Okulda verilen eğitimle sınav soruları aynı değil

Kardelen TATAR

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) bu yıl da pandeminin gölgesinde sona erdi. Sınavın sona ermesinin ardından ise matematik sorularının zorluğu gündeme oturdu. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle zaman zaman uzaktan gerçekleşen eğitimin ardından matematik sorularındaki zorluk, öğrenci ve uzmanların tepkisine neden oldu. Aynı durumun LGS’de de yaşandığına dikkat çeken uzmanlar soruları ve sınav sistemini BirGün’e değerlendirdi.

Yalnızca matematik sorularının bu denli zor soruluyor olmasının sınavın matematik endeksli olmasına yol açtığını vurgulayan Rehberlik Uzmanı Onur Soğuk, “Sadece matematik sorularının zor olması öğrenciler de matematik yapan kazanır algısına neden oluyor. Bundan dolayı da tarih, edebiyat gibi alanlar önemini yitiriyor. Maalesef eğitim sistemimiz skor odaklı olduğu için öğrenciler sınavda işine yaramayacaksa diğer branşlara ilgi duymuyor. Hep matematiğe yoğunlaşıp diğer dersleri ihmal ediyorlar” diye konuştu.

ESKİ SINAV SİSTEMİ DAHA İYİYDİ

Eski sınav sisteminde puanlamanın öğrencilerin seçtiği branşa göre hesaplandığını hatırlatan Soğuk, “Eski sınav sistemi daha iyiydi soru sayısı fazlaydı, ağılıklar öğrencilerin seçeceği bölümlere göre dağılım vardı. Öğrenciler de ona göre çalışıyordu. Öğrenciler çok çalıştık ama karşılığını alamadık diyor. Nedeni ise sınav sorularının az olması ve sıkışmışlık. Eski sistemde çok daha fazla soru ve puan türü olduğu için her öğrenci kendi alanına göre çalışıyordu” ifadelerini kullandı.

BRANŞLAR ARASINDA DENGE SAĞLANMALI

Eğitim Uzmanı Salim Ünsal da eğitim sistemindeki hataya dikkat çekerek, “Eğitim sistemimiz sınav odaklı oluyor. Öte yandan sınavda matematik diğer derslere oranla oldukça zordu. Böyle bir sınavın tüm yükünü bir testin, matematiğin üzerine yıkıp geri kalan tüm testleri bunun figüranı olarak kullanmak doğru değil. Bu sene hem YGS de hem YKS de matematikte oldukça zorladıklarını düşünüyorum. Bu ölçme ve değerlendirme konusunda da doğru değil. Tüm derslerin dengeli ölçme ve değerlendirme becerisi olmalı” şeklinde konuştu.

Sınavın zorluk seviyesinin her yıl değişiklik gösterdiğini kaydeden Ünsal şu ifadeleri kullandı: “Sınavı kolaylaştırmak da zorlaştırmak da doğru değil. Bu sınavların bir yıldan diğer yıla dengeli bir şekilde zorluk kolaylık değerini kurgulayabilmek lazım. Bir yıl kolay bir yıl zor öğrenci performansını da etkiliyor. Çocuk bir sene matematik zor diye hep matematik çalışıyor. Tarihine, doğasına yabancı çocuklar yetişiyor. Hem bu kadar emek veriyorlar hem de çuvallıyorlar. Çocukların da emeğine yazık. Dengeyi tutturmak önemli. Geçen sene kolaydı bu sene zor bu denge bulunmalı.”