İktidarın ajandasındaki tartışmalı düzenlemeler için gece gündüz çalışan Meclis, uluslararası iklim anlaşmasını beş yıldır gündemine almadı. Paris İklim Anlaşması onaylanmazsa ticaret ambargosu gelebilir.

Onay verilmezse ambargo kapıda

BirGün ANKARA

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Sözleşmesi kapsamında, iklim krizinin azaltılması ve finansmanı hakkında 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması, iktidarın ayak sürmesi nedeniyle beş yıldır TBMM’de bekletiliyor. BM üyesi 193 ülkenin 187’si tarafından onaylanan anlaşma, bir süre daha onaylanmazsa ticari ambargolar gündeme gelecek. Bu tehlike, son olarak iklim krizine karşı alınacak önlemleri belirlemekle görevli TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu’nda gündeme geldi.

Konuyla ilgili TBMM’de milletvekillerine bir sunum gerçekleştiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektörler Ve Girişimcilik Daire Başkanı Ahmet Saygın Baban, “Ülkemizin artık İklim Anlaşması’nın dışında kalması demek aslında dünyanın dışında kalması demek. Eğer İklim Anlaşması’nı onaylamazsak serbest ticaret anlaşmalarını bile imzalayamayacak konuma geliyoruz” dedi.

2016’dan bu yana onaylanmayan anlaşmanın dış ticaretin durması tehlikesini de beraberinde getirdiğini ve anlaşmanın sadece Eritre, Irak, İran, Yemen ve Libya ile birlikte Türkiye tarafından onaylanmadığını vurgulayan TOBB yöneticisi Baban, “G20 ülkeleri arasında Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek ülke konumundayız şu anda, biraz bu realiteyi de göz önüne almamız gerekiyor. Bu bizim için ciddi bir tehdit” diye konuştu. Baban'a muhalefet milletvekilleri destek verdi.

FAZLASINI ALMA PEŞİNDE

MHP Milletvekili Hasan Kalyoncu, TOBB yöneticisi Baban'a ve aynı görüşü savunan milletvekillerine tepki gösterdi. Kalyoncu, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması’na karşı olmadığını savunarak, "Çıkarlarınca alabildiği kadar fazlasını alma peşinde ve bunun için çalışıyor yani ülkenin çıkarları doğrultusunda” ifadelerini kullandı. Komisyonun AKP’li Başkanı Veysel Eroğlu ise Paris İklim Anlaşması’nın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi. 2015 yılında imzalanan ve 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması, küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönemdeki gibi iki derecenin altında tutulmasını, tercihen 1,5 derecenin hedeflenmesