Nihayet Nobel hak edene gitti

HALDUN ALKANAT

Ödüller hep tartışma konusu olmuştur. Kime, neden verildi? Ödülü alan kişi hak etti mi? Bu ve benzeri soruların ardı ardına sıralandığını duyarız. Her sene Nobel edebiyat ödülleri öncesinde de bu soruların arttığını görürüz.

Ödül öncesinde bahis şirketlerinin Nobel’i kimin alacağına dair açıkladığı oranlar da cabası. Her sene edebiyat ödülü değil de spor müsabakası gerçekleşecekmiş havası yaratılır. Çoğu zaman bir ödülün neden o ya da bu yazara verildiği uzun uzun tartışılır. Bazen de Nobel jürisi, geçen sene olduğu gibi, saçmalama hakkını kullanır.

İsveç Akademisi’nin son yıllarda yaptığı seçimler hep eleştirildi. Bir tarafta Haruki Murakami’nin Nobel alamayışının yarattığı anlamsız basınç, diğer tarafta Adonis ve Ngũgĩ wa Thiong’o gibi kendi topraklarında edebi atılım gerçekleşmesini sağlamış yazarların hâlâ hak ettikleri değeri görmediğini düşünenlerin baskısı, Nobel jürisini kenara sıkıştırdığı düşünülüyordu.

Ama Jüri, bu sene de herkesi ters köşeye yatırmayı başardı. Bahis sitelerinde adı bile geçmeyen Kazuo Ishiguro bileğinin hakkıyla Nobel’i kazandı. İsveç Akademisi, ödül gerekçesinde Ishiguro’yu, “büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkaran” bir yazar olarak tanımladı. Açıkçası aklımızdan geçirmediğimiz ama ödülü aldığı açıklanınca neden aldı ki diyemeyeceğimiz birisine ödül vermeyi başardığı için Nobel jürisini kutlamalıyız. Kazuo Ishiguro, farklı alt türlere meyleden kitaplar yazmış olsa da her zaman nitelikli edebiyatı hedeflemiş bir yazar.

Bireysel olanla toplumsal olan arasındaki gerilimli ilişkiyi, her iki alanın da hakkını vererek, betimleyebilen nadir yazarlardan Ishiguro.

Kazuo Ishiguro’ya Nobel’i getiren kitapların kısa tanıtımlarını sizin için derledik:

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378432-1.

UZAK TEPELER
Çeviri: Pınar Besen
YKY, 2012

Kazuo Ishiguro, ilk romanı Uzak Tepeler’de büyük toplumsal dönüşümlerin bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini, görev duygusu ile özgürlük arzusu arasındaki çatışmayı ve modern çağda kimlik arayışını ustalıkla anlatıyor. İngiltere’de yalnız başına yaşayan yaşlı Japon kadını Etsuko’nun büyük kızı Keiko intihar eder. Kısa süre sonra Etsuko’nun küçük kızı Niki annesini ziyarete gelir ama anne kız arasındaki duygusal mesafe, Etsuko’nun anılarına gömülmesiyle daha da artar. İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinden sonra ilk kocasıyla birlikte Nagazaki’de yaşayan Etsuko, o yıllarda komşusu Sachiko ve onun küçük kızı Mariko’yla kurduğu arkadaşlığı hatırlar. Bugünle ilgili bazı gerçekleri açıklayabilmek için, geçmişin bu dönemini gözden geçirmeye ihtiyacı vardır.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378431-1.

DEĞİŞEN DÜNYADA
BİR SANATÇI
Çeviri: Suat Ertüzün
YKY, 2015

Dünyaya bir ressamın gözünden bakmak, ayrıntılarda gizlenenleri keşfetmemizi sağlar. Masuji Ono, İkinci Dünya Savaşı’nda harabeye dönmüş şehrini ve sonuna geldiği yaşamını betimlerken, her bir cümlesi öyküsüne yeni boyutlar katıyor. Anıların değişken aynasında kâh büyüyüp kâh küçülen, biçim değiştiren imgesinde Japon toplumunun geçirdiği değişimi özetleyen Ono, bu süreçte üstlendiği rolü günahıyla sevabıyla paylaşırken, gelenekle yeniliğin sonsuz bir çevrim içinde birbirini doğurup yok edişini incelikle resmediyor. Geçmişten kopmak için verdiği savaşın ardından bizzat aşılması gereken bir engele dönüşen insan, savaşın, ölümlerin, inançların ve değişimlerin akışına, hatta kendi öyküsüne ne denli hâkimdir? Kitap zaman nehrine kapılıp giden ömürlerimizin muhasebesi, her insanın taşıdığı kaygılarla umutların buluştuğu o ıssız yerden hayatın karmaşasına bir bakış.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378433-1.

GÜNDEN KALANLAR
Çeviri: Şebnem Susam
YKY, 2015

Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro’nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan ‘Günden Kalanlar’ böyle bir roman... İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür. Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran ‘Günden Kalanlar’, edebiyat tarihinin köşe taşlarından biri.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378445-1.

