Brüksel, Kilis, Suriye hattında Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), IŞİD’in sahada bittiğini ilan ettiği 23 Mart’tan bir gün önce, Belçika’nı başkenti Brüksel’in Zaventem Havalimanı ve Maelbeek metrosunda anmalar var. 2016’daki katliamlarda 32 kişi öldü, 250 kişi yaralandı. Çiçekleri geride bırakıp, Brüksel Ulu Camii’ne ilerliyoruz. Belçika’da Selefilik eski. 1967’de Brüksel’deki INNO alışveriş merkezinde çıkan yangında 300 kişi ölüyor. […]

Oğlu cihatta ölen anne: Daha kötüsü olabilir

Brüksel, Kilis, Suriye hattında

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), IŞİD’in sahada bittiğini ilan ettiği 23 Mart’tan bir gün önce, Belçika’nı başkenti Brüksel’in Zaventem Havalimanı ve Maelbeek metrosunda anmalar var. 2016’daki katliamlarda 32 kişi öldü, 250 kişi yaralandı.

Çiçekleri geride bırakıp, Brüksel Ulu Camii’ne ilerliyoruz. Belçika’da Selefilik eski. 1967’de Brüksel’deki INNO alışveriş merkezinde çıkan yangında 300 kişi ölüyor. Suudi Arabistan Kralı kurbanlar adına yardımda bulunuyor. Karşılığında Arabistan’a kısa zamanda ülkedeki en büyük camiye dönüşecek bina armağan ediliyor. Suudiler yatırım yaptıkça örgütlenme büyüyor. O yıllarda camideki tabela dikkat çekici: Rabıta!

Daha Suriye’de savaş başlamadan önce bile Faslıların yaşadığı Maalbeek ve Anderlecht’te hareketlilik başlıyor. Yoğun örgütlenme var. “22 Mart”ı gerçekleştirilen Halid ve İbrahim El Bakraoui kardeşler ile Najim Laachraoui, Schraerbeek, Rue Max Roes Caddesi’ndeki hücre evinde saklanıyor. İbrahim El Bakraoui’nin yolu Antepten de geçiyor. Sıradan bir suçlu gibi sınır dışı ediliyor. Ne Türkiye ne Belçika önemsiyor.   

Schraerbeek’de oğlu IŞİD’e katılan bir anne ile buluşuyoruz. 48 yaşındaki Saliha Ben Ali’nin sakin bir görüntüsü var: “4 çocuk annesiyim, bu bela başımıza 2013’te geldi. İkinci oğlum Sabri Refla 18’inde, aniden ve habersiz Suriye’ye gidip 3.5 ay sonra öldü. Eşime bir Türk numarası aradı.” Telefondaki ses, aileye ‘müjde’ veriyor: Cihatta öldü cennete gidecek.

“Genellikle telefonlarda Türk numaraları kullanılıyordu” diyen Ben Ali oğlunun ölümünden sonra işin peşini bırakmıyor: “Devlete başvurdum. Belçika’nın, Türkiye’ye baskı kurmasını istedim çünkü çocuklarımızın gidişi konusunda Türkiye hükümeti suç ortağıdır. Cihadın nakliyecisi oldu. Geçişlere göz yumdu.”

Saliha Ben Ali, ölen oğlunun rotasını izlemeye karar veriyor. “Başka aileler de vardı. Bazılarımız olanları öğrenmek, bazılarımız da çocuklarını geri alabilmek umuduyla Türkiye’ye gittik. Yetişkin olmayan gençler de vardı” diyor.

Başvurulara kayıtsız kalınıyor. Saliha Ben Ali, 2015’in Kilis’ini anlatıyor: “IŞİD’de katılanların kaldıkları 2 otel vardı. İkisi de yeni ve göz kamaştırıcıydı. Birinin adını ‘Akça’ olarak hatırlıyordum. 2013’ten itibaren Kilis, IŞİD’in parası sayesinde değişmişti. Yaralı IŞİD’cileri de gördüm, tedavi edilip savaşa dönüyorlardı. Halep’e 14 kilometre uzaklıktaki küçük tepede bulunan camiye (mavi cami diyor) gittik. Burada gençler önce namaz kılıyorlar, sonra aşağısındaki mısır tarlalarını aşarak Suriye’ye geçiyorlardı.”

Bir taksici kendilerine rehberlik yapıyor: “Sınıra yakın IŞİD bayrağını gördük. Geride Türk keskin nişancılar vardı. Bayrağı belgeleyecekken, jandarma yakaladı. Casuslukla suçlandık. Gözaltında tutulup kötü muamele gördük. Belçika’nın araya girmesiyle 24 saatin içinde serbest kaldık. Bir riyakarlığı gördüm. IŞİD’e gidenlerin değil ama onları arayan bizlerin yolunu yolunu kestiler. Anladım ki Türkiye politikası ile IŞİD arasında ince bir sınır var.”

Saliha Ben Ali hayatında yeni bir sayfa açtı. Şimdi cihada katılanlar için rehabilite programında çalışıyor: “652 genç gitti diyorlar. Esas sayı ise 1.200’dür. Daha çok kadınlar döndü. Rehberlikle rehabilite olmayı tercih edenler az. Çünkü ötekilerin intikamından ve ailelerinin başına bir şey gelmesinden korkuyorlar. Hapisten çıkan erkekler daha radikal oluyor. Mesela Jean Louis Denis (Belçika’da gençleri cihada yollayan İtaatkar Denis) şimdi kendini peygamber sanıyor.” Bu kişi, Sabri Refla gibi pek çok kişinin cihada gütmesinde rol oynadı. Brüksel’de amblemi kaşık ve kılıç olan “Cihadın Restoranı” adlı bir yer açtı. Bedava çorba dağıtıyordu. Görmezden gelindi. İtaatkar Denis bugün de dışarıda serbestçe dolaşıyor. 

Gerçekten IŞİD bitti mi? Ben Ali; “El Kaide ile vahşeti gördüğümüzü sanıyorduk. Ardından IŞİD çıktı” diyor: “Hayal gücümüzün ötesine geçti. Bizi daha büyük bir felaket beklediğini de düşünüyordum.”IŞİD sahada bitti, halifelik yıkıldı. Ancak Saliha Ben Ali’nin sözleri önemli.

Hücreler uyuyor. V for Vandetta filminin unutulmaz repliği gibi… “Fikirler kurşun geçirmez…” Bruxelles Nord istasyonunun üstünde ihram giyen IŞİD sakallılar toplanmış. Şehre karanlık çöküyor. Bir binadan içeri giriyorlar. Merdiven altı bir cami ya da medrese. Kapıda bir tabela: “El Ensar”. Selefiler bir dahaki kirli oyuna kadar namaza duracaklar.