Soma’da Nakdi Destek Ödeneği alamayan mevsimlik tarım işçileri zor günler geçiriyor. İşçiler, “Nakdi Destek Ödemeleri, pandemi döneminde çalışamayan, emeğiyle geçinmek için mevsimlik tarım işlerinde toprağa emeğini veren işçilerin de hakkıdır” dedi.

Ödemelerini alamayan mevsimlik tarım işçilerinden eylem

BİRGÜN EGE

Manisa’nın Soma ilçesinde mısır püskülü işinde çalışan mevsimlik tarım işçileri, Nakdi Destek Ödemeleri’ni alamamaları sonrası eylem düzenledi. Sosyal Haklar Derneği Soma Temsilciliği öncülüğünde Soma Beşyol İŞ-KUR önünde yapılan açıklamaya; Çiftçi-Sen, SOL Parti ve CHP Soma İlçe Başkanlığı destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan Sosyal Haklar Derneği Soma Temsilcisi Bahar Memiş, mevsimlik tarım işçilerinin sigortasız ve güvencesiz çalıştıklarını söyleyerek, “Mısır püskülü işçilerinin farklılığının nedeni çokuluslu şirketlerin sözleşmeli üretimle bölgede tohumluk mısır üretmeleridir. Bu şirketler işçilerin İstihdam Bürolarından temin edilmesini istemekte, temin edilen işçilerle sözleşme imzalanmakta ve işçiler kısa süreli de olsa sigortalı olmaktadır. Pandemi nedeniyle sigortalı olup işten çıkarılan, işsiz kalan işçilere ödenen Nakdi Destek Ödeneği’nden sigortalı olan mevsimlik tarım işçilerinin de faydalanmasını yolu açılmıştır” diye konuştu.

odemelerini-alamayan-mevsimlik-tarim-iscilerinden-eylem-982273-1.

Memiş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İşçilerle sözleşmeyi yapan Güleryüz İstihdam Bürosu’dur. İşçilerin bir bölümü nakdi ödemelerini almıştır. Bir bölümü ise Güleryüz İstihdam Bürosu’nun işçilerin işten çıkış kodlarını bile isteye yanlış bildirmiş olmasından Nakdi Destek Ödemeleri’ni alamamıştır. Haklı itirazlar sonucu kodlar düzeltilmiş olsa da nakdi ücret desteği bu kez İŞ-KUR tarafından gasp edilmiştir. Güleryüz ve özel istihdam büroları işverenlere kiraladıkları işçilerin alt taşeronlarıdır. Sistemin hukuksuzluklarını örten ise İŞKUR’dur. Burada yaşanılan hukuksuzluğun, yani nakdi ücret destek ödemelerinin işçilerden kaçırılması tesadüf veya gözden kaçırılmış bir ayrıntı değildir.”

KABUL EDİLEMEZ

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: “İŞ-KUR ile görüşmelerden, ‘başvuruların sayısının fazla olmasından dolayı hepsini tek tek inceleyemediklerin’ ve görevlerini keyfiyetle ihmal ettiklerini, işçilerin sözleşmelerinin geçersiz olduğunu tespit ettiklerini adeta bir mahkeme gibi davrandıklarını da biliyoruz. İş sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti İŞ-KUR’un görevi değildir. Güleryüz İstihdam Bürosunun açıkça yanlış bildirdiği işten çıkış kodlarının güncellemiş halini, İŞKUR’un bir genelgeyi gerekçe göstererek kabul etmemesi kabul edilemez. Yasa açıktır, İŞ-KUR gibi bir kamu kurumu işçiyi koruma ilkesine ve yasaya aykırı davranamaz. İşverenin açık kötülüğünün ispatı yükü emeği ile geçinen işçilerin omzuna yüklenemez. Nakdi ücret desteği, pandemi döneminde çalışamayan, emeğiyle geçinmek için mevsimlik tarım işlerinde toprağa emeğini veren işçilerin de hakkıdır. İŞ-KUR, Özel İstihdam Büro’larının değil, emeğiyle geçinen işçilerin güvencesi olmalıdır. İŞ-KUR’u hukuksuz ve keyfi uygulamalarından, bazı işçilerin ödemelerini yaparak bazılarının ödemelerini yapmayarak ortaya çıkardığı ayrımcı davranışından, bu davranışına gerekçeler yaratmasından geri dönmeye çağırıyoruz.”