Google Play Store
App Store

11 Aralık 2002 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile sınırları kesinleşen ve 07 Temmuz 2004 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onanan İTÜ Arı Teknoket Tekno

Candan YILDIZ / Gülşen İŞERİ - İstanbul

 

11 Aralık 2002 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile sınırları kesinleşen ve 07 Temmuz 2004 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onanan İTÜ Arı Teknoket Teknoloji Geliştirme Bölgesi Projesi, 70 bin insanın "konut" hakkını tehdit ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yürütülen "Teknokent Projesi, Küçük Armutlu'nun da dahil olduğu, Fatih Sultan Mehmet, Balta Limanı ve Reşit Paşa mahallelerini kapsıyor. Sınırları kesinleşen bölgede 15 bin konut ve 70 bin insan ikamet ediyor.

 

Daha çok ekonomik ve siyasi gerekçelerle Anadolu'nun farklı yerlerinden gelerek gecekondularda yaşayan Armutlu halkı, yıkılma riskine karşı ortak bir konsey oluşturdu. Dernek temsilcileri ve mahallenin ileri gelenlerinden oluşan 50 kişilik konsey, "tapularımızı alacağız" kararlılığında olduklarını belirtiyor.

Söz konusu projenin "Teknoloji Bölgeleri Geliştirme Kanunu'na aykırı olduğunu belirten Konsey üyeleri, söz konusu kanunda 'Yörede yeterli ARGE ve sanayi potansiyelinin olması şarttır" hükmünün yer aldığını, buna karşın Armutlu'nun böyle bir potansiyeli taşımadığını belirtiyor. 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'da örnek gösteren Konsey üyeleri, "yasalardan söz ediliyor. Projenin kendisi yasaları çiğniyor. Çünkü Yasaya göre; Boğaziçi'nde kömür ve akaryakıt depoları, tersaneler ve sanayi tesisleri kurulumaz" diyor.

Bölgede İstanbul Teknik Üniversitesi başta olmak üzere, Kızılay'ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve şahıs arazilerinin parselleri bulunuyor. Sarıyer 1.ve 2. Asliye Hukuk mahkemelerinde "kaçak ve izinsiz" yapılaşma gerekçesiyle açılan yüzlerce davanın bazıları ise sonuçlandı. Yüzlerce konut için kesinleşmiş tahliye ve yıkım kararı var. Kendilerine şu ana kadar herhangi bir tebligatın gelmediğini söyleyen mahalleli,"Yıllardır akılları neredeydi, elektirik,su, telefon hizmeti getirdiler. Onca emek verdik, bedel ödedik; başımızı koyacak bir yerimiz olsun diye. Vergimizi ödüyoruz, ölürüz de evlerimizi terk etmeyiz" diyorlar.

"Proje sahası boş bir arazi gibi gösteriliyor. Burası okulu, camileri ve cem evi,sağlık ocağı, muhtarlığı ve karakolu, 5216 sayılı Belediyeler Kanunu'na göre İlk Kademe belediyesi ünvanını hak etmiş bir yerleşim merkezidir" sözleriyle itirazlarını dile getiren Küçük Armutlu Cem Evi Başkanı Muhammer Şimşek, başta Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin olmak üzere, iktidar milletvekillerinin vaatlerde bulunduğunu, ancak Şahin'in Teknokent Projesi'ne imza atanlar arasında olduğunu öğrendiklerini söyledi. Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: " Bu mahalle halkı önce kendine güvenmelidir, sorunlarına kendi sahip çıkmalıdır. Eğer bu ülkede tüm hukuksal ve yasal anlamda verilen mücadeler sonuç getirmezse, AHİM'e mutlaka gidilir. Ama AHİM'e gidilmeden bu halk bu sorunu çözecek diyorum" Kutu

Şükrü Aydın

Baltalimanı mahalle muhtarı

 

Bu Sanayi Bakanlığı'nın projesi ama arkasında büyük şirketler var.İsimlerini bilemiyoruz. Şu ana kadar resmi bir tebligat gelmedi, geldiği an Türkiye'deki yargı yollarına başvuracağız. Türkiye'deki yargı yolları bitince AHİM'e gideceğiz. Madem ki konut hakkı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde yer alıyor, bunu korumamız gerekiyor diyor halk. Demokratik hukuk devleti, bir yandan hak verip, daha sonra aynı hakkı geri almaya çalışmaz. Ben bunu vermedim diyerek inkar edemez, suyunu, elektiriğni vs.Tamam evlerimz yıkılıyor ama doğrudan doğruya insan haklarımıza saldırılıyor.

 

Mehmet Akdemir- Mahalle Sakini

Okullarımıza gidenler üçünçü kuşaklarımız. Bu proje, bu kuşakların dünden bugüne sosyolojik bütünlüğünü yok etme girişimidir. Nereye gidicek bu insanlar, hangi semtlere nasıl dağılacaklar, hangi konutlara yerleşecekler. Niyet belli; çok değerli topraklarda birilerinin gözü var. Bu paranın iktidarı ise bu halk "karşıyız" diyor. Biz bulunduğumuz yerde; vatan edindiğimiz yerde yaşayamayacaksak, nerede yaşayalım. Barınma hakkımız var, ve biz bu hakkı kullanacağız.

 

Veli Armut- Mahalle Sakini

Biz buranın yerlisiyiz, istemiyoruz yıkımları, direneceğiz sonuna kadar, gereken yerlere başvuracağız. Ölüp de gideceğiz.

 

Mahpip Eryılmaz-Mahalle Sakini

Beni buraya gömüp de götürüler ancak. 15 yıldır buradayım yalnızım, burayı yıkanları Allah'a havale ediyorum. Bizi rahatsız edip duruyorlar yıllardır, kime güveneceğimizi bilmiyoruz

 

Gülden Özen-Mahalle Sakini

Herkes direnecek. Tek güvencemiz evimiz, başka yerlerde evimiz yok. Bu topraklar bizimse barınma hakkımız da var. Herşeyimizi satıp buraya geldik 18 yıl oldu. O zaman neredeydiler, yoksuluz bu kadar acımazsızlık olmaz. Bizde bu vatanın bir parçası değil miyiz, hiç bir yere gitmeyeceğiz, varsa güçleri hepimizi toplayıp denize döksünler. Burası için ben 60 yaşında hapishanede yattım, bu kadar kolay mı?

 

Bülent Bayram- Mahalle Esnafı

15 yıldır burada esnafız, 13 kişi bu bakkaldan geçiniyor. Tek dayanağımız burası. Buranın yıkımı kolay değil; burada bedeller var, çok ağır bedeller ödendi. Asla terketmeyiz.