'Omar ve Biz' Varşova'dan 'en iyi film' ödülüyle döndü

İki göçmenle komşu olmak zorunda kalan emekli bir komutanın hikayesini anlatan "Omar ve Biz", dünya prömiyerini yaptığı Varşova Film Festivali'nde "Ekümenik Jüri En İyi Film Ödülü"ne layık görüldü.

İlk kez izleyiciyle buluştuğu festivalde, "filminin sanatsal kalitesinin yanı sıra aktüel konusunu manevi ve insani yönlere dikkat çekerek işleyiş biçimi" sebebiyle "Ekümenik Jüri En İyi Film Ödülü"ne layık görülen film, Türkiye prömiyerini "56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapacak.

Filmin yapımcı, yönetmen ve senaristi Mehmet Bahadır Er, filmin Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle TRT ortaklığında tamamlandığını söyledi.

Çekimlerin Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde yer alan Behramkale Köyü'ndeki Assos'ta gerçekleştirildiğini aktaran Er, açılış sekansının da Asos Antik Kenti içinde yapıldığına dikkati çekerek, "Medeniyet tasavvuru anlamında çok ilginç bir başlangıç sahnesi var filmin. Çünkü bundan 3 bin yıl önce yapılmış ve yıkılmış, o zamanlar için muasır olarak görülen bir medeniyetin yıkıntısı içinde göçmenlerle başlıyor." ifadelerini kullandı.

Çekim mekanının sembolik bir anlam taşıdığını kaydeden Er, "Filmin tamamı Assos civarında, kaçakların geçiş yaptığı güzergah üzerinde yapıldı. Bu bölgede yaklaşık 1 milyon insanın karşı tarafa geçtiği tahmin ediliyor." diye konuştu.

Senarist Er, filmin konusuna ilişkin şu bilgileri verdi:

"Filmimizin ana karakteri İsmet, bir subay. Ege tarafında bir kasabaya yerleşiyor ve bir site içerisinde yaşamaya başlıyor. Komşusunun hayatını iki göçmen kurtarıyor ve o göçmenleri komşusu evinde misafir etmeye başlıyor. Bu istenmeyen komşuluk ilişkisi bir süre sonra kendini ve karşısındakini tanıma sürecine girerek duyguların yumuşaması ve önyargıların kırılması hikayesi olarak devam ediyor."

Filmin verdiği mesaja işaret eden Er, "Bulunduğumuz şartlar, karşılaştığımız insanlar, onların koşulları veya ülkeler değişebiliyor ama insanlık değişmiyor. Biz gelip geçen göç dalgası, politik süreç her nasıl olursa olsun insanlığımızı muhafaza etmekten sorumluyuz. Filmin anlattığı en temel nokta bu." değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet Bahadır Er, 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gerçekleşecek Türkiye prömiyerinin ardından kasım ayı sonuna kadar 10'a yakın festivale katılacağını belirterek, "Bunlar hep saygın, güzel festivaller. Türkiye'de TRT ortaklığıyla gerçekleşti film. Vizyon sürecini tamamladıktan sonra TRT kanalında izleyicilerle buluşacak." dedi.

Yapımın seyircide iyi bir karşılık bulacağını umduğunu dile getiren yapımcı, çünkü hem sosyal temas hem de sanatsal derinlik olarak doğru bir film olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye prömiyeri Antalya'da yapılacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT ortak yapım desteğiyle çekilen film, Türkiye prömiyerini yapacağı 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin "Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması"nda jüri karşısına çıkacak.

Görüntü yönetmenliğini Aydın Sarıoğlu'nun yaptığı filmde, Cem Bender, Taj Sher Yakub, Menderes Samancılar, Hala Alsayasneh, Uygar Tamer, Ushan Çakır, N'Sele Celia Sophie, Timur Ölkebaş, Ali Emrah Doğan, Volkan Girgin, Sedef Girgin ve Savaş Sezer rol aldı.

Yapım, Türkiye-Yunanistan sınırında yaşayan emekli asker İsmet ile hayatını kurtaran iki göçmeni misafir etmeye başlayan komşusu Sabri'nin hikayesini konu alıyor.

"Omar" ve "Mariye" karakterlerini Türkiye'de geçici göçmen olarak yaşayan oyuncuların canlandırdığı filmde, İsmet'in başından geçenler ve ön yargılarıyla yüzleşmesi anlatılıyor. (AA)