ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen: “Delegelerimiz isim değişikliğine karar verecek ve çağrı manifestosunu oluşturacak. Bu bir başlangıç olacak ve bu ülkenin her bir köşesine uzanacak aşağıdan bir kuruluş sürecini başlatacağız”

ÖDP yarın olağanüstü kongreye gidiyor: Solu bir seçenek haline getireceğiz

GÖKAY BAŞCAN

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), olağanüstü kongresini yarın Ankara’da gerçekleştirecek. Kongre öncesinde partinin Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen ile merak edilenleri konuştuk. Ülkede iktidara karşı geniş bir itiraz zemininin olduğunu vurgulayan İşleyen, “Bu bir başlangıç olacak ve bu ülkenin her bir köşesine uzanacak aşağıdan bir kuruluş sürecini başlatacağız” diyor.

ÖDP neden kapsamlı bir değişime hazırlanıyor?

ÖDP, reel sosyalizm yenilgisi sonrasındaki geçiş dönem içinde kuruldu ve gelinen aşamada bu misyonunu tamamladı. Dünya ve Türkiye dikkate alınması gereken çok önemli değişimler yaşanıyor. ÖDP’nin de solun da bu gelişmeleri dikkate alarak kendini yenilemesi, dönüştürmesi gerekiyor.

SOLDA GÜÇ OLUŞTURULMALI

Nasıl bir siyaset ihtiyacı ortaya koyuyorsunuz?

Çürümeye doğru giden, içerideki tüm gücünü yitirmiş faşist iktidar bloku ve ona alternatif sunamayan bir muhalefet bloku var. Sol ise ülke siyasetinde etkili bir güç durumunda değil. Bugün, siyasal islamcı faşizme karşı mücadeleyi esas alan ancak, muhalefet blokunun sağa meyil eden yapısının eleştirisini yaparken, ihmal ettiği sol değerlere sahip çıkacak bir muhalefetin etkinleştirilmesine ihtiyaç var.

Muhalefet blokunun yüzünü sağa çevirmiş özellikleri de dikkate alındığında, sol toplumsal ve örgütsel bir güç olarak ağırlığını koymadıkça bu faşist iktidar blokunun iktidarına son verilmesi, bugüne kadar yarattıkları tahribatların ortadan kaldırılması gerçek anlamda mümkün olmayacaktır. En iyi ihtimal olarak (Gül’ler, Babacan’lar v.b. ile birlikte) mevcut çürümüş rejimin biraz şurasını burasını yamayarak yapılacak restorasyonla sürdürülmesinin yollarının arandığı söylenebilir. Solda bir güç oluşturmadan bu durumun değişmesi mümkün değil.

odp-yarin-olaganustu-kongreye-gidiyor-solu-bir-secenek-haline-getirecegiz-664852-1.
ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen

Gerçekleştirilecek değişim bu kilidi nasıl açabilir?

Türkiye’de bu yaşananlara itiraz eden çok geniş bir muhalefet birikimi var. İktidar ve muhalefet bloklarının kapsayamadığı, sisteme ve bu çürümüş düzene itiraz eden çok geniş bir kesim var. İktidarın kontrol edebildiği alanın çok ötesindeki bu potansiyel, kendisini her fırsatta ortaya koysa da örgütsüzlüğün ve dağınıklığın yarattığı bir etkisizlik söz konusu. Bu dinamiklerin bir politik mücadele ekseninde örgütlü ve birleşik bir noktaya gelmesinin yollarını bulmak gerekir. ÖDP açısından dönüşümün bir yanı da bu sorularla ilgili. Emekçi halk içinde güç kazanmayı temel alan, daha da gençleşen, kadınlaşan, katılımcı, tepeden tırnağa daha kolektif, yeni iletişim yollarını arayan ve bulan, örgütlü yapısını hem daha dinamik hem de daha güçlü hale getirmeyi önüne koyan bir süreç… Kuşkusuz tüm bunlar ve daha fazlası, böyle bir iddia etrafında kararlı bir mücadelenin içinde, onun sonucunda olacaktır.

KAPİTALİST SİSTEM ÇÖKÜYOR

Dünya ölçeğindeki gelişmeler bu süreci nasıl etkiliyor?

30 sene önce insanlığın son ideali dedikleri neoliberalizm tüm pislikleriyle çöküyor. Küreselleşme ile sınırların kalkacağından AB’nin refah ve demokrasinin eşit gelişeceği bir uygarlık merkezine dönüşeceğine kadar pek çok şey söylüyorlardı, hepsi çöktü. Küresel güçlere hizmet için, onlara dayanarak iktidara gelen siyasal İslam’ın krizin dış kaynaklarını burada bulabiliriz. İktidar, arkasındaki bu büyük gücü kaybetti bir yandan da bu güçlerin kendi halleri de ortada. Bu gelişmeler kuşkusuz rejimin yaşadığı krizi derinleşen bir faktör olarak öne çıkıyor.

Bu gelişmeler aynı zamanda, reel sosyalizmin yenilgisiyle başlayan bir geçiş sürecinin de sonuna doğru geldiğimizi ifade ediyor. Sosyalizmin tarih sahnesinden çekilmesiyle başlayan gelişmeler, kapitalizmin hegemonyası altında şekillenecek bir dönemin kapısını araladı. Bugünse durum bundan çok daha farklı bir durumda. Kapitalist sistem çöküyor, buna karşın onun karşısında henüz bir alternatif de oluşturabilmiş değil.

Direniş hareketleri ne yönde gelişiyor?

Gelişen kitle hareketleri dikkatle izlenmesi gereken noktalara sahip. Dünyanın pek çok farklı noktasında, kriz karşısında emekçi halk kesimlerinin eşitlikçi taleplerini yüksek sesle duyuyoruz. Yanı sıra, kapitalizm doğa üzerinde oluşturduğu yok edici tahakkümle çocukları dahi isyana götüren bir sisteme dönüşmüş durumda. Kadın hareketleri tüm bu unsurlarla iç içe, çok farklı coğrafyalarda birbirini etkileyerek yükselişini sürdürüyor.

Buradaki önemli noktalardan birisi, sokağın ilerici güçleri, bu sistemi büyük bir güçle reddediyor ama yerine ne konulacağı konusu ise boşlukta durmaya devam ediyor. İsyan ve direniş hareketlerinin parlama noktalarından kimi sol akımların güçlenmesine varan bir dizi gelişme var ancak bunlar henüz bir alternatif oluşturabilmiş değil.

O nedenle, bugünkü arayışlar içinde kendisini yenileyecek ama aynı zamanda bu alternatif boşluğunu da ortadan kaldırmayı hedefleyecek bir harekete ihtiyaç var. Dünyadaki gelişmeler de bu bakımdan solun siyasal ve örgütsel bir güç olarak geliştirilmesi ihtiyacını ortaya koyuyor.

HAREKETE GEÇİYORUZ

Pazar günü Kongre’de ne yapılacak?

5 ayı bulan tartışmalar sonucunda geldiği noktada bu ihtiyaca yanıt verecek şekilde bir dönüşümün adımlarını atmak üzere harekete geçiyoruz. Geçtiğimiz haftalarda, PM bildirisiyle Olağanüstü Kongre kararımızı açıklamamızın ardından kısa zamanda aldığımız tepkiler bu ihtiyacın çok geniş bir kesim tarafından da hissedildiğini ortaya koyuyor. Bu ihtiyacı hisseden, bu sorumluluk çağrımızı paylaşan herkesle birlikte toplumsal alanda güç kazanmayı ön plana alarak solu bir seçenek olarak özneleştirmek üzere örgütlenme yapısından programa kadar bir dizi değişik için çalışıyoruz buna isim değişikliği dahil.

22 Aralık Pazar günü Konferans ve Kongre delegelerimiz isim değişikliğine karar verecek ve çağrı manifestosunu oluşturacak. Bu bir başlangıç olacak ve bu ülkenin her bir köşesine uzanacak aşağıdan bir kuruluş sürecini başlatacağız. Programı ve tüzüğümüzü, örgütsel yapımızı bu kuruluş sürecinde katılan herkesle birlikte tartışarak oluşturacağız. Pazar günü bunun için bir başlangıç ve bir çağrı olacak.