Google Play Store
App Store
Öğretmenler MEB’in sopasını tanımayacak
Fotoğraf: BirGün

Kamu çalışanlarının 13 Ocak’a gerçekleştirdiği iş bırakma eylemi sonrası Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) iş bırakan öğretmenlere tebliğ edilmek üzere tüm okullara sendikal hakları tanımayan bir yazı göndermesi üzerine KESK, BİRLEŞİK KAMU İŞ, ASİM-SEN, BASK ve HÜR-SEN ortak basın açıklaması düzenledi. Konfederasyon ve sendikalar, 8 Ocak’ta TÜİK enflasyon verileriyle birlikte maaşlara yüzde 11,54 oranında zam yapılacağının ilan edilmesinin ardından 13 Ocak’ta üretimden gelen güçlerini kullanıp iş bıraktıklarını hatırlattı.

Açıklamada iktidarın, binlerce kamu çalışanının katıldığı bir eylemin ardından ortaya konulan talepler doğrultusunda adım atmak yerine hukuk dışı yöntemlere başvurduğu vurgulandı. Söz konusu metinde MEB’in öğretmenlerin sendikal haklarının Anayasa ve uluslararası metinlerle güvence altına alındığına dikkat çektiğini ancak gerçekleştirilen iş bırakma eyleminin ‘öğrencilerin eğitim hakkını engellediğini’ söylediği belirtildi.

Açıklamada yollanan metine ilişkin şunlar söylendi: “Yazıda ‘Sendikal haklarınız güvence altında. Ama bu hakları başkalarının temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı şekilde  kullanamazsınız’ gibi bir demagojiye başvurulmuştur. Lafı ne kadar dolandırırsa dolandırsın aslında   mevcut iktidar  milyonlarca kamu çalışanına MEB aracılığı ile aynen şöyle demiştir. ‘Sendikal haklarınızı güvence altına alan uluslararası sözleşmeleri de anayasayı da yasaları da bugüne kadar verilen Anayasa Mahkemesi Karalarını da Danıştay Kararlarını da içtihatları da hukuku da tanımıyorum.’”

İŞ BIRAKMA ANAYASAL HAKKIMIZDIR

Açıklamada, kamu çalışanlarının sendikal haklarını güvence altına alan Anayasa maddeleri ve uluslararası sözleşmeler kısaca hatırlatılırken, “Görüldüğü üzere bu ülkenin kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini ve bu kapsamda grev hakkımızı tüm açıklığı ile ortaya koyan uluslararası sözleşmeler, antlaşmalar ortadadır” dendi. Kamu çalışanlarının yaşadıkları sorunlara karşı yıllardır iş bırakma eylemi gerçekleştirdiğini ve bu eylemler sonucunda defalarca kez soruşturmaya alındıklarını da ifade edildi. Danıştay’dan bölge idare mahkemelerine kadar tüm üst yargılama organlarının bu soruşturmaların hukuksuz olduğu yönünde karar verdiği de anımsatıldı.

Açıklamada son olarak, öğrencilerin eğitim alma hakkını esas engelleyenin eğitim sisteminin içini yıllar içinde sistematik bir şekilde boşaltan iktidar olduğu vurgulandı.