Yeni eğitim yılının ilk ders zili yarın çalacak. Öğrencilerin okulun her yerinde güvenli zaman geçirmesi gerekirken okul güvenliği konusunda atılan adımlar yetersiz. Çocuk hakları savunucusu Yılmaz, her yıl çocukların okulda hayatını kaybettiğini aktararak MEB’in gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı.

Okullar can güvenliğini sağlamada yetersiz

DİLARA ŞİMŞEK

2019-2020 eğitim yılı yarın başlayacak. Okulların açılması akıllara ‘okullar güvenli mi?’ sorusunu getiriyor. Öğrencilerin okulun her yerinde güvenli ve özgürce zaman geçirmeleri için öncelikle okul güvenliğinin sağlanması şart. Ancak ne yazık ki güvenli okul ortamı oluşturmak için atılan adımlar yeterli değil. Çocuk hakları savunucusu Mehmet Onur Yılmaz BirGün’e okulların güvenliği ile ilgili değerlendirmede bulundu.

MEB VERİLERİ BELGELEMİYOR

Öğrenciler için yeni eğitim yılının ilk ders zili yarın çalacak. Okulların fiziksel güvenliği, yaşanan şiddet olayları, hijyen ve gıda güvenliği velileri ve öğrencileri endişelendiriyor. Okul güvenliği konusunda atılan adımların yetersiz olması nedeniyle her yıl onlarca çocuk yaralanıyor, hayatını kaybediyor. Çocuk hakları savunucusu Mehmet Onur Yılmaz, kapatılan Gündem Çocuk Derneği olarak yaptıkları incelemede okullarda her yıl yüzlerce çocuğun yaralandığını ve 20 çocuğun da hayatını kaybettiğini aktararak, “Pek çok çocuk okulda hayatını kaybediyor. Bu sayılarda günümüzde bir düşüş var mı bilmiyoruz, elimizde veriler yok. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu verileri belgelemiyor” dedi.

SOSYAL HİZMET ÇALIŞMASI YAPILMALI

Yılmaz, MEB’in gerekli önlemler almadığı takdirde yeni eğitim yılının başlamasıyla öğrenciler açısından sorunlu bir yıl olacağını kaydetti. Okullarda sosyal hizmet çalışması yapılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi:

“Sınıfta, tuvalette, koridorda çocukların fiziksel güvenliğine zarar verecek bir şey var mı yok mu okullarda bunun değerlendirilmesi yapılmıyor. Çocukların akran zorbalığı, öğretmen kaynaklı şiddet, okul dışında yaşadığı şiddetin belirlenmesi ve buna önlem alınması için okul sosyal hizmeti çalışması yapılması gerekiyor. Daha barışçıl okul ortamının yaratılması için sadece bu konuda uzman insanların görevlendirilmesi lazım. Birkaç ilde birkaç pilot okulda uygulandığını biliyoruz. Bu yaygınlaşmalı. Çocuk evde şiddet görüyor ya da ihmale uğruyor olabilir. Okullar, bunu fark edip önlem alacak bir radar olmalı. Çocukların bazen son şansı okullar. Ne yazık ki bunu tespit edebilecek bir mekanizma okullarda yok. “

KANTİNLERDEKİ GIDAYA ÜCRETSİZ ERİŞİM OLMALI

Kantinlerde satılan yiyeceklerin sağlıklı ürünler olması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, bu konuda bir eksiklik olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Sağlıklı gıdaya ulaşamayan çocukların sosyal durumlarının inceleyip buna göre tedbirler alınması ve ücretsiz erişimin sağlanması lazım. Sosyal devlet ilkesi gereği çocuğun gözetilmesi, yardımın yapılması ve okulun gözünün açık olması önemli.”

Okul servislerine de değinen Yılmaz, temel sorunun kentlerdeki yanlış planlama olduğunun altını çizdi. Çocukların evlerindeki en yakın okula yürüyerek gitmesinin planlanmış olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Çocukların güvenliğini gözetmeyen servisçilik söz konusu” dedi.

Yılmaz, şehir planlamasının çocukları ve velileri servis kullanmaya zorladığını ifade ederek, servisler için belirlenmiş standarta uyulmadığını söyledi.