Salı günü pekçok açıdan tarihsel bir gündü. Barak Hüseyin Obama’nın önceki başkanlardan daha farklı birşeyler yapamayacağı yönünde çok sağlam kanaatlerimiz...

Salı günü pekçok açıdan tarihsel bir gündü. Barak Hüseyin Obama’nın önceki başkanlardan daha farklı birşeyler yapamayacağı yönünde çok sağlam kanaatlerimiz mevcut. Yani ABD’ye sosyalizm falan geleceğini beklemiyoruz. Ama herşeye karşın çoğunluğu beyaz olan ve tarihi feci ırkçılık kayıtlarıyla dolu olan ve dünyanın en büyük pazarı olan bir ülkede Kenya’lı bir babadan olma siyah bir adamın başkan olması çok önemli.

Bu pekçok kişi için umudu yeşertecek bir gelişme. Obama’nın kampanyasını ve devir teslim törenindeki konuşmasını izleyenler ABD halkı ve dünya için olumlu politikaların gündeme alındığını görmüşlerdir. Çevre korumada ABD’nin rolüne vurgu, yaşam tarzımızı değiştirme talebi, pazar ekonomisinin başarısızlığına vurgu ve tabii ki etnik ve dinsel ilişkilere dair olumlu tavır ana kalemlerdi. Bunların ne kadarı hayata geçer bilmek zor.

Bunları bir kenara bırakalım. Obama muhtemelen pazarlama literatürüne de geçecek. Hem yürüttüğü kampanya hem de sonrası itibariyle. Amerikan tarihinin en çok bağış toplayan başkan adayı olmasının yanında Obama, dün bir de dünyanın en zengin şairini yaratan başkan oldu. Ve tabii ki dünyanın en çok satan şiir kitabı ve ençok satan şiiri de, Obama’yla birlikte dün geldi. Elizabeth Alexander’ın şiiri 24 saat içinde bestseller oluverdi. Bu arada hakkını yemeyelim, güzel şiir. Sayfa komşum Neşe Yaşın’ın alanına biraz el atmış olacağım; umarım affeder haddimi bilmezliğimi.

İroniktir, Alexander’ın şiirini basan yayınevi Minnesota’dan ‘Graywolf Press’, yani ‘Bozkurt Yayınları’. Neyse Şubat ayında piyasaya sürülecek olmasına karşın Obama şiiri, Amazon’un ençok satan şiir kitapları listesinin başına yerleşti bile.

Obama, ABD dışında da pekçok irili ufaklı şairi zengin edeceğe benziyor. Galler Akademisi, 2008 yılında ulusal şair (bunun ne menem bir şey olduğu tartışılmalı) seçtiği Gillian Clarke’a Obama için bir şiir yazmasını sipariş vermişti. Obama’ya da Clarke’ın yazdığı şiirle bir mektup gönderdi.

1937 doğumlu Clarke, Galler’in ve Birleşik Krallık’ın önemli şairlerinden ve muhtemeldir ki Obama destekli şiir satışları bu yaştan sonra onu çok etkilemeyecektir. Clarke’ın şiiri ‘yeni yıl’ başlığını taşıyor. Günümüzün bir özeti gibi yazılmış adeta:

‘Eski yıl ve eski çağ öldü/ yanarak denize atılan/…/ yanan paranın dumanıyla/ …/ bu gece, ayın ve venüs’ün soğuk güzelliğinde/ .../ iyi adamlar iktidar oluyor/ .../ Umut, ‘evet’ dedi, ‘yapabiliriz’ dedi/ ve bin Britanyalı genç/ ayağa kalktı ve mutlulukla haykırdı/ siyah, beyaz, hristiyan, müslüman, yahudi/ inanan, inanmayan. Bu savaşta birlikteyiz./ Evet, yapabiliriz’

Obama rüzgarı, hastalığı, ne derseniz deyin epey süreceğe benziyor. Şairler şiirler ve daha bir sürü şey. Hatırlarsanız Obama’nın seçilmesinden hemen sonra Van’da vatandaşlarımız bilmem kaç tane kurban kesmişlerdi. Geçen haftada gazetelerde ‘Afro Türkler’ Obama’yı seviyor diye haberler çıktı. Dalaman’a gelecek olursa Obama, kurban keserek karşılayacaklarmış. Bir de siyah bir manken kızımız renkdaşının başkan olmasından dolayı gururluymuş. Magazin tuhaf sulu bir şey ama reklam reklamdır. Hem manken, hem Dalaman, hem Van, hem Galler kazanabilir. Aferim Obama daha koltuğa değmeden herkesi zengin ettin. Krize rağmen. Devir alma konuşman biraz uyuzdu ama olsun o kadar kusur herkes de olur.

Elizabeth Alexander’ın şiirinden bir bölümü elimden geldiğince tercüme ederek bitireyim:

Birilerinin kirli caddelerini ve otoyollarını aşıyoruz

Ve diğerleri de öte yanında ne var yolun görmek istiyor

Yolun sonunda mutlaka daha iyi bir şeyler olduğunu biliyorum

•••

mücadele şarkısını söyleyin, bu önemli günün şarkısını

aydınlığa yürüyüşün şarkısını söyleyin.