Eğitimde gericileşme tartışması, İstanbul’daki Anadolu lisesi müdürünün, “Ramazan Kuralları” yazısı ile yeni boyut kazandı. Atilla Uras Anadolu Lisesi Müdürü Ulvi Ziya Akbaba, öğretmenleri ve öğrencileri, “Ramazan’da uluorta yemek yememeleri” konusunda uyardı.

Okul müdüründen 'Ramazan Kuralları'

Mustafa BİLDİRCİN

Bursa’da bir okul müdürünün, “Kız ve erkek öğrenciler ayrı oturtulsun” talebiyle alevlenen eğitimde gericileşme tartışması, İstanbul Atilla Uras Anadolu Lisesi Müdürü’nün, “Ramazanda Uyulması Gereken Kurallar” yazısı ile yeni bir boyut kazandı. Öğrencilere hakaret ve öğretmenlere mobbing uyguladığı gerekçesiyle defalarca soruşturma geçiren Müdür Ulvi Ziya Akbaba imzalı yazıda, “Çeşitli mazeretlerle oruç tutamayan personelin yiyecek, içecek ihtiyaçlarını mutfakta gidermeleri, oruç tutmayan öğrencilerin ihtiyaçlarını kantin bölümünde gidermelerini önemle rica ederim” denildi.

ORUÇ TUTAMAYANLAR YEMEĞİ MUTFAKTA YESİN

İstanbul Maltepe’de bulunan Atilla Uras Anadolu Lisesi Müdürü Ulvi Ziya Akbaba’nın, öğretmenlere skandal bir yazı gönderdiği öğrenildi. BirGün’ün ulaştığı, “Ramazanda Uyulması Gereken Kurallar” isimli yazıda, öğretmenlere talimatlar yağdırıldı. Akbaba, ramazan ayının yaklaştığını anımsatan yazısında, “Çeşitli mazeretlerle” oruç tutamayan öğretmenlerin ve okul personelinin, yiyecek-içecek ihtiyaçlarını mutfak bölümünde gidermelerini istedi. Oruçlu öğrencilerin olması nedeniyle öğretmenlerin, “Daha dikkatli ve hassas” davranmalarını talep eden Akbaba, öğrencilerin de dikkatli olması gerektiğini belirtti.

Müdür Akbaba, “Oruç tutamayan” öğrencilerin de yiyecek-içecek ihtiyaçlarını kantin bölümünde gidermeleri gerektiğin bildirdi. Müdür, nöbetçi öğretmenlere de “Karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edilmesi amacıyla öğrencilerin uyarılması” görevini yükledi.

DİNSELLEŞME TEHLİKELİ BOYUTA ULAŞTI

BirGün'e konuşan Eğitim Sen İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Özer Tuncer, toplumsal yaşamın iktidarın politikaları sonucunda otoriter ve gerici uygulamalarla düzenlendiğini söyledi. En çok baskı ve dayatmanın yaşandığı alanın başında eğitim alanının geldiğini söyleyen Tuncer, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda okullarda yaşanan karma eğitimi hedef alan açıklamalar, laiklik karşıtı uygulamalar oldukça artmıştır. Maltepe’de bir okul müdürünün inanç özgürlüğünü hedef alan ifadeleri, ayrımcı uygulamalar ve bunların görevi olmadığı halde öğretmenler tarafından takip edilmesinin istenmesi eğitimde dinselleşmenin ne kadar tehlikeli bir boyuta geldiğini bizlere göstermektedir.”

DAYATMAYA SON VERİLMELİ

Bu dayatmalara son verilmesi gerektiğini ifade eden Tuncer, şöyle konuştu: “Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda 'eşit yurttaş' olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, işyerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayrım yapılmamasına bağlıdır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasiye ve eşitlik mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Eğitimde 'tek din, tek mezhep' dayatmasına, eğitimi dinselleştirme uygulamalarına son verilmelidir.”