Nevşehir’de el ele barış çağrısı

Birleşmiş Milletler HABİTAT, Nevşehir Belediyesi ve Yerel Yönetimler Derneği işbirliğiyle düzenlenen ve 3 gün sürecek ''Uluslararası Yerel Yönetimler Barış Konferansı'' Nevşehir'de başladı. Konferansta konuşan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver şunları söyledi: ''Barış, uygulaması zor, ifadesi zor sihirli bir kelimedir. Bu kavramın içini doldurmak için buradayız. Savaştan en çok yerel yönetimler etkileniyor" dedi. Ünver, savaşın sadece cephelerde yaşanmadığını, kentlerdeki planlamanın düzgün yapılmaması, refah düzeyinin artırılmaması nedeniyle de sosyal, ekonomik ve kültürel çatı şmalar yaşandığını söyledi. Yeni bir kavram üzerinde anlaşılması gerektiğini vurgulayan Ünver, şöyle devam etti: “Bu kavramı ilk defa açıklıyorum.' Önlenebilir Barış Çalışmaları'.. Barış içinde birlikte yaşanabilir bir dünya olabilmesi için.”

EL ELE BARIŞ ÇAĞRISI
Başkan Ünver daha sonra, herkesin ayağa kalkıp birbirlerinin elini tutmalarını ve birlikte ''Dünyada barış istiyoruz'' çağrısı yapmalarını istedi.

Yerel yönetimler Derneği Başkanı ve Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da Sovyetler’in çökmesinin ardından, barış için daha çok çaba harcandığını belirtti.

Barış İçin Belediye Başkanları Organizasyonu Avrupa Direktörü Michel Cibot, Hiroşima Belediye Başkanı'nın mesajını okuyarak başladığı konuşmasında, nükleer silahlara, kitle imha silahlarına karşı bütün dünyanın mücadele etmesi gerektiğini ifade ederek, BM'nin de bu silahları yasadışı ilan ettiğini anımsattı.

Rusya Kentler Birliği Başkanı Yevgeni Marlov ise şöyle konuştu: “Barış için beraber çalışmalıyız. Bizler, nerede yaşarsak yaşayalım aileyiz, insanlık ailesiyiz. Yerel yöneticilerin elinde imkan var, işbirliği yaparak bu imkanları değerlendirmeliyiz.”

Bağdat Belediye Başkanı ve Valisi Hüseyin Muhammed Ali Altahhan da, temeli barış üzerine kurulmadıkça, hiçbir ulusun gelişmişliğinden söz edilemeyeceğini söyledi. Altahhan, ''Sizlere, barış kenti Bağdat adına sesleniyorum; Savaşın bıraktığı olumsuzluklardan kurtulmuş, bütün kurumları nın ayakta olduğu bir Bağdat'a çok yakında kavuşacağız” dedi.

BM HABİTAT İcra Direktörü Anna Tibaijuka'nın mesajı da okundu. Tibaijuka, şehir ve kasabalardaki şiddet olaylarının, kadınlara karşı şiddetin, mahallelerdeki suçluluğun ve ayrımcılığın ele alınması gerektiğini belirtti. Tibaijuka, konferansta değişik kültürlerin, dinlerin, ırkların nasıl barış içinde yaşayacaklarını birbirlerine anlatma fırsatı bulacağını belirtti.

50 kadar Arap kentinin savaşlarla karşı karşıya kaldığını belirten Arap Kentleri Birliği Genel Sekreteri Muhammed El Sagar da, “Artık savaş, kavga yeter. Buradan ortak bir deklarasyonla da barışa hazır olduğumuzu dünyaya duyuralım” dedi.

Savaşı bize sormuyorlar
Nevşehir Belediyesi’nin Birleşmiş Milletler ile birlikte düzenlediği "Uluslararası Yerel Yönetimler Barış Konferansı" Kapadokya Dedeman Oteli’nde başladı. Toplantıya aralarında Saraybosna, Mostar, Tuzla, Bağdat, Kerbela Necef, Basra, Kerkük, Kabil gibi çeşitli dönemlerde "savaşın başkenti" konumuna terfi etmiş talihsiz kentlerin belediye başkanlarının bulunduğu yaklaşık 500 yerel yönetici katılıyor. Bunun dışında Filistinli, İsrailli, Yunanistanlı, Romanyalı, Bulgaristanlı, değişik Afrika ülkelerinden yerel yöneticiler ve Türkiyeli başkanlar da konferansta yer alıyor. Toplantının ev sahibi olan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver açılış konuşması için kürsüye geliyor. Son derece kısa ve özlü cümlelerle savaş-barış ilişkisi kuruyor: Savaşların çilesini en fazla yerel yönetimler çekiyor. Kentler, kasabalar, köyler bombalanıyor. Konutlar, işyerleri, hastaneler, camiler, kiliseler, havralar yakılıp yıkılıyor. Bunların içinde, yanında, çevresinde de yüz binlerce insan hayatını kaybediyor. Bütün yıkımların onarımı biz yerel yöneticilere kalıyor. Nevşehirli Başkan sözün burasında duruyor, salona soran gözler bir kez daha bakıyor ve şöyle diyor:

-Ama hiç bize sormuyorlar ‘savaşa girelim mi?’ diye... Sorsalar elbette "savaşa hayır" diyeceklerinden kimsenin kuşkusu yok.

Ünver daha sonra salondaki konukları ayağa kalkmaya çağırıyor: şimdi herkes yanındakinin elini tuttup ‘Barış İstiyoruz’ diye haykıralım! Tüm salon ayağa kalkıyor, her dilden farklı kelimelerle ortak dilek peri bacalarının üzerinden vadiye yayılıyor:

-Yaşasın barış!

Açılış konuşmaları Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun anlamlı konuşmasıyla sürüyor. Kars Başkanı,"barışın yakıcılığı, savaşın yıkıcılığına üstün gelecektir" diyerek konferansa başarılar diliyor. Sabah oturumları sona eriyor. Zego Halkla İlişkiler’in becerikli kızları gazetecilerle Iraklı vali ve belediye başkanlarını bir salonda topluyor. Burası aşağıdaki büyük toplantıdan daha ilgi çekici diyaloglara sahne oluyor. Bağdat, Kerbela, Necef vali-belediye başkanlarına soru niyetine "füzeler" yağıyor. Milliyet’ten Fahrettin Fidan bodoslamadan soruyor:

-Siz Amerika’yı kurtarıcı mı, yoksa işgalci mi görüyorsunuz?

Adamlar, ince buz üzerinde paten yapmaya başlıyorlar:

-Saddam rejimine karşı biz 30 yıldır savaşı yorduk. Tam onu devirecekken ABD geldi, son bir hareket yaptı. Yoksa biz Saddam diktatörlüğünün işini bitirmiştik!

Elbette buna kimse inanmıyor. Bir başka gazeteci Iraklı yöneticilere "haşlama" kıvamında soru yöneltiyor:

-Bütün dünya Irak’ta işgale karşı gösteriler yapıyor. Siz işgal yok diyorsunuz!!!

Sonunda barış galip geliyor:

-Biz buraya barış için toplandık, siz savaş sorularıyla bizi bunaltıyorsunuz.

Toplantı böylece "barışa uygun" iklimde bitiyor. Kapadokya’daki Barış Konferansı bugün ve yarın da devam edecek.