6 yıldır kalıcı yaz saati uygulaması sebebiyle İzmir’de ikili eğitim gerçekleştirilen okullarda öğrenciler sabah karanlıkta okula giderken, öğleden sonra okula giden öğrenciler akşam karanlıkta eve gitmek zorunda.

Okul yolları karanlığa mahkûm
Fotoğraf: BirGün

Berkay SAĞOL

Türkiye’de uzun yıllardır uygulanan yaz-kış saati uygulaması, iktidarın tasarruf gerekçesiyle aldığı kararla kalıcı yaz saati uygulamasına dönüştürüldü. 2016 yılından beri devam eden kalıcı yaz saati uygulamasıyla, kış aylarında günler geç saatlerde aydınlanıyor. Böyle olunca öğrenciler sabah daha güneş doğmadan okula gitmek zorunda kalıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın son açıkladığı örgün eğitim istatistiklerine göre Haziran 2022 itibariyla Türkiye'de örgün eğitimde 19 milyon 155 bin 571 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin neredeyse tamamı sabahın erken saatlerinde karanlıkta okula gidiyor. Özellikle okulları evinden uzakta olan ve servisle gitmek durumunda kalan öğrenciler saat 06.00’da evden çıkmak zorunda kalıyor.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şube Başkanı Özgür Tamer, “Kalıcı yaz saati uygulamasıyla birlikte ülke genelinde olduğu gibi İzmir'de de Iğdır yakınlarında geçen zaman dilimi kullanılmaya başlandı. Bu durum, İzmir'in yerel saati ile uygulanan saat arasında 72 dakikalık bir fark oluşmasına neden oluyor. Ülkenin gerek nüfus gerekse de üretim ve ekonomi merkezinin çok büyük bölümü için de benzer bir etki söz konusu ve bu büyüklükteki bir zaman farkının günlük hayatı etkilemesi kaçınılmazdır. Benzeri boylamda bulunan illerimizde kış aylarında işyerleri ve okullar çoğunlukla gün doğumundan önce başlıyor” ifadelerini kullandı.

Tamer, “Sabah 08.00'de mesailerine ve okullarına başlayan yurttaşlar, özellikle aralık ve ocak aylarında yarım saat sonra gün doğumuna şahit oluyor” dedi ve ekledi: “En çok gece karanlığında uyanmak zorunda kalan hane halkı mağduriyet yaşıyor. Gün ışığı olmadığı için konutlarda aydınlatma ve ısıtma için fazladan enerji tüketimi söz konusu. Öğrencilerin gece karanlığında yollara düşmesi, trafiğin karanlık saatlerde yoğunlaşması gibi toplumsal ve sosyal sorunlar da yaşanıyor. Kışın daha uzun karanlık bir sabaha uyanan yurttaşların evlerinde tükettikleri elektrik enerjisi harcamalarında da artış yaşanması kaçınılmazdır. Saat dilimlerinin kaydırılması; zaten geçim sorunları yaşayan hanelerin elektrik tüketimini artırmıştır.”

EĞİTİM GÜNEŞTE BAŞLAR, GÜNEŞTE BİTER

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, kalıcı yaz saati uygulamasıyla ilgili özellikle son iki senedir çok ciddi problemler yaşandığını söyledi.

Kalafat, “Eğitim, elbirliğiyle hem gerici hem liberal politikalarla içinden çıkılmaz, kimsenin sürecin içine giremediği bir hale getirildi. Pandemiyle başlayan ve ekonomik krizle devam eden süreçte özellikle kız çocuklarının okula gönderilmediği bir atmosfer yaşanıyor. Sabah saat 06.00’da kalkan çocuklar, 07.00’da okulda oluyorlar. İzmir’de deprem sonrasında birleştirilen yaklaşık 100 okulda, sabahın karanlığında ders başlıyor ve öğlene kadar sürüyor. Öğleden sonra bir başka okulun öğrencileri geliyor ve bu öğrenciler akşam yine karanlıkta okuldan çıkıyorlar. Yaz saati uygulamasının politik bir durum olduğunu düşünüyoruz. İçinde bulunulan gerici karanlık sistemin eğitime uyarlamasıdır. Eğitimin kendisi güneşte başlar, güneşte biter. Çocukların gün ışığından yararlanabilecekleri eğitim ortamının yaratılması devletin güvencesi altında olmalıdır. Bu yanlış politikadan hızla dönülmesi gerekiyor. Küçük çocukların karanlıkta okula gelmesi ve okuldan çıkması büyük bir problem” diye konuştu.