AVUNAMAYANLAR
Çeviri: Roza Hakmen
YKY, 2009

Dünyaca ünlü piyanist Ryder, önemli bir konser vermek için isimsiz bir Avrupa şehrine gelir. Birkaç gün sonra sahneye çıkacağını bilse de, bundan başka hiçbir şey hatırlayamaz; karşılaştığı herkesin niçin ondan bir şeyler istediğini, çok uzak olması gereken yerlere nasıl hemen ulaşıverdiğini, saatler sürmesi gereken bir sohbeti üç dakikalık asansör yolculuğuna nasıl sığdırdığını anlayamaz. Kendini olaylara ve çevresindeki insanlara teslim eden belleksiz piyanist, geçmişin ve geleceğin kırılgan bir şimdiki anda çakıştığı sürreal bir dünyaya savrulur. Çok geçmeden, yaklaşan konser gecesinin hayatının en önemli performansı olduğunu fark edecektir. İşlevini yitirmiş toplumsal düzenin bireyler üzerindeki yaralayıcı baskısını hemen her eserinde zarafetle ilan eden Kazuo Ishiguro, Avunamayanlar’da hayatı kontrolden çıkan bir adamın çok boyutlu hikâyesini anlatıyor.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378438-1.

ÖKSÜZLÜĞÜMÜZ
Çeviri: Yasemin Ortwein
YKY, 2014

Dinmek bilmez karmaşadan yorgun bir dünya; yaklaşan yeni felaketin işaretlerini okuyan gözlerde kaygı. Çözdüğü davalarla Londra sosyetesini büyüleyen dedektif Christopher Banks, 1930’ların bu gergin atmosferinde, bütün tehlikeleri göze alarak Şanghay’da bıraktığı geçmişinin karanlığına dalıyor. Öyküsünü nasıl anlatırsa anlatsın, satır aralarında beliren arayış, umut ve yitiriş girdabına kapılmış Banks’in güncesi iç içe geçmiş iki metin sunuyor adeta. Şatafatlı hayatlar, parlak başarılar, kahramanlık, fedakârlık ve tevazu perdesinin ardında, örselenmiş bir çocuğun ve çevresini sarmış ruh kardeşlerinin, kederli hikâyesi...

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378442-1.

BENİ ASLA BIRAKMA
Çeviri: Mine Haydaroğlu
YKY, 2007

Yatılı okul Hailsham’ın öğrencileri, bahçe duvarının arkasındaki karanlık ormandan çok korkarlar. Hafta sonları veya tatillerde evlerine gitmez., Hailsham’dan önceki yaşamlarını hatırlamazlar. Dış dünyayla bağlantıları yoktur. Öğretmenler değil, gözetmenler tarafından eğitilirler. Spor ve sanata büyük önem veren gözetmenler, Hailsham öğrencilerine sürekli özel olduklarını hatırlatır ve bedenlerine çok iyi bakmaları gerektiğini tekrarlar. Kazuo Ishiguro, yayımlandığı yıl Time tarafından İngilizce yazılmış en iyi 100 roman listesine alınan Beni Asla Bırakma’da, yıkıma götüreceğini bile bile kendi kaderini kabullenenlere odaklanmış görünüyor.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378443-1.

NOKTÜRNLER - MÜZİĞE VE GÜNBATIMINA DAİR ÖYKÜLER
Çeviri: Zeynep Erkut
YKY, 2015

‘Noktürnler’de bir araya gelen beş öykünün hepsi müzisyenleri ya da müziği yaşamının merkezine koymuş kişileri konu alıyor. Sona ermiş bir ilişkinin ilham veren finalini, unutulmuş bir yakınlığı dirilten geçmişten bir ezgiyi, kendi sesini bulmak için insanlardan kaçan genç bestecinin belki de gelecekteki haliyle yüzleşmesini, müziğini kitlelere ulaştırmak için akla gelmedik sıkıntıları göze alan saksofoncuyu ve ömrü boyunca müziğini içinde saklı tuttuğuna inanan gizemli kadını anlatan öyküler, Ishiguro’nun imzasını taşıyan eserler gibi insanı karmaşası içinde resmediyor. Çağımızın en önemli romancılarından Kazuo Ishiguro’nun ilk öykü derlemesi ‘Noktürnler’, müziğe, müzisyenlere ve günbatımına dair incelikli bir beste.

nihayet-nobel-hak-edene-gitti-378444-1.

GÖMÜLÜ DEV
Çeviri: Roza Hakmen
YKY, 2015

Romalılar Britanya’yı terk edeli çok olmuş. Viraneye dönmekte ülke. Neyse ki ortalığı kasıp kavuran savaş bitmiş. Britonlar’dan Axl ile Beatrice yıllardır görmedikleri oğullarına kavuşmak için tehlikeli topraklarda bir yolculuğa çıkıyorlar. Başlarına türlü belanın geleceğini de biliyorlar, fakat üstü örtülmüş sırlarını aydınlatacak ateşten haberleri yok. Bir de yollarının kesişeceği kişiler var: Sakson savaşçı, öksüz oğlan ve tıpkı Axl’la Beatrice gibi geçmişinde kaybolmuş, hatıralarının vaat ettiklerine ve alıp götürdüklerine yenik bir şövalye. Hep birlikte sürüklendikleri macera bir kurtuluş mu olacak, yoksa yeni bir felaketin habercisi mi? Kazuo Ishiguro’dan unutuş ve anıların gücü üzerine zamanı aşan bir öykü; özenle korunmuş bir aşka, intikama ve savaşa dair bir mesel. ‘Gömülü Dev’, hüzünlü, gizemli, her satırı iz bırakacak bir roman.