ODTÜ öğrencileri Rektörlük önünde açıklama yaptı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencilerinin Rektörlük binası önünde yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla devam eden protestolarda polislerin verdikleri sözü tutmadığına dikkat çekilerek “AKP iktidarı ve atadığı kayyum rektörü Ahmet Yozgatlıgil'in kampüsümüzde el ele yürüttüğü faşist politikalarıyla, ODTÜ'ye soktukları çevik kuvvet ve tomaların kampüsümüzü işgal etmesini kabul etmiyoruz. Bizler artık mücadele ateşini yaktık, gözaltılar tutuklamalar ve baskılar bizi yıldıramayacak. Gözaltına alınan ve tutuklanan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” denildi.

ODTÜ öğrencileri, Rektörlük binası önünde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla devam eden protestolarda polisin ve rektör Ahmet Yozgatlıgil’in tutumuna ilişkin basın açıklaması yaptı.
Öğrenciler “Yozgatlıgil ODTÜ’ye rektör olamaz”, “Ne iktidar ne rektör, ODTÜ bizimdir”, “Birleşe, birleşe kazanacağız”, “ODTÜ ayakta AKP’ye direniyor” sloganları atıldı. Ayrıca öğrencilere destek vermek için ODTÜ Mezunlar Derneği de alana geldi.
"POLİS KİMYASAL İÇERİKLİ SU VE GAZ BOMBALARIYLA ODTÜ ÖĞRENCİLERİNE SALDIRDI"
Açıklamada, 26 Mart 2025 tarihinde kolluk kuvvetlerinin bir gün önce verdiği sözü tutmadığı belirtilerek “Kolluk kuvvetlerinin tutumuna karşı kendi yaşam alanlarında hapsedilmeyi kabul etmeyen ODTÜ öğrencileri demokratik ve anayasal haklarına dayanarak barışçıl bir gösteri gerçekleştirmek istemiştir. AKP iktidarı ve atadığı kayyum rektörü Ahmet Yozgatlıgil'in kampüsümüzde el ele yürüttüğü faşist politikalarıyla, ODTÜ'ye soktukları çevik kuvvet ve tomaların kampüsümüzü işgal etmesini kabul etmiyoruz. Biz barışçıl bir şekilde okulumuzun çoğu öğrencisinin yaşadığı yüzyıla ulaşma talebinde bulunurken polis kimyasal içerikli su ve gaz bombalarıyla ODTÜ öğrencilerine saldırmıştır” ifadeleri kullanıldı.
"BİZ BİZİ BÖLMEYE ÇALIŞAN BU EYLEMLERE PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ"
Rektör Yozgatligin'in polisin ODTÜ'ye girmesine izin vermesiyle başlayan süreçte öğrencilerin plastik mermi, gaz kapsülü saldırıları ve işkence ile gözaltına alınmaya maruz kaldığına dikkat çekilerek açıklamada, şunlar kaydedildi:
“ODTÜ öğrencilerinin iradesini ve özgürlük talebini sindireceğini zanneden Ankara emniyeti gözünü karartarak 30 arkadaşımızı işkence ile gözaltına almıştır. Türkiye'nin dört bir yanında üniversiteler tek adam iktidarına karşı ayakta. Bu mücadele ise kırılmaya çalışılıyor. Yüzlerce arkadaşımız tutuklandı, ev hapsi aldı. Yüzlercesi ise hala gözaltında. Bizler artık mücadele ateşini yaktık, gözaltılar tutuklamalar ve baskılar bizi yıldıramayacak. Gözaltına alınan ve tutuklanan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Bugün eylemlerin Türkiye'nin dört bir yanında gerici bazı gruplar tarafından da mücadelenin bölünmeye çalışıldığını görüyoruz. Başkent Üniversitesi'nde, Ankara Üniversitesi'nde yaşananları gördük. Biz bizi bölmeye çalışan bu eylemlere pabuç bırakmayacağız. Birlikteliğimizi bozamayacaksınız. Bu okul bizim ve bütün arkadaşlarımız özgürce bir araya gelmedikçe mücadelemizi yürüyüşlerimizle, ders boykotlarımızla devam ettireceğiz.”
Açıklamanın ardından öğrencilerin katılımıyla bir forum düzenlendi. Forumda öğrenciler gündeme dair mevcut sorunlar hakkında tartıştı. Yürütülen tartışma sonrası Gezi Parkı eylemine dair bir belgesel gösterimi yapıldı.
REKTÖRLÜK ÖNÜNDE FORUM DÜZENLENİYOR
Dün polisin sert müdahalesine ve gözaltılara karşı protestolarını sürdüren ODTÜ öğrencileri rektörlük önünde açık forum başlattı.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ RTÜK'E YÜRÜDÜ
Bilkent Üniversitesi öğrencileri ise televizyon kanallarına uygulanan sansüre tepki olarak RTÜK'e yürüyerek, "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganları attı.
Bilkent Üniversitesi öğrencileri yürüyüşün ardından yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdiler:
"Biz, bugün burada tüm Türkiye’ye yayılmış boykot ve direniş çağrısını bulunduğumuz her alanda her sırada her kampüste büyüten Bilkent Öğrencileri olarak, bütün sıra arkadaşlarımızı çağırdığımız gibi diğer bütün üniversite bileşenlerini, hocalarımızı, akademisyenlerimizi, bizimle bir arada mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
İstanbul Üniversitesi'nin diploma iptali ile başlayan süreç, polis şiddetiyle, yasaklamalarla, gözaltılarıyla ve tutuklamalarla devam etti. Atadığı rektörlerle üniversiteleri kendi arka bahçesi haline getiren AKP, kuralsız ve hukuksuz bir süreci başlatarak, seçme seçilme gibi siyasal özgürlüklerimiz dahi en basit haklarımıza yaptığı saldırılara bir yenisini daha ekledi.
6 Şubat depreminde twittera erişim engeli getiren iktidar, şimdi de ülke geneline yayılmış özgürlük arayışlarının, sokaklara dökülen milyonların haberini yapan basın organlarına yönelik tehditlerini açıktan gösteriyor, akp yandaşı olmayan birçok haber kanalı kapatılıyor, yayın yasağı yiyor, sosyal medya hesaplarına erişim engeli getiriliyor.
Günlerdir barikatın en önünde direnen, eskişehirde kocaelinde ankarada istanbulda izmirde tüm ülkeye yayılmış boykotu kampüsünde büyüten, işçilere genel grev çağrısını büyüten, polis varsa şiddet varsa ders yok boykot var diyen gençler bir sabah operasyonuyla tutuklanıyor. Yüzlerce öğrenci polis şiddetine maruz kalıyor, yaka paça gözaltına alınıyor. Ablukaların, polis şiddetinin derhal sona ermesini, tutuklanan sıra arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz!
23 yıllık AKP iktidarı gençleri, emeklileri, emekçileri kadınları lgbti+ ları, halkı açlığa ve sefalete sürüklüyor. Her alandan yaşamlarımıza saldırıyor, gerici karanlığıyla hayatlarımızı kuşatıyor. Biz okurken çalışmak zorunda olan, okulunu donduran, barınamadığı için tarikat cemaat yurtlarına hapsolan gençleriz. Biz, doğduğumuzdan beri AKP iktidarının baskıladığı, yasakladığı, bir araya gelmesini engellediği gençleriz. İktidarın tüm bu yasaklarına, bu düzene karşı çözümün ne iktidardan ne temsil ettiği kurumlardan, ne de sandıktan geçmediğini biliyoruz. Bu düzenden kurtuluşun, bulunduğumuz her alanda bir arada mücadele etmekten geçtiğini görüyoruz.
Bugün buradan ODTÜ’ye Hacettepeye Ege Üniversitesi'ne, Anadolu Üniversitesi'ne selam olsun diyoruz. Bir kez daha söylüyoruz ki, iktidarın saldırılarına teslim olmayacağız, direneceğiz, büyüyeceğiz ve büyüdükçe direneceğiz.
Üniversitelerden yükselttiğimiz sesi memleketin bütününe yayacak, halkın mücadelesini örgütleyeceğiz"
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!"