Sinop Nükleer Güç Santralı’na karşı açılan davalarda bilirkişi heyeti belli oldu. Heyette bazı ‘tanıdık’ isimler var. Daha önce de iktidarın rant projelerine onay verdikleri bilinen bu kişilerin bilirkişiliğine itiraz edilecek.

Nükleer davasında ‘bilindik’ isimler

Gökay BAŞCAN

Sinop Nükleer Güç Santralı’na karşı açılan davalarda bilirkişi heyeti belli oldu. 15 kişilik heyette yer alan isimlerden bazıları, Akkuyu Nükleer Santralı ve Kanal İstanbul projelerinde de bilirkişilik yaptı. Heyette yer alan bir isim de iktidara yakınlığıyla bilinen ‘1071 Akademisyen’ içerisinde yer alıyor. Ayrıca listede, öğrencileri tehdit ettiği iddia edilen bir akademisyen de var.

Sinop İnceburun mevkiinde yapımı planlanan ‘Sinop Nükleer Güç Santralı Projesi’ için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararına karşı 59 Sinoplu, Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, TMMOB’ye bağlı odalar, KESK, Sinop Barosu ve beraberindeki birçok demokratik kitle örgütü dava açtı. TEMA Vakfı da karara karşı ayrı bir dava açtı.


İki dava sürerken Samsun 2. ve 3. İdare Mahkemeleri, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Mahkemelerin atadığı ortak bilirkişi listesinde ise yaşam savunucularının iyi tanıdığı bazı isimler yer aldı. Prof. Dr. Niyazi Meriç, Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, Prof. Dr. Kadir Alp ve Prof. Dr. Mustafa Sait Yazgan bu isimler arasında.

İTİRAZ REDDEDİLMİŞTİ

Prof. Dr. Meriç, Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili davada da bilirkişi heyetinde yer almıştı. Prof. Dr. Meriç’in bilirkişi tayin edilmesine ‘tarafsızlığını yitirdiği’ gerekçesiyle itiraz edilmiş, ancak mahkeme tarafından bu itiraz reddedilmişti.

Prof. Dr. Meriç’in birçok kez basına verdiği demeçlerde nükleer santralı savunduğu görülüyor. “Türkiye, nükleer santral yatırımına geç başladı” diyen Prof. Dr. Meriç, 2019 yılında Çernobil’e ziyaretlerde bulundu. Felaketin üzerinden 30 yıl geçmiş bir bölgede daha yüksek bir radyasyon oranı beklediklerini söyledi. Hiroşima’ya 1945’te atom bombası atıldıktan sonra 100 yıl bu şehre girilemeyeceğinin düşünüldüğünü ancak bölgenin yerleşime açıldığını hatırlatan Meriç, “Çernobil neden kazandırılmasın?” ifadesini kullandı. Çernobil’e giden heyette Doç. Dr. Eren Şahiner de bulunuyor.

Akkuyu’da bilirkişilik yapan Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu’nun bilirkişiliğine de sismo-tektonik, oşinografi, kıyı mühendisliği-tsunami risk değerlendirmesi yapabilecek özellikte bir uzmanlığı olmadığı gerekçesiyle itiraz edilmişti. Başka bir uzman önerisi mahkemece kabul görmedi. Aynı isim, şimdi Sinop Nükleer Santralı’yla ilgili çalışma yapacak bilirkişi heyetinde de yer alıyor.

İktidarın ‘çılgın proje’ olarak adlandırdığı Kanal İstanbul Projesi’nde de yer alan bilirkişiler ise Prof. Dr. Kadir Alp ve Prof. Dr. Mustafa Sait Yazgan.

Tüm projelerde adı geçen Prof. Dr. Yazgan, öğrencileri tehdit ettiği yönünde haberlerle de gündeme gelmişti. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu’nda geçen yıl hazırlık öğrencilerine yönelik oryantasyonun açılışında konuşan İTÜ Genel Sekreteri Yazgan, “Eylemlere katılmayın, ceza alırsınız” diyerek öğrencileri tehdit etmişti.

Listede yer alan Prof. Dr. Kadir Güler ise iktidara yakınlığıyla bilinen ‘1071 Akademisyen’ içerisinde yer alıyor. Üniversitelerde görevli 1071 akademisyen, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) barış akademisyenleri hakkındaki “hak ihlali” kararına karşı bildiri yayımlamıştı.

KABUL ETMİYORUZ

Bilirkişilere itiraz edeceklerini belirten davanın avukatlarından Mehmet Horuş, BirGün’e yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “ÇED davalarında bilirkişi seçimi, davanın sonucunu tayin edici nitelikte. Bilirkişilerle ilgili çok daha titiz değerlendirme yapılması gerekiyor. Bunun yanında bu dava bir nükleer santral davası. Nükleere karşısınız ya da değilsiniz. Mevcut nükleer teknolojiler arasında bu iki kategori arasında başkaca ara yüzeyler yok. Ayrıca her gün her yerde nükleer santral yapılmıyor. Bu nedenle Türkiye’nin ikinci nükleer santral davasında birinci davadaki bilirkişilerin seçilmesine itiraz ediyoruz.”