalelerini Kolin, Rönesans, Limak, Cengiz, Makyol gibi şirketlerin alması dikkat çekiyor. CHP Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Sağlık Bakanlığı’nın hasta güvenliği konusunda üzerine düşeni yapmadığını söyledi.

Pala, özetle şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Sağlık kuruluşlarının bu alanda yetkili insanlar tarafından projesinin çizilmesi, deneyimli kişiler tarafından inşaatlarının yapılması, sürecin yakından izlenmesi ve denetlenmesi gerekir. Aksi halde insanların sağlığını tehdit eden, ölüme sürükleyen uygulamalarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Kamu özel ortaklığı ile yapılan şehir hastanelerinde bile hasta güvenliğini tehdit edecek uygulamaların olduğunu görüyoruz.’’

Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Mine Coşkun da şunları söyledi: ‘‘ İhaleler kimlere veriliyor? Şeffaf bir sistemle yapılıyor mu? Denetleniyor mu? İhmali olanlar hakkında etkili, idari ve adli soruşturmalar yapıldı mı? Hastanelerin yapımında üç unsura dikkat edilmeli. Birincisi, depremlere, doğal afetlere, savaş gibi olağanüstü koşullara dayanıklılık. İkincisi sağlık hizmeti organizasyonunu ve iş akışını zorlaştırmaması. Üçüncüsü, nüfus, kent, ulaşım, hizmete erişilebilirlik gibi ölçek planlamasının esas alınması. Tüm bu inşaatlar kamu eliyle yapılmalı ve denetimleri ihmal edilmemelidir.’’

YAŞANAN OLAYLARDAN BAZILARI

• Defne Hastanesi su baskını:  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı hastaneye 22 Mayıs 2023'te su bastı. Aynı hastaneyi sonra yine su bastı.

• Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi su baskını ve nükleer sızıntı: 2020’de açılan hastane 5 Eylül 2023'de sağanak sonrası su altında kaldı.

• 25 Ocak 2024'te Nükleer Tıp Kliniğinde radyoaktif iyot tedavisi alan hastaların atıklarının toplandığı sıvı atık tanklarında teknik arıza meydana geldi.

• İskenderun Acil Durum Hastanesi tomografi merkezi tavanı çöktü: Hastanenin tomografi çekilen alandaki tavan, su sızıntısı nedeniyle çöktü.

• Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz merkezinde hastalar zehirlendi: 5 ay önce açılan merkezde 25 Mayıs 2024'te diyalize giren 33 hastadan 3'ü yaşamını yitirdi. Olayın diyaliz tedavisinde kullanılan su tanklarına ‘Etilen glikol’ adlı kimyasal maddesinin karışmasıyla ilgili olduğu iddia edildi.