OHAL’le geçen iki yılda iş cinayetleri yüzde 14 arttı, en az 3 bin 960 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi, OHAL nedeniyle haklarda yaşanan gerilemeye dikkat çekti

OHAL’le geçen iki yılda 4 bine yakın işçi öldü!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, yayımladığı raporda, OHAL’le geçen iki yılda en az 3 bin 960 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini açıkladı, “Hani işçilere OHAL yoktu?” diye sordu.

Raporda, OHAL ile birlikte iş cinayetlerinde yüzde 14 oranında artış yaşandığı belirtilerek, “İş cinayetleri, bir ülkede işçi sağlığı alanını yansıtan en somut göstergedir. Zaten iş cinayetlerinde oldukça kötü olan tablo son iki yılda daha da kötüleşti” denildi.

Sanayide büyük artış

Raporda şu bilgilere yer verildi:

»İş cinayetleri işkolları açısından özellikle sanayide artış gösterdi. İşçi ölümleri metalde yüzde 100; enerjide yüzde 20; madencilik, tekstil, kimya, ağaç/kâğıt, çimento/toprak ve taşımacılıkta yüzde 10 arttı. Diğer yandan hizmet sektöründe ise konaklamada iş cinayetleri yüzde 50 arttı.

»İş cinayetleri nedenlerinde de dikkat çekici artışlar söz konusu. Yüksekten düşme, kalp krizi, şiddet nedenli işçi ölümleri yüzde 20; ezilme/göçük ve elektrik çarpması nedenli işçi ölümleri ise yüzde 15 arttı.

»İş cinayetlerinde yaş grubu/cinsiyet olarak artışın tamamını 28-50 yaş arası/erkek işçiler oluşturdu.

»İş cinayetlerinde göçmen/mülteci işçilerin ölümünde yüzde 40’lık bir artış yaşandı.

»İş cinayetlerinin yaşandığı şehirlerden İstanbul, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, Kastamonu, Çorum, Eskişehir, Ankara, Manisa, Denizli, Aydın, Gaziantep, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Elazığ’da önemli oranda artış söz konusu.

ohal-le-gecen-iki-yilda-4-bine-yakin-isci-oldu-492982-1.

Hani OHAL devleteydi?

Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın OHAL ilanı sonrası “Devlet millete değil, kendisine olağanüstü hâl ilan etmiştir” şeklindeki sözlerini hatırlatan İSİG Meclisi, “Ancak OHAL dönemine baktığımızda işçiler açısından bu sözlerin tam tersi gelişmelerin yaşandığını gördük” açıklaması yaptı.

Rapora göre, OHAL döneminde iş cinayetlerinde artışa neden olan, işçi haklarına ilişkin yaşanan ihlallerden bazıları şöyleydi:

»Gerek KHK’ler, gerek dönemin sermayeye verdiği keyfiyetle binlerce emekçi kamu görevinden alındı; sendikalaşan, alamadıkları ücretlerini isteyen, haklarını arayan işçiler işten çıkarıldı. Diğer emekçiler de işsizlik tehdidi ile en temel haklarını dahi arayamaz duruma geldi.

»İşyeri İSİG temsilcisi olan işçilere dönük işten atma saldırıları gerçekleşti. Sebebi ise görevlerini yapmaları; örneğin gıda zehirlenmesine karşı çıkmaları, işyerinde iş güvenliği yasasının uygulanmasını istemeleri ya da işçi ölümlerine karşı paylaşımlarıydı.

»OHAL döneminde çok sayıda işçinin grevi milli güvenlik, genel sağlık gibi gerekçelerle yasaklandı.

Devlet grev kırıcılığı yaptı

»Düzce Tekno Maccaferri işyerinde grevin 25’inci gününde bizzat devlet grev kırıcılığı yaptı. Jandarma müdahalesi sonucu Birleşik Metal-İş üyesi işçiler gözaltına alındı, mallar fabrikadan çıkarıldı. Petkim’de Petrol-İş yöneticileri ve işçi temsilcileri yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı, fabrikaya TOMA’lar getirildi ve zorla üç yıllık sözleşme imzalatıldı. TÜMTİS’ten 14 sendikacı, ‘üye işçilerin sayısını çoğaltmaya çalıştıkları’ gerekçesiyle hapse atıldı. Petrol-İş’in Türkiye Petrolleri’nin özelleştirilmesi sürecine karşı Enerji Bakanlığı önünde yapacağı eylem engellendi.

»TOBB’un 15 Mayıs’taki 74. Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının KOBİ’lere yük getirdiğini söyleyerek, “Bunları kaldırttık” dedi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, “Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan yargıydı. İş mahkemelerindeki davalarda işveren yüzde 92 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık” itirafında bulundu.

»Sendikaların tüm itirazlarına karşın zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi yasalaştırıldı.

»Taşerona rağmen okutacak kiralık işçilik düzenlemesi uygulamaya konuldu. Böylece işten çıkarmalar kolaylaştı, birçok işçi hakkı kullanılamaz hale getirildi.

Üst üste zam

»Üst üste zamlar geldi, enflasyon resmi olarak yüzde 13’e ulaştı, dolar 5 TL sınırına dayandı, reel ücretlerde azalma yaşandı, çalışma saatleri daha da arttı. Bu dönemde hükümet iki kez istihdam seferberliği ilan etti, ancak seferberlik sonucunda istihdam artmadığı gibi çırak, stajyer ve kursiyer gibi yeni güvencesiz istihdam biçimleri yaygınlaştırıldı, kalıcılaştırıldı.

»İş cinayetleri sonrası adaletsizlik ve cezasızlık sürdü. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılmadı, tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırıldı, bu cezalar para cezasına çevrildi ve 24 ay taksitlendirildi.

»Eski Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da katılımıyla 13 Mayıs 2017’de 3.Havalimanı’nda ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyon’ imza töreni düzenlenip ‘iş kazalarının’ sıfırlanacağı ve kampanyanın merkezinin de inşaat olduğu deklare edildi. Bakanlığın kampanyasının sürdüğü 4 ayda ise 167’si inşaat işçisi olmak üzere en az 753 işçi yaşamını yitirdi.

»Hükümet, 2018 yılını çocuk işçiliğiyle mücadele yılı ilan etti. Ancak çocuk işçiliğinin azaltılması ile ilgili hiçbir adım atılmadı, hiçbir iyileşme sağlanmadı. Milletvekili Murat Emir’in BİMER’e yaptığı başvuru sonrası, 2018 yılının haziran ayına kadar yalnızca 23 işyerine çocuk işçi çalıştırdığı için 39 bin 343 TL idari para cezası verildiği ortaya çıktı.