Başımızdaki ÇKP meritokratı Hong Kong (HK) yöneticisi (HK burjuvazisinin temsilcisi demek bence daha doğru) serbest seçimlere neden karşı olduklarını göstericilere seslenerek aynen şu sözlerle açıkladı: “Serbest seçimler yapılırsa, hitap edeceğiniz kişiler HK nüfusunun yarısını (bence daha fazlasını) oluşturan ve ayda 14 bin HK Dolarından (bin 800 dolar-buranın yoksulluk sınırı) az kazanan yoksullar olacak. Sonunda, size oy verenleri gözeten politikalar uygulayacaksınız…”

Bu lafların devamı var ama niyetin anlaşılması açısından bu kadarı yeterli. Bu sınıfsal ayrımcılık içerikli konuşmayı tefsir edersek, ortaya kısaca şöyle bir şeyler çıkıyor: “Ey zenginler! Göstericiler başarılı olurlarsa, nüfusun yarısını oluşturan yoksulların refahı için diğer yarısını oluşturan siz zenginlerin canına okuyacaklar (bir önceki konuşmasında ise Çin rüyası ve Çin’e özgü sosyalizm idealinden bahsetmişti ama ortalığı yatıştıramamıştı).” Nitekim bu konuşmadan sonra Mog Kok bölgesindeki bazı mafiyoz-paramiliter Çin göçmenleri (sonraki yazı) göstericilere saldırdı. Neyse ki HK polisi Çin göçmeni bu adamlardan hiç hazzetmiyor.

HK yöneticisi tabii ki yoksullara önemli destek sağlayacak politikalardan söz ediyor. Yani, zenginlerden daha fazla vergi alan, dolayısıyla servetlerini kolayca katlamalarını zorlaştıran politikalardan. Velhasıl, göstericilerin bir sol renk etrafında bir araya gelmesi durumunda HK sermayesinin başına gelebilecekleri gayet iyi görebiliyor. Bu kadar filtresiz konuşması ve ÇKP’nin niyetini açık etmesi nedeniyle “Nasıl konuşuyorsun, bre boşboğaz” kabilinden bir azar mı işitmiştir yoksa finans kapitale “Korkmayın! ÇKP yoksullara, solculara pabuç bırakmaz” mesajını çok net verdiği için takdir mi görmüştür bilemem. O kadar da önemi değil; zira iki sonuç arasında pek fark yok.

HK’un Kowloon tarafındaki gösteriler evime 7-8 yüz metre mesafedeki Mong Kok bölgesinde yapılıyordu. Biber gazı kokusu evime kadar geliyordu diyeyim, anlayın. HK’da olduğum zamanlar göstericiler arasında epeyce dolaşmama rağmen, gösterilerde öyle sağlam bir sol damar olduğunu anlayamamıştım (halen emin değilim). HK yöneticisinin zenginleri gösterilerden uzaklaştırmayı amaçlayan o konuşması sayesinde öğrenmiş oldum.

Benim tahminimce o da kendi yüzde ellisine (çok abartılı bir oran) konuşuyor ve onlara “Göstericilerin istediği olursa, yoksullar sizin servetinizden kendi paylarına düşeni alacaklar. Göstericilerle aynı sınıftan değilsiniz. Karşılarında yer alın” demeye çalışıyor. Aklıma bizim çocukların açtığı o kocaman “class war-sınıf savaşı” pankartı geldi. Sayıları çok kalabalık olmasa bile, galiba ÇKP’yi ve onun meritokratını korkutmaya yetmiş.

HK yöneticisinin söyledikleri bir tarafa, ÇKP’nin böyle demokrasi talebi içeren durumlar için heybesinde sakladığı ve gerektiğinde çıkarıp kullandığı ezber açıklamalar var. Bunların her kilide uyanı ise “Burjuva liberalizminin maşaları” veya “Beyinleri burjuva liberalizmi ile yıkanmış batı emperyalizminin kuklaları.” İçimden ÇKP için “kendilerini burjuva liberalizminden daha ileri sanma gafleti veya kendini bilmezlik” demek geliyor ama bu epeyce insaflı bir açıklama olur… Açıkça dile getirmeseler bile, düşünceleri üç aşağı beş yukarı bu minvalde.

Hayal güçleri henüz faiz lobisi, ÇKP içindeki paralel yapının kumpası, Çin’in dünya liderliğine ilerleyişine çelme takma komplolarına kadar gerilemedi ama Allah’tan umut kesilmez. Olacak şey değil ama bir bakarsın bir gün ÇKP de akıl ve izanla zinciri koparıvermiş…