Google Play Store
App Store

Polisin öldürdüğü Metin Göktepe’nin kardeşi ve Abdi İpekçi’nin kızının katıldığı gecede aileler vahim durumu açıkladı: Takvimlerimiz her

Polisin öldürdüğü Metin Göktepe’nin kardeşi ve Abdi İpekçi’nin kızının katıldığı gecede aileler vahim durumu açıkladı: Takvimlerimiz her yıl artan öldürülme günleriyle doluyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), öldürülen gazetecileri, gazeteci yakınlarının da katıldığı bir etkinlikle dün andı. TGC eski Başkanı gazeteci Nail Güreli etkinlikte yaptığı konuşmada “Uğur Mumcu suikastından sonra dönemin siyasi iktidarı ‘Katillerin bulunması devletin namus borcudur’ demesine rağmen aradan geçen bunca yılda devlet namus borcunu ödemedi" dedi.
TGC’nin, 1909’dan günümüze 100 yılda öldürülen 61 gazeteciyi anmak amacıyla Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlediği toplantının açılışında konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, gazeteci Hasan Fehmi’nin 1909’da öldürülmesinden bu yana geçen 100 yıllık süre içinde 61 gazetecinin öldürüldüğünü belirtti. Erinç, bugün de gazetecilerin can güvenliğinin olmadığına, tehditlere maruz kaldığına dikkat çekti. Erinç, bugün 15 gazetecinin polis korumasında yaşamak zorunda kaldığını, gazetecilere yönelik tehdit ve kaba kuvvetin sıradan olaylar haline geldiğini söyledi.
TOPUZ: MATEM DEĞİL DİRENİŞ GÜNÜ
Gazeteci-yazar Hıfzı Topuz, öldürülen gazetecilerin anıldığı günlerin matem gününden çıkarılıp direniş günü haline getirilmesi gerektiğini belirtti.
Gazetecilerin yolsuzlukların üstüne gittiği, muhalif olduğu, bir etnik grubun haklarını savunduğu için ya da ülkede anarşi yaratarak askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından öldürüldüklerini söyleyen Topuz, “Bu direniş günlerinde gazetecilerin güvenliğinin sağlanması için yapılması gerekenleri tartışmalı, katiller karşısında dimdik durmalıyız” dedi. Gerici güçlerin polisle işbirliği yaptığını, polisin öldürüleni değil katilleri koruduğunu söyleyen Topuz, gazetecilerin güvenliğini sağlamak için uluslararası örgütlerle daima iletişim içinde olmak gerektiğini vurguladı.
GÜRELİ: ARTIK TOPLUCA SUSTURUYORLAR
TGC eski Başkanı gazeteci Nail Güreli ise, sözlerini Sabah-ATV’de grev yapan gazetecileri kutlayarak başladı. 61 gazeteciden 50’sinin siyasi nedenlerle, egemenlere muhalefet ettikleri için öldürüldüğünü belirten Güreli, “Eskiden gazetecileri tek tek öldürerek sustururlardı, şimdi çeşitli baskılarla yığınsal, kurumsal olarak susturuyorlar. Gazeteci öldürmeye gerek kalmadı” dedi.
Gazeteci cinayetlerini tertipleyenlerin korunduğuna dikkat çeken Güreli, “Uğur Mumcu suikastından sonra dönemin siyasi iktidarı ‘Katillerin bulunması devletin namus borcudur’ demesine rağmen aradan geçen bunca yılda devlet namus borcunu ödemedi" dedi. Güreli, "Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi gibi gazetecileri anmak, ancak onlar gibi gazetecilik yapmakla mümkün olur” diye konuştu.
Toplantıda, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Radyo-TV bölümü öğrencisi Günel Cantak’ın, öldürülen gazetecilerle ilgili çektiği "DUVAR" adlı belgeselden bir bölüm de gösterildi.

‘Sahip çıkarsak katiller yargılanır’
Nükhet İpekçi (Abdi İpekçi’nin kızı): Takvimlerimiz her yıl artan öldürülme günleriyle dolu. Onlar listede bir isim, bir kelime değil, candı. Neden tüm katledilen gazeteciler için ortak yas tutamıyoruz? Birinin katili, nasıl diğerinin kahramanı olabiliyor? Bu insanları unutmamaya, unutturmamaya mecburuz.
Dr. Canan Kaftancıoğlu (Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini): Ümit Kaftancıoğlu’nu yüreğinden vuran kurşun önce sarı basın kartını delmişti. Bugün bunun sembolik anlamını konuşabiliriz. Çocuklarımıza çağdaş, aydınlık, demokrasi ayıplarının, gazeteci cinayetlerinin olmadığı bir ülke bırakmak için sürekli kendimize ‘başka ne yapabiliriz?’ diye sormamız gerek.
Meryem Türkmen (Metin Göktepe’nin kardeşi): Metin’in cinayeti bizi tatmin etmese de aydınlanmış, katilleri bir nebze de olsa yargılanabilmiş bir cinayet. Dava ilden ile sürüldüğünde gençler, genç gazeteciler Metin’e sahip çıktı, her ay otobüslere binip geldiler. Biz sahip çıkarsak katillerin hepsi yargılanır. Bugün Hasan Fahmi olayı aydınlatılabilseydi, Abdi İpekçi’nin katilleri yargılansaydı, Metin, Uğur Mumcu, Hrant Dink aramızda olurdu.
TGDP Başkanı Abay: 61 değil, 82 gazeteci öldürüldü
Etkinliğe izleyici olarak katılan Türkiye Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü Necati Abay, 100 yıl içinde 61 değil 82 gazetecinin öldürüldüğünü belirtti. Toplantının ardından bu konuda yaptığı araştırmanın tebliğini TGC Başkanı Orhan Erinç’e sunan Abay, BirGün’e şu açıklamalarda bulundu:
“Bir yılı aşkın süredir bu konuyu araştırıyorum. Bu araştırmaya göre, Türkiye’de Hasan Fehmi’nin 6 Nisan 1909’da katledilmesinden bu yana 82 gazeteci-yazar öldürüldü. 24 Nisan 1915’te İstanbul’da 220 Ermeni aydına yönelik gözaltı-tutuklama ve tehcir saldırısında 10 Ermeni gazeteci-yazar da bulunuyordu. Öldürülen bu arkadaşlarımız TGC’nin yayınladığı 61 kişilik listede bulunmuyor. Bunun dışında listede olmayan başka gazeteciler de var.”
TGC’nin hazırladığı listede ismi yer almayan Ermeni gazetecilerin isimleri ve ölüm tarihleri şöyle: Rupen Zartaryan (1915), Siamanto (1915), Yervant Sirmakeşliyan (1915), Armen Darian (1915), Levon Laents (1915), Erukhan (1915), Tilgadints (1915), Krikor Zahrab (1915), Taniel Varujan (1915), Rupen Sevag (1915).
SEVGİM DENİZALTI