Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) bir araya gelen öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu’nu (YÖK), kuruluşunun 41’inci yıl dönümünde protesto etti. Öğrenciler tarafından yapılan açıklamada, "Üniversiteler bizimdir, kampüslerimizi ne atanmışlara ne sermayedarlara bırakacağız. Barınma, beslenme ve ulaşım hakkımız için mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

ODTÜ'de YÖK protestosu: "Üniversiteler bizimdir, ne atanmışlara ne sermayedarlara bırakacağız"

YÖK’ün kuruluşunun 41’inci yılında, Öğrenci Kolektifleri, Devrimci Gençlik Dernekleri, SGDF, Kaldıraç, Devrimci Gençlik Birliği, TİP, Yeni Demokrasi Gençlik gibi kuruluş üyeleri öğrenciler ODTÜ’de YÖK’ü protesto etti.

Öğrenciler tarafından düzenlenen eylemde “Üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek” sloganları atıldı.

"YÖK'E DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE NAKKA DEMEK İÇİN BURADAYIZ"

Öğrenciler tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“1980 darbesinin üniversitelere saldırısı olarak kurulan YÖK’ün kuruluşunun 41. yılındayız. Üniversitelerde devrimci hareketlerin büyümesinin önüne geçmek, akademik üretimleri kısıtlama ve baskı yoluyla kapitalist sistem içine hapsetmek, öğrencilerin gündelik sorunlarının ve taleplerinin etrafında örgütlenmesine mani olmak, kampüslerde bilim, sanat, spor vb. alanlarda üretim yapabileceği kulüp ve toplulukların faaliyetlerini kısıtlayarak öğrencilerin yan yana gelmesini engellemek için kurulan; 80’lerden bu yana devletin üniversitelerde baskı ve denetim mekanizması olarak karşımıza çıkan YÖK’e dün olduğu gibi bugün de nakka demek için buradayız.

Toplumun en dinamik kesimi olan öğrenci gençlik arasında çıkacak hareketliliğin tüm topluma yayılmasına engel olmak için; öğrencilerin bir araya gelmesinin önünü tıkamak için kurulan YÖK’e bir kez daha nakka diyoruz. 41 yıldır karşımıza çıkan tek baskı mekanizmasının YÖK olmadığını biliyoruz. Devlet her gün birçok yöntemle saldırılarına bir yenisini eklemektedir.

"BİZİM CEVABIMIZ HEP DİRENİŞ OLDU VE OLACAKTIR"

Üniversite bileşenlerinin iradesi hiçe sayılarak atanan kayyum rektörler, kampüslerimizi kuşatan polisler, kendi okulumuzda bizlere dayılanan özel güvenlikler, öğrencilere korku salmak amaçlı yayınladıkları genelgeler ve daha nicesi bu saldırıların birkaç örneğidir. Evet devlet; ne zaman hakkını arayan, talebini dillendiren bir öğrenci görse hunharca saldırmaktadır. Biz öğrencilerin bu saldırılara karşı verdiği cevap ise hep direniş olmuştur ve olacaktır.

Bugün YÖK’ün kuruluşunun üzerinden 41 yıl geçmişken yineliyoruz: Üniversiteler bizimdir, kampüslerimizi ne atanmışlara ne sermayedarlara bırakacağız. Barınma, beslenme ve ulaşım hakkımız için mücadeleye devam edeceğiz. Akademik, bilimsel, sanatsal, sportif, kültürel vb. aktivitelerimizi kısıtlamalar ve yasaklamalar olmaksızın gerçekleştireceğiz. Kampüslerde tacize ve şiddete geçit vermeyeceğiz. Kayyumları göndereceğiz! YÖK’ü kapattıracağız! Üniversitelerde söz, yetki, karar üniversite bileşenlerine ait olana dek direneceğiz!

Son sözümüzdür: Üniversiteler bizimdir bizim olanı alacağız üniversiteleri özgürleştireceğiz.”

(ANKA)