Fenerbahçe bolca pozisyon ürettiği karşılaşmada Antalyaspor'u 2-1 mağlup etti. Sarı-lacivertliler bu sonuçla maç fazlasıyla liderliğe yükselirken futboluyla ümit aşıladı.

O şimdi lider!

Ali Murat Hamarat

İzmir’deki depremin üstünden sayılı gün geçmiş. İçimiz kan ağlasa da hayat devam ediyor. Kurtarma çalışmaları sürerken, gözler devamlı doluyor. Enkaz altından çıkan her can gülmeye hasret kalmış milyonlara umut oluyor, tıpkı üç yaşındaki Elif gibi. Hayat varsa, umut vardır!

Bu ahval ve şerait içinde haftanın kapanışında haftanın kapanışında Antalyaspor, Fenerbahçe’yi ağırlıyor. Bir yanda eksikler nedeniyle beli biraz bükülmüş gibi duran ev sahibi, diğer tarafta istim üstündeki deplasman ekibi… Tatların kaçık olduğu günde, güzel futbol tek temennimiz…

Kırmızı-beyazlılar cephesinde Tamer Tuna’nın görevine son verilmiş durumda. Onun yerine teknik direktörlük koltuğuna kimin oturacağı merak ediledursun, Akdeniz temsilcisi oldukça ofansif bir kadroyla çimlerde yerini almış. Ligin belki de önde en iyi basan takımı karşısında bu 11’in yumuşak kalması bekleniyor.

Kanarya, gencecik yaşta kaybettiğimiz FB TV spikeri Dilay Kemer’i andığı tişörtlerle maç öncesi ısınmadaydı. Tesadüf bu ya Dilay, Antalyalıydı. Seremonide de İzmir’e dikkat çeken sarı-lacivertliler duygulara tercüman oluyordu. Erol Bulut savunmada Lemos’un yerine Serdar’ı oynatıyordu. Onun dışındaki tercihler beklendiği gibiydi.

İlk düdükle birlikte Fenerbahçe, rakip kaleye yüklenmeye başlıyordu. Bulut’un talebeleri devamlı deniyordu. Duran toplar, taçlar, akan oyun… Sarı-lacivertliler ofansif olarak her hafta üstüne koyuyordu. Takımın yaptığı pres ise kusursuza yakındı. İlk çeyrekten sonra Kanarya hız kesiyordu. Antalyaspor derseniz, pek bir şey üretemiyordu.

45’te Serdar’ın ayağına basan Jahovic, VAR yardımıyla atılmıştı. İlk yarı skor çok farklı olabilirdi; ikinci devre sanki çok şeye gebeydi…

49’da sarı-lacivertliler öndeydi. Organize gelen Kanarya’da sezonun yıldızı Ozan Tufan, Valencia’nın pasına düzgün vurmuştu. Boffin’in degajıyla başlayan akında defansın gerisine sarkan Podolski, 52’de usta işi bir golle skoru eşitliyordu. Caner’in kornerlerinde önce Tisserand, ardından Samatta beş adımdan çerçeveyi bulamıyordu.

58’de bu sefer akan oyunda Caner kesmiş, Pelkas’ın kafası direkte patlamıştı. 60’ta Gustavo’nun füzesi direkte patlıyordu. Son yarım saatte Sosa’yla Pelkas’ın yerine Perotti’yle Cisse oyundaydı. 82’de bu sefer Cisse’nin şutu direkte patlamıştı. Hemen akabinde takımına penaltı kazandıran Perotti, beyaz noktada hata yapmıyor; ilk maçında golle tanışıyordu. Uzatmalarda Sinan Gümüş ikinci sarıdan atılıyor, son düdüğü müteakip Fenerbahçe maç fazlasıyla liderliğe yükseliyordu.

Antalyaspor’da gözler yeni hocaya çevrilmiş durumda. Bu maçı çok farklı kaybedebilirlerdi ya neyse… Fenerbahçe’ye gelince… Sayısız gol kaçırdılar, direkleri dövdüler ama en sonunda kazanmasını bildiler. Bulut’un öğrencileri her geçen gün üstüne koyuyor. Başarılı hocayı tebrik etmek lazım!