Rio'da acısıyla tatlısıyla 17 gün geride kaldı. Kim bilir bu topraklarda yaşadığımızdan kelli, ağzımızdaki tat kekremsi. Müsaadenizle biraz kişisel bir Olimpiyat alfabesi...

Olimpiyatların alfabesi

Almaz Ayana şüphesiz tarihin en güzel 10 bin metresinin kahramanı. En iyi dereceler havada uçuşurken, o dünya rekoruna 14 saniye fark attı; milyonları ayağı kaldırdı.

Bolt! Bolt! Bolt! Tarihin en başarılı sprinteri 100, 200 ve 4x100 metre bayrak yarışında üst üste üçüncü defa Olimpiyat Şampiyonu olarak taçlandı; uykusuz gecelerimiz tatlandı. Bizim Jamaikalı son diyor ya tadımız kaçıyor.

Cheick Sallah Cisse... Klasik futbolcu soyadı olsa da aslında o tekvandocu; kuvvetle muhtemel ülkesinde de yılın sporcusu. Sayesinde Fildişi Sahili'nin ilk Olimpiyat Madalyası altın.

Çağla Büyükakçay Olimpiyat'ta yer alarak hayalini gerçekleştirdi. Evet tenisimiz böylece 47 ayın sultanında sonunda görücüye çıktı. Profili, bu ülkenin çoğu sporcusundan o kadar farklı ki... Daha gidecek çok yolu var!

Denize son balıklama atladığımda elimi kesmiştim yıllar evvel. Benzer kesikler, üstüne büzükler tartan pistte uçarak Bahama'ya 400 metrede altın getiren Shaunae Miller'da da vardı. Güzeller güzeli Allyson Felix gümüşte kalıyor; atletizm dünyasında nurtopu gibi bir sorun doğuyordu...

Etiyopya'da neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Maratonu ikinci bitiren Feyisa Lilesa bir hareket yaptı; benim payıma da saatlerce okuma kaldı. Ülkesindeki politik tutuklulara dikkat çeken atlet, dönüşte neyin kendisini beklediğini bilmiyor; belki idam, belki de hapis diyor.

Fiji'nin artık Olimpiyat Madalyası var; güzel mi güzel. Altını da var; özel mi özel! Yedili ragbi nüfusu bir milyon bile olmayan haritadaki bir noktayı güldürdü. Hâl böyle olunca da bu branşın Yaz Oyunları'nda işi ne diyen bendenizi ziyadesiyle düşündürdü...

Güney Afrika'nın bayrağını kapanışta taşıyan Caster Semenya'nın başına gelenler, malum pişmiş tavuğun başına gelmedi. Fırtına gibi eserken önce doping arandı, ardından cinsiyeti masaya yatırıldı. Kadın dediler, yarışmasına izin verdiler. Bu sefer de doğuştan gelen testosteron seviyesi tartışılıyor, hakkında yine ırkçı yorumlar yapılıyor, o ise karısına sarılıyor.

Hamblin ile D'Agostino. Yalanım yok; 5000 metrede koşan bu iki atleti tanımıyordum. Hamblin düşünce ona takılan Amerikalı kendisini yerde buldu. İlk D'Agostino kalktı, düşmesine neden olan Yeni Zelandalıyı koşmaya ikna etti. Çünkü bu Olimpiyat'tı; vazgeçmeyip yarışı bitirmek her şeyden anlamlıydı. Umutsuzluğa kapıldığınızda, dizindeki ciddi sakatlığa rağmen D'Agostino'nun sekerek koştuğu turlara bakın ve sevdiklerinize sarılın!

Ipanemalı kızı hiç Gisele Bündchen hayal etmemiştim ya neyse. Türkiye'nin en güzel yöneticisi Nevzat Aydın'ın da dediği gibi Ipanema belki onun markası ama şarkıda benim aklımda canlanan bir başkası. Hadi o bana kalsın; şarkının Astrud Gilberto yorumu da fonda çalsın...

İngiltere 20 yıl önce 1 altın almıştı; şimdi 27. Amerika'nın ardından ikinci oldular; “nazar etme ne olur, çalış senin de olur”cular “biz demiştik” oldular.

Jimnastik onun sayesinde her evde izlenecek gibi gözüküyor; yaptıkları aklın sınırlarını zorluyor. Uyuşturucu müptelası annesinin elinden ufacıkken alınan Simone Biles'ın azmi bize her şeyin mümkün olduğu anlatıyor. Henüz 19'unda, boynunda dört altın, bir bronz madalya!

Kosova'nın ilk Olimpiyat heyecanıydı, sadece çiçeği burnundaki ülkenin değil, yolu o topraklardan geçen herkesin gözü ondaydı. Judoda kadınlar 52 kiloda Kelmendi tarih yazdı; tarih onu yazdı.

Ledecky diye bir Amerikalı, yaptıkları yapacaklarının teminatı! 15'inde altınla tanışan kızın Olimpiyat'ta şimdilik beş birinciliği, bir de ikinciliği bulunuyor; dünya rekorlarını çekirdek çitler gibi kırıyor. Böyle giderse, Phelps'ten sonra tarihin en iyi ikincisi geliyor.

olimpiyatlarin-alfabesi-178823-1.

Maratoncu Guor Marial Londra 2012'de Olimpiyat bayrağı altında koşmuştu, Rio'da artık tanınan ülkesi Güney Sudan'ın. Ülkesindeki iç savaşta 8'i kardeşi olmak üzere 28 akrabasını kaybeden atlet, 16'sında Amerika'ya sığınıp hayata tutunmuştu. Annesini 20 yıl sonra gördüğü anın fotoğrafına bakın, uzun uzun ağlayın!

Neymar çok istedi altını. 2014 Dünya Kupası yarı finalinde Almanya, ev sahibi Brezilya'yı yiyip bitirirken, o sakatlığı yüzünden sahne alamamış; gemisini kurtaramamıştı. Rövanşı sonunda alan kaptan, finalde önce perdeyi açtı; ardından seri penaltılarda son atışı yapıp samba yaptı. İnanması zor da olsa, bu iki devin futboldaki ilk Olimpiyat altını!

Okçuluk izledik ulusça bir akşam. Esbab-ı mucibesi 17 yaşındaki bir çocukta saklıydı. Mete Gazoz bir akşam sosyal medyada en çok konuşulanlardandı. Ardından Yasemin Ecem Anagöz geldi, bizleri yine koltuklarımıza çiviledi. Çıtayı yükselttiniz gençler, artık gözümüz üstünüzde!

Özçekim hayatımızın olmazsa olmazı. Çoğu selfie desin, biz onu “öz”ümüze alalım, Olimpik ruhun kardeşlik demek olduğunu bir kareyle anımsatalım. Kore'nin bir ömür önce savaşan iki yakası bir fotoğraftaydı; iki jimnastikçinin verdiği barış mesajıydı.

olimpiyatlarin-alfabesi-178824-1.

Porto Riko'nun ilk altını için totem yaptı bu satırların yazarı. Teniste kadınlar finalinde Kerber setleri eşitlediğinde yattım, uyuyamadıysam da sonuca sabahın köründe baktım. Puig'in kazandığını okuduğumda ne yaptıysam, kedi de uzun süre bana baktı.

Raketlerin savaşı yine inanılmazdı. Olimpiyat altını dışında her şeye sahip dünyanın 1 numarası Djokovic, Rio'ya gözyaşları içinde veda etti. Onu deviren Del Potro, Nadal'ı yarı finalde geçtiyse de zafer yine Andy Murray'nin oldu.

Singapur'un ilk Olimpiyat altınını alan Schooling 100 metre kelebekte zafere ulaşırken, hayranı olduğu Phelps'i geride bıraktı. O an tüm dünya ikilinin sekiz yıl önce çekilmiş fotoğrafına baktı! Boynuzun kulağı geçmesi haber değil de Phelps'in geride kalması tüm dünyada manşetlerdeydi...

Şanssızlık veya basiretsizlik sonucuna ne derseniz deyin, kadın basketbol milli takımımız yarı finalin ucundan döndü. Yine de ülke tarihinin en başarılı milli takımına şapka çıkarıyor, ikinci Olimpiyatında ikinci baharını yaşayan Nevriye'ye tüm kariyeri için teşekkür ediyoruz.

Türkiye'nin karnesinde bir altın, üç gümüş, dört bronz yazıyor; dört yıl önceye göre daha çok madalya aldık; genel sıralamada ise yerimizde saydık. Bir zamanlar evde oturan yüzde 50'yi temsil eden Rıza Kayaalp açılışta bayrağı taşıdı, gümüşte kaldı. Altın sadece Taha Akgül ile gelirken, 400 metre engellide devşirme atlet Escobar'ın aldığı bronz görülmeye değerdi.

USA! USA! Amerika, Doğu Bloku'nun olmadığı Los Angeles 1984'ten bu yana en başarılı sonucu aldı. Parkede erkekleri başta zorlandıysa da sonradan toparladı, kadınları şov yaptı. Başkanlık seçimleri öncesinde belki de en siyah takım onlardılar. İlk türbanlı sporcuları Ibtihaj Muhammed eskrimde bronz aldı; Simone Manuel yüzme tarihinin altın alan ilk siyah sporcusu olarak taçlandı. Unutulmayalım o ülkede bir zamanlar siyahların havuzda yüzmesi yasaktı!

Ürdün'ün artık altını var. Evet, Ürdün'ün! Baktığınızda Rio'yu bizimle aynı sayıda altınla kapatıyorlar. Tekvandoda altına ulaşan Ahmet kardeşimizi ülkede hanlar hamamlar bekliyor.

Van Niekerk koşmadı adeta uçtu. 400 metrede dünya rekorunu kıran Güney Afrikalı atlet, bir de en kötülerin yarıştığı sekizinci kulvarda koşuyordu. Hocasının 74 yaşında olduğunu anımsatmalı; Barış Manço'dan istek yapmalı: Süper Babaanne!

Whitlock imdadıma yetişti doğrusu. Malum bizim alfabede olmadığından zorlu bir harfi sayesinde kolayca yazdım. Britanya adına jimnastikte iki altın, bir bronz alan yakışıklının Tokyo'da neler yapacağı şimdiden merak konusu; tıpkı ülkemizi heyecanlandıran Tutya Yılmaz gibi.

Yüzmede Phelps tarih yazarken, tarih de Yusra'yı ve arkadaşlarını yazıyor. Olimpiyat tarihinin en başarılı sporcusu Rio'yu 5 altın, 1 gümüşle tamamlayıp madalya sayısı toplamda 23 altın, 3 gümüş, 2 bronza çıkardı. Adeta başlı başına bir ülke gibi olan havuzların süper yıldızı bir tarafa, Rio'da geldikleri toprakları başka bir bayrak altında temsil edenler de vardı. Kim bilir belki de o mülteciler takımının yıldızı Suriyeli bir yüzücüydü.

Zor dostum zor! Tokyo'yu beklemek çok zor!

olimpiyatlarin-alfabesi-178825-1.