Olmazı olduran direniş: 15 yıllık mücadele zaferi getirdi

Asena TUNCA

Alamadıkları tazminat hakları için direnen Uzel Makine emekçilerinin tüm talepleri, 15 yıllık mücadelenin ardından kabul edildi. Tazminatları ve içerde kalan maaşları ödenmeden işten çıkarılan 2 bin 200 emekçiden geriye kalan 150 emekçinin mücadelesi zaferle sonuçlandı.

Nakliyat İş’te örgütlü emekçilerin 5 aylık maaşları ve kıdem ve ihbar tazminatları 15 yıldır ödenmiyordu.

Türkiye’deki ilk büyük sanayi işletmelerinden olan ve 1960’lı yıllarda yerli traktör üretmeye başlayan Uzel Makine, 2008 yılında iflasa sürüklendi. 2013 yılında resmen verilen iflas kararının ardından tasfiye işlemleri başladı. Emekçilerin hakları yıllar boyu ödenmedi.

Uzel Makine direnişinin sermaye sınıfına karşı büyük bir mücadele olduğunu belirten Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “Uzel Makine büyük bir işletme. Ancak, fabrika zamanla büyük tekellere ve aile içindeki miras kavgalarına direnemedi ve 2 bin 200 emekçi 5 aylık maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları verilmeden ortada bırakıldı. Arazi, 223 milyon 700 bin gibi rakama peşkeş çekildi. Biz bu kararı bozdurduk. Vera Varlık ipotekli borçları için ihaleye çıktı. Bu ihaleye giren KİPTAŞ 320 milyon 150 bin teklif verdiğinde Vera Varlık ihaleyi geri çekti. Bu yaşananların ardından 2 bin 200 emekçi işsiz kaldı. Başlangıçta Türk Metal Sendikası’nda örgütlenen emekçiler sendikadan haklarını alacağına dair söz aldı. Gelgelelim sendika emekçilere verdiği sözü tutmadı. Bu mücadele hem sarı sendikaya hem de sermayeye karşı verildi” diye konuştu. Sembolleşen çadırı kaldıracaklarına dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Bu direniş, ‘olmayacak’ denilenin bile olabileceğini gösterdi. Kâğıt üzerinde Uzel diye bir fabrika bile kalmadı. Emekçiler Vera Varlık, Boğaziçi ve Rams gibi firmalarla mücadele etti. Bu direniş, emekçilerin her koşulda kazanabileceğini gösterdi. Sendikal mücadeleye örnek bir mücadele sergiledik” ifadelerini kullandı.

Fabrika işçilerinden Ahmet Akgül, 15 yıllık direnişi BirGün’e anlattı: “Direnişimiz 2008’de başladı. O günden bu yana kararlılıkla direnişi omuzladık. Davalar, ihaleler, satışlar devam etti. Bir sonuç alınamayınca çadır eylemlerine başladık. Kararlılıkla direndik.”

İnatla mücadelelerini sürdürdüklerini belirten Akgül, “Bu işin çözülmek zorunda olduğunun farkına vardılar. Süresi önemli değildi. Taleplerimiz bugün kabul edilmezse biz direnmeye devam edecektik. İlmek ilmek mücadeleyi ördük” şeklinde konuştu.

İNATLA DİRENMEK GEREK

Halihazırda direnen emekçilere de çağrı yapan Akgül şunları söyledi: “Direnmeden olmuyor. Her koşulda kazanabiliriz. Ancak, inatla direnmek gerek. Patronlar haklı taleplerimizi gasp ettiyse direnmekten başka hiçbir çözümümüz yok. Direnmek bizim gerçekliğimiz ve mecburiyetimiz. Direnen ve hakkı gasp edilen tüm emekçi arkadaşlar, kararlılıkla direnin ve direnmekten vazgeçmeyin. Direnmekten başka yol yok.”