Partisinin MYK toplantısı açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İBB Başkanı İmamoğlu ile ilgili, "Baba-oğul gibiyiz" açıklamasını sözleriyle "Biraz arabesk filmlere dönmeye başladı” eleştirdi. EYT düzenlemesiyle ilgili olarak da konuşan Çelik, "Araya yılbaşı tatili giriyor. Ama bugün itibarıyla Meclis'e sunulacak" dedi. Selahattin Demirtaş'ın 6'lı masa paylaşımına ilişkin de konuşan Çelik, "6'lı masanın nasıl hareket etmesine dair HDP kesiminden pek çok beyan geliyor" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik'ten Kılıçdaroğlu'nun 'İmamoğlu' açıklamasına: Arabesk filmlere dönmeye başladı
Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu ile ilgili baba-oğul benzetmesi hakkında "Biraz arabesk filmlere dönmeye başladı. O onu seviyor, o onu daha çok seviyor. Vahşet, dehşet dram her şey bir arada" yorumunda bulundu.

Çelik, şöyle konuştu: “Biraz arabesk filmlere dönmeye başladı. O onu seviyor, o onu daha çok seviyor. Vahşet, dehşet dram her şey bir arada. Garip de bir tablo. (…) ’Altılı Masa’ denirken bir bütünsellikten bahsedilemeyeceği görüldü. Bir siyasi parti açısından, genel başkanın belediye başkanının miting çağrısını sosyal medyadan öğrenmesi zaten tabloyu ortaya koyar. Kimin kimi sevdiği bizi ilgilendirmez ama bu toplumun önünde politik bir projeksiyon olarak konuyor. Buradan toplum için bir şey çıkmıyor. Kendi meselelerini çözemeyenlerin Türkiye’nin meselelerini çözmeye talip olmasının içi boş olduğu ortadadır."

TARİKATTA İSTİSMAR SKANDALI

BirGün yazarı Timur Soykan’ın kamuoyuna duyurduğu İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını Kadir İstekli isimli müridi ile ‘evlendirmesi’ skandalına ilişkin de konuşan Çelik, ‘en güçlü’ tepkiyi verdiklerini savundu.

Çelik, "6 yaşındayken bir çocuğun uğradığı bu tecavüz, insalık vicdanında reddedilen asla ve asla affedilemeyecek bir suç. Kim olduğu hiç önemli değil, buna izin veren, buna göz yuman kim varsa hesap vermelidir. Bu çirkin eylemin mağduru olan kişinin korunması, mahkemenin hakikatı ortaya çıkarması için sürecin takipçisi olacağız" dedi.

DEMİRTAŞ'IN ALTILI MASA PAYLAŞIMI

Eski HDP Eşp Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 6'lı masa paylaşımına ilişkin de konuşan Çelik, "6'lı masanın nasıl hareket etmesine dair HDP kesiminden pek çok beyan geliyor" dedi.

Çelik, "Bunlardan bir tanesi şu, HDP'den altılı masaya, 'bizi resmen burada bir ortak kabul etmiyorsanız, bizden oy istemeye de gelmeyin' gibi bir yaklaşım var. Öbür taraf buna sessiz kalıyor, sanki onları resmi ortak değil de fiili ortak gibi konumlandırmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

Çelik, buradaki en önemli meselenin milletin karşısına şeffaf çıkmak olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi bu ifadelerde altılı masaya yön verme, altılı masanın içinden bir yetkiyle konuşma şeklinde bir şey ve bu uzun zamandır devam ediyor. Bu tip ifadeler kullanıldığı zaman da altılı masadan daha pozitif karşılıklar geliyor. O açıklamada bir başka bölüm var, asıl altılı masanın ona cevap vermesi lazım. Devleti yeniden inşa etme sürecinden bahsediyor. Bu devleti yeniden inşa etme süreci ne demektir? Altılı masa bu kavramsallaştırmaya ne diyor?"

"EYT BUGÜN MECLİS’E SUNULACAK"

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemeye ilişkin konuşan Çelik, düzenlemeyle ilgili, "Araya yılbaşı tatili giriyor. Ama bugün itibarıyla Meclis'e sunulacak" diye konuştu.

FRANSA'YA TEPKİ: MACRON'UN VİZYONSUZ SÖZÜ UNUTULMAYACAK

Fransa'nın, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un dış politikasının, "Erdoğan karşıtlığı" ve "Türkiye karşıtlığı"na bu süreçte de indirgenmeye devam edilmesinin ‘vizyonsuzluğun ne kadar derinleştiğini gösterdiğini’ söyleyen Çelik, şunları kaydetti: "Macron'un şu vizyonsuz sözü hiç unutulmayacak. 'Rusya'yla konuşan tek ülkenin Türkiye, tek liderin Erdoğan olması kabul edilemez' Bu, çok dar bir rekabet anlayışından bakan, vizyon ortaya koyamayan ve en zor zamanlarda dünyanın içinden geçtiği bu zorluklar karşısında işbirliği yerine çatışma üretmeye devam eden bir zihniyetin ürünü. Bütün bu tablolara baktığımızda gördüğümüz şey şudur. Bu diplomasi anlayışının güncellenmesi lazım ve dünyanın barış için yeni bir yazılıma ihtiyacı var. Aksi takdirde bu çifte standartlarla barışın korunmasının mümkün olmadığı bir kere daha net bir şekilde görülmüştür."