NSU üyesi Zschäpe, mahkemeden bu yana ilk kez konuştu
Irkçı NSU örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilen Beate Zschäpe yeni itiraflarda bulundu.
Doğuş SARPKAYA - ALMANYA
Almanya’da 2000’li yılların başlarında yabancılara yönelik seri cinayetler işleyen ırkçı NSU örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilen Beate Zschäpe yeni itiraflarda bulundu. Zschäpe, “ilk suikastte polise gitseydim ondan sonra yapılan bütün saldırıların önüne geçmiş olurdum” dedi.
Eyalet milletvekili Cemal Bozoğlu, Bavyera Eyalet Parlamentosu’nda kurulan NSU Cinayetlerini Soruşturma Komisyonu’nun sorularını yanıtlayan hükümlünün, cinayet serisindeki suç ortaklığını her zamankinden daha açık bir şekilde itiraf ettiğini belirtti: “Mahkemede kendisi mağdurlara yönelik üzüntüsünü belirtse de suçta kendi payı konusunda açıklama yapmamıştı. Bu da mağdur yakınlarının tepkilerine yol açmıştı. Bizim sorgulamamızda şunu söylemiş olmasını çok anlamlı buluyorum. ‘İlk suikastte (Enver Şimşek) polise gitseydim ondan sonra yapılan bütün saldırıların önüne geçmiş olurdum. İki kişinin hayatını korumayı suçsuz o kadar insanın hayatının üstünde tuttum ve öldürmelere göz yumdum. Bu nedenle tetiğe basanlar kadar suçluyum ve bunun cezasını çekiyorum.”
Beate Zschäpe, NSU örgütünün hayatta kalan tek üyesiydi ve bugüne kadar hiçbir komisyonda konuşmamıştı. Meclis araştırma komisyonlarına ifade vermek zorunlu olsa da özellikle hükümlüler sağlık raporu marifetiyle bu sorgulamalardan kaçınabiliyorlar. Fakat bu sefer şaşırtıcı bir durum oluştu ve Zschäpe kendi isteğiyle araştırma komisyonunun tüm sorularına yanıt verdi.
TAM AYDINLANMA SAĞLANMALI
Cemal Bozoğlu’na, “Bu görüşmede sizi en çok şaşırtan şey ne oldu?” diye sorduğumuzda, “Bizim karşımızda konuşmuş olması” demesi boşuna değil. Avukatı Mathias Grasel ile sorguya katılan Zschäpe’nin Chemnitz Cezaevi’nde yaklaşık sekiz saat süren sorgusunda ilk başta heyecanlı olduğunu ama sonrasında sakin bir şekilde sorulara yanıt verdiğini aktaran Bozoğlu, avukatla çalışılmış mahkeme ifadelerini dışında açıklamalar yapılmış olmasını da değerli buluyor:
“Şu anda benim kafamdaki resmin eksik olan bazı parçaları yerine oturdu. Ancak şunu söylemeliyim ki Beate Zschäpe bazı şeyleri anlattı ama daha anlatmadığı çok şey var. Ama bir kapıyı açmış oldu. Bence pandoranın kutusu açıldı ve arkası gelecek. Sekiz saatlik sorgulamanın tam protokolünü çıkaracağız, tüm açıklamaları yeniden değerlendireceğiz yeni bilgileri ayıklayacağız. Sorgulama protokolünü kamuoyuna filtrelemeden sunacağız. Sonuç raporumuz açıklanana kadar ayrıntılara girmek istemiyorum. Temmuz sonunda raporumuzu açıklayacağız. Böylece Araştırma komisyonunun görevi bitmiş olacak. Kurban yakınları bu defter kapandı demeden kapanmayacak ve tam aydınlanma sağlanana kadar devam edecek.”
KONUŞSA DA AYDINLANMAYAN NOKTALAR VAR
Komisyon sorgusu sırasında pek çok yeni bilgiye ulaşılmış olsa da örgüte Bavyera’da destek sağlayan olası kişi ya da oluşumlar hakkında bilgi edinilemedi. Zscäpe’nin dış ilişkileri Uwe Mundlos’un sürdürdüğünü iddia etmesiyle bu konu karanlıkta kalmaya devam etti. SPD milletvekili Arif Taşdelen yaptığı açıklamada Zschäpe’nin cevaplarını çok inandırıcı bulmadığını, birçok konudaki beyanlarının daha önce açığa çıkmış konularda olduğunu belirtti.
Cemal Bozoğlu’na göre, Zschäpe ifadesinde, örgütün potansiyel kurbanları hakkında bilgi topladığından da haberdar olduğunu belitti. Örgütün cinayet kriterleri ise şöyle açıklandı: “Kulağa yabancı gelen bir isim, tercihen Türk ve cinayet mahalinden kaçış kolaylığı.”
Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU), Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’tan oluşan bir terör hücresiydi ve 2000 yılından itibaren 7 yıl boyunca beşi Bavyera’da olmak üzere Almanya çapında on cinayet işledi. Sekiz Türk, bir Yunanlı esnaf ve bir de Alman kadın polis memuru NSU tarafından katledildi. Mundlos ve Böhnhardt ayrıca Köln’de iki bombalı saldırı gerçekleştirerek onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu. İkili tutuklanmamak için 2011 yılında intihar ettiği iddia edilmişti. NSU örgütü de ancak Mundlos ve Böhnhardt’ın intiharından sonra ortaya çıkarılmıştı. Beate Zschäpe ise iddiaya göre örgütün hayatta kalan tek üyesi.