Hindistan'da tıbbi oksijene erişim olsaydı ülkedeki bebek ölümlerinin ya da doğum sonrası anne ölümlerinin önemli bir bölümü önlenebilirdi.

Oksijen tüpü adaletsizliği

Nilanjana Bhowmick

Covid-19 salgını Hindistan'da ölümcül boyutlara ulaştığında nisan ayı ortasındaydık. Orta sınıfa mensup birçok yurttaş, düne kadar varlığından dahi haberdar olmadıkları bir sorunla karşılaştılar. Sevdikleri oksijensizlikten ölüyordu çünkü son teknoloji ile inşa edilmiş özel hastanelerde rezervler eriyip tükenmişti.
Hayati öneme sahip bu gazın tedarik edilmesi varlıklı Hindistan halkı için daha önce hiç sorun olmamıştı.

Ancak devlet hastanelerine muhtaç kalan yoksul Hintliler için oksijene erişim halihazırda ölüm kalım meselesiydi. Halbuki tıbbi oksijene zamanında erişim sağlanabilse, ülkedeki bebek ölümlerinin ya da doğum sonrası anne ölümlerinin önemli bir bölümü önlenebilirdi.

ZATÜRREE ÖLÜMLERİ

Zatürre Hindistan’daki çocuk ölümlerinin başlıca sebepleri arasında. Ülkede yaşanan tüm genç ölümlerinin yüzde yirmisi zatürre kaynaklı. 2017 yılında Uttar Pradeş eyaletinde bulunan bir hastanede 60 çocuk öldü. Sayının bu denli yüksek olmasının sebebinin oksijen sıkıntısı olduğu söyleniyor fakat yetkililer bu iddiayı reddettiler.

Oksijene erişim yalnızca Hindistan için değil, dünyada birçok coğrafya için adaletsizlik konusu. Yoksullara hizmet veren sağlık tesisleri güvenli ve istikrarlı oksijen kaynağından sık sık yoksun kalıyorlar. United4Oxygen isimli platformun ifadesine göre oksijen kıtlığı, “Düşük ve orta gelirli ülkelerde, bilhassa doğum kliniklerinde yüksek ölüm oranları ile karşılaşılmasının başlıca sebebi” olmayı sürdürüyor.

“Oksijen adaletsizliği ile mücadele ederek Hindistan’da doğum kliniklerinde, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar özelinde, hatta trafik kazalarında ölüm oranlarını düşürmek mümkün” deniyor.

EKİPMAN EKSİKLİĞİ

Kar amacı gütmeyen küresel bir kuruluş olan Path’in 2018 tarihli raporu, Bihar ve Uttar Pradeş eyaletlerine yoğunlaşıyor. Bu iki eyalette yoksulluk oranları oldukça yüksek ve zatürre kaynaklı ölüm oranları da yüksek seyrediyor. Rapora göre tıbbi oksijene erişim sağlanması ile bu ölümlerin engellenmesi gayet mümkün. Rapor, oksijene erişimin şehirlerdeki büyük hastanelerde doğru işlediğini, kırsal kesimlerdeki hastanelerde ise oksijen ekipmanının arızalı ya da kullanım dışı olduğunu ifade ediyor. Raporun sonucuna göre, Hindistan’ın karşılaştığı güçlük, başlı başına oksijen tedarikiyle ile ilgili değil, "güvenli erişimi mümkün kılacak teknik ekipmanın işlevsel ve kullanılabilir" olması ile ilgiliydi.

Oksijen gazı Dünya Sağlık Örgütü’nün temel tıbbi malzemeler listesinde yer alıyor ve kanda oksijen seviyesinin düşmesini engellemek için kullanılıyor. Bu, ağır semptomlar gösteren Covid-19 hastalarında sık sık görülen bir durum.

TESİS KURULACAK

Nisan ve mayıs aylarında özel hastaneler dahil olmak üzere tüm ülkede büyük bir trajedi yaşayan Hindistan, 1500 yeni oksijen tesisi kurma kararı aldı. Bazı hayırsever kuruluşlar da sürece dahil oldular. Salgın hastalık uzmanı olan Ramanan Laxminarayan öncülüğünde kurulan Hindistan için Oksijen girişimi, üreticiler ile ortak hareket ederek hastanelerin oksijene erişimini sağlamaya çalışıyor. Kurulacak altyapı ile 200 hastanenin oksijen tesisinin birbiri ile bağlanması da hedefleniyor.

Değişim için harekete geçildi, ancak maalesef oksijen adaletsizliğini konuşmak için küresel bir salgın yaşamamız gerekiyormuş.

New Internationalist’den çeviren Fatih Kıyman