Öge: “İlk önce piyanoma sarıldım”

BERKAY SAĞOL

İzmir’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,9 şiddetindeki depremin ardından yurttaşlar, binaları yıkılmayan ancak ağır hasar gören evlerini boşalttı. Yurttaşlara, ağır hasar raporu verilen evlerinden eşyalarını almaları için yalnızca 10 dakika süre verildi.

Yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın arka sokağındaki Palmiye Sitesi Adalet Apartmanı’nda oturan İzmir Devlet Opera ve Balesi Ses Sanatçısı Egehan Öge bu kişilerden biri.


Küçük şiddetli gerçekleşen depremleri bile evlerinde çok ciddi şekilde hissettiklerini dile getiren Öge, deprem anını şu şekilde anlatıyor: “Depremin olduğu anda ben stüdyoda kayıt alıyordum. Konak Üçyol tarafındaydım ve hemen binadan aşağıya indik, telefonlar kilitlenmişti. Eşim evdeydi. Kendisi evde yaşadı depremi. Eşime ilk başta ulaşamadım. Sonrasında internet üzerinden ulaşabildim kendisine. Ağlayarak evin komple dağıldığını ve kendisinin iyi olduğunu söyledi. Aşağıya indiğini ve açık bir alanda beni beklediğini belirtti. Trafik kilitlendiği için eşime ve deprem bölgesine ulaşmakta çok zorlandım. Evin olduğu yere ulaştığımda karşılaştığım ilk manzara Rıza Bey Apartmanı’nın enkazıydı. Cadde adeta bir Hollywood filminden çıkmış gibiydi. Çoğu binada çok ciddi hasarlar vardı. Evin olduğu yere ulaşınca eşimle beraber daha açık bir alana gittik. O saatten sonra beklemeye başladık. Biz binanın bu kadar hasar aldığını düşünmemiştik. Ertesi gün sadece evde kalan değerli birkaç eşyamızı almak için eve geldik ama yönetici bize binanın kötü durumda olduğunu ve girmeyi tavsiye etmediğini söyledi.”

Piyanosunu ve enstrümanlarının bir kısmını kurtarabildiği için mutlu olan Öge, “Birçok bina için yarım saat süre verdiler ancak bizim bina ağır hasarlı olduğu için 10 dakika süre verdiler ve sadece vinçle girmemize izin verdiler. İçeride pahalı olan müzik aletlerim vardı. Piyanom, amfiler, mikrofonlar, gitarlar yani evde bir home stüdyo vardı. O anda bizim için önemli olan eşyaların listesini yapıp onu almayı planladık. Bize sadece iki kişinin girebileceğini ya da hamal tutabileceğimizi söylediler. Beyaz eşya ve mobilyaların çıkarılmayacağını ifade ettiler. Benim için piyanonun mobilya mı yoksa enstrüman mı olduğunu değerlendirmek önemliydi. Piyanoyu almak için gözüm karardı o an. Yardım eden arkadaşla beraber ilk önce piyanoma sarıldım. İlk piyanomu indirdim daha sonra sahne elbiselerimi aldım. Sonrasında gitarlarım ve diğer müzik aletlerimi aldım. 10 dakikalık kısa zamanda geri kalan kıyafetlerimizi aldık ancak çok fazla bir şey alamadık. Eşyalarımızın yüzde 80’i içeride kaldığını söyleyebilirim ama enstrümanlarımın birçoğunu kurtarabildiğim için mutluyum. Bina yıkılma çalışmaları sırasında herkesin eşyalarını alabileceği söylendi ancak net bir bilgi değil tabii ki. En büyük üzüntüm ise Covid-19 pandemisi öncesinde sahnelediğimiz çocuk tiyatromuzun ışıkları, kostümleri ve dekorları evin içinde kaldı” dedi.