Bizde ayağı takılana gülünmez…

Düşene hele, zinhar vurulmaz.

Uğradığınız haksızlıkların, yaşadığınız sıkıntıların farkındayım ve içtenlikle üzülüyorum.

O nedenle de yazmamak için sabredip durdum.

Ama sabrın da sınırı vardır, bilirsiniz.

Künyenizde değilse de bünyenizde yer alan bir yazarınız var.

Kaçıncı defadır TTB’nin mevcut yönetimine çakıyor, aklı sıra.

“Ulusal Tıp Günleri: AKP ve TTB Karşıtı Bir Hareket” diye yazdı…

Ses çıkarmadım.

(Yazıyı, gelen tepkiler nedeniyle sitenizden çıkardınız sanırım.)

Benim de adımı geçirerek, “İzmir Tabip Odası’ndan TTB’ye” diye yazdı…

Sustum.

Bu ay sonunda yapılacak İzmir Tabip Odası seçimleri öncesinde, şimdi de kalkmış…

“İzmir Sadece AKP’yi Ürkütmüyor, TTB’nin de Gözünü Korkutuyor” diye çiziktirmiş.

Çekirge bile bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde yakayı ele verir.

Artık yeter!

***

Adı lüzumsuz…

Yazdıklarına cevap vermek hepten lüzumsuz…

Ben sadece künyesini açıklayayım size.

1999 seçimlerinde DSP’den İzmir milletvekili olarak girdi TBMM’ye. Kısa bir süre Kültür Bakanlığı da yaptı.

Mezarda Emeklilik’ten Tahkim Yasası’na…

IMF’nin emriyle on beş günde on beş yasa çıkartmaktan, kamu mallarının sermayeye peşkeş çekilmesi özelleştirmelere kadar bilumum uygulamaların suç ortağı oldu.

Asıl incisi de…

Afganistan’a asker gönderilmesine dair Hükümet Tezkeresi görüşülürken 10 Ekim 2001’de yaptığı konuşma.

***

“11 Eylül günü, büyük bir acı yaşadı dünya. Terör, Amerika Birleşik Devletleri’ni vurdu. Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere, tüm dünya ülkelerinin, o ülkelerde yaşayan insanların, âdeta, kanı çekildi bizde olduğu gibi. Vurulan ülke Amerika Birleşik Devletleriydi. Avrupalıların aksine, terörden neler çektiğimizi bilen, bize destek veren, küçük oynamalar dışında hak veren, dost bir ülke Amerika Birleşik Devletleri.

Şimdi, terör odaklarına ve terör destekçilerine yönelik uzun ve acılı bir savaşım başlamış bulunmaktadır. Bir yanda, kendi canına kıyacak derecede koşullanmış insan kılığındaki robotlar; diğer yanda, insanlığı bu robotların dehşetinden korumaya çalışan uygar bir dünya.

Başlatılan harekâtın sınırlı kalmayacağı, terörizmi ve teröristleri destekleyen, barındıran ve besleyen tüm odaklara karşı yaygınlaştırılacağı anlaşılmaktadır.

DSP Grubu olarak, hükümetimizin arkasındayız. 11 Eylül sonrasında ülke çıkarlarıyla uluslararası sorumluluklarımızı çok iyi dengeleyen, sorumluluğunu çok iyi bilen hükümetimize, istediği yetkinin verilmesini istiyoruz ve sizlere saygılarımızı sunuyoruz.”

* * *

2006’da sözde “ulusalcı”larla her soydan her boydan sağcıların oluşturduğu listenin TTB Başkan adayıydı. (Şimdi de aynısına oynuyor, belli ki.)

Bir de kalkıp, “Emperyalist olmak kolaydır, zor olan anti-emperyalist olmaktır.” demesin mi?..

Dayanamadım…

Kürsüye çıkıp Meclis’teki konuşmasını aktardım.

Kendini savunmak için ne dese beğenirsiniz?..

O benim kişisel değil, resmi görüşümdü!..

* * *

O “uygar” Coni’leri, Afganlıların cesetlerinin üzerine bevlederken gördüğünde yüzü kızarmış mıdır…

Onu kendisi bilir.

Amerikan emperyalizmini “dost”, emperyalist işgalciliği “uygarlık” olarak gören bir Amerikanpervere yazdırmaya devam etmeyi bünyeniz kaldırır mı…

Onu siz bilirsiniz.

Bu Amerikan muhibbi, OdaTV sayfalarından TTB’ye saydırmaya devam ederse…

Onu da ben bilirim de...

Naçizane ricam…

Beni de kendinizi de yormayın, lüzumsuz yere.