Yine vecizeler mermi gibi sıkılmaktaydı: “Diyorlar domates, biber, patlıcan; yahu merminin fiyatını düşünün!” Mermiyi nereden sıkarsın? Tabancadan. Tabancayı neresinden tutarsın? Kabzadan. Kabz nedir? Elle tutmak. Kabız mal nedir? Ürünleri tutmak. Kabzımal kimdir? Ürün toptancısı. Ne alır satar? Patlıcan. Kabızlık ne yapar? Şişkinlik. Şişkinlik nedir? Enflasyon. Çare nedir? Militarizasyon. Maliye Bakanı Damat Albayrak militarizasyon gereği “Gıda […]

Yine vecizeler mermi gibi sıkılmaktaydı:

“Diyorlar domates, biber, patlıcan; yahu merminin fiyatını düşünün!”
Mermiyi nereden sıkarsın? Tabancadan. Tabancayı neresinden tutarsın? Kabzadan. Kabz nedir? Elle tutmak. Kabız mal nedir? Ürünleri tutmak. Kabzımal kimdir? Ürün toptancısı. Ne alır satar? Patlıcan. Kabızlık ne yapar? Şişkinlik. Şişkinlik nedir? Enflasyon. Çare nedir? Militarizasyon.

Maliye Bakanı Damat Albayrak militarizasyon gereği “Gıda terörüyle boğazımıza kastediliyor” dedi. Ticaret Bakanlığı ekipleri beş ilde eş zamanlı olarak hallere baskın yaptı. Savaş ekonomisi.

Elbette o mermi lafı boşuna edilmiyor. Suriye savaşında atılacak o mermilerin birer oy olarak sandığa girmesini istiyorlar. Ha bire mermi yedirdikleri için de halkımız patlıcan yiyemiyor. Hepsi bu.

“Şu patlıcan olmasaydı ekonomiyi ne güzel idare ederdik” demiyorlar, çünkü şu ‘seçmenler’ var olduğu sürece memleketi pekâlâ idare ediyorlar. İdareli seçmen ve idare edilebilir seçmen mebzul nasıl olsa. Hepsi bu.

Enflasyon şişmedir. Politik enflasyon şişinmedir, bir nevi kibirdir.

Ekonomideki neoliberalizm ile politikadaki İslami ve kibirli kardeşi faşizm ne güne duruyor? Hale baskın yapılır, halledilir.

“Enflasyon, ürün bedellerinin genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur” derler ya, politik mücadelenin bedeli de muhalifler için artırılır. Denge sağlanır. Politika şişer. Kabız olur.

Enflasyonun diğer bir tanımı da “nominal millî gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani şişmesi” demektir ya, pekâlâ nominal seçmenle de yerli ve milli iktidar artırılır ve şişirilir işte. Demek ki sahte seçmen filan yoktur efendim, nominal seçmen vardır. Çünkü ‘nominal’, gerçekte öyle olmadığı hâlde öyle sayılandır, kâğıt üzerinde olandır. Yalan mı? Yaşasın politik enflasyon.

Nasıl ki ‘nominal değer’ menkul kıymetlerin üzerinde yazılı olan değerdir, o halde en kıymetli seçmen de menkul (taşınabilir) seçmendir. Taşıma seçmenle iktidar döndürülür. Yaşasın menkul kıymetler.

İktisatçılar şöyle buyurur: “Ekonomik enflasyon koşullarında halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hâsıl olur.” Politik enflasyon koşullarında ise iktidar seçmeninin sayısı fazla artar ve muhalif seçmenin sayısı az artar. İktidarı daha güçlü, muhalefeti daha güçsüz yapan bir durum hâsıl olur.

Ha bir de elbette stagflasyon durumu vardır. Stagflasyon (durgun şişkinlik), resesyon (durgunluk) ile enflasyonun (şişkinlik) aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. Politik stagflasyon ise, muhalefetteki politik durgunluk ile iktidardaki politik şişkinliğin aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda muhalefetteki işsizlik oranı artarken bedeli de hızla yükselmektedir. Muhalefetteki enflasyon, şişkinlik ise elbette kabızlık şişkinliğidir. Yaşasın politik stagflasyon.

Yine iktisatçılar derler ki, “ekonomik stagflasyon paradoksal bir durumdur, çünkü normalde enflasyon ve işsizlik oranı arasında ters orantı mevcuttur, biri düşerken diğeri yükselir; ancak stagflasyon ortamında her ikisi de yükselmektedir.” Politik stagflasyon şimdi aynı paradoksu yaşamaktadır. Politik enflasyon artarken muhalefetteki işsizlik oranı da artmaktadır.

Çünkü muhalefet yapmak da, örnekleri bolca görüldüğü üzere, iktidarla sadece vecize yarıştırmaktan ibarettir.

Ama son vecizeyi ise yine AKP’li bir Başkan, adaylarına oy isterken mermi gibi sıkmıştır:

“Hırsız bizim hırsızımız!” Nokta.

Bizim tepkimiz nedir? Nokta nokta nokta. Yani üç nokta. Yani boşlukları siz doldurun.