Millli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı rapora göre Türkiye 2018 yılında, tüm OECD ülkeleri içerisinde en düşük okul özerkliğine sahip ülke oldu. Türkiye’de kararların sadece yüzde 8’inin okul düzeyinde alındığı ifade edilirken OECD ülkelerinde bu oranın yüzde 47 olduğu bildirildi. 2008 yılında tüm kademelerde 45 bin 969 olan özel okul sayısı 2017 yılında 65 bin 568’e yükseldi. […]

Okullar özerk değil

Millli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı rapora göre Türkiye 2018 yılında, tüm OECD ülkeleri içerisinde en düşük okul özerkliğine sahip ülke oldu. Türkiye’de kararların sadece yüzde 8’inin okul düzeyinde alındığı ifade edilirken OECD ülkelerinde bu oranın yüzde 47 olduğu bildirildi.
2008 yılında tüm kademelerde 45 bin 969 olan özel okul sayısı 2017 yılında 65 bin 568’e yükseldi. Son on yılda Türkiye’deki özel öğretim kurumu sayısı üç kat arttı.

OECD ülkelerinde ilkokullarda yıllık 799, ortaokullarda ise 913 saat olan ortalama eğitim süresi Türkiye’de düşük gerçekleşti. Buna göre, Türkiye’de ilkokullardaki ortalama eğitim süresi 720 saat, ortaokullardaki ortalama eğitim süresi ise 843 saatte kaldı.

YKS’de başarı oranı düşük

Raporda bu yıl ilk kez gerçekleşen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) da değinildi. Rapor, üniversiteye geçişte arz-talep arasındaki makasın açıldığını ortaya koydu. 2009 yılında üniversiteye başvuran adayların yüzde 59’u bir yükseköğretim programına yerleşirken bu oran 2018 yılında yüzde 36’da kaldı. Üniversite sınavına başvuran aday sayısı bu yıl önceki yıllara göre artsa da kontenjanların büyük bölümü boş kaldı.

Öğrencilerin, Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Temel Yeterlilik Testi (TYT) olmak üzere iki oturumda gerçekleşen üniversite sınavında net ortalamaları da önceki yıllara göre düşüş eğilimi gösterdi. Sınavın ardından değerlendirme raporunu yayımlayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) net sayılarındaki düşüklüğe ilişkin, “Türkiye eğitim sisteminde öğrencilerin temel bilgi ve becerileri öğrenmeden sistemden mezun olduğunu göstermektedir” değerlendirmesini yapması dikkati çekti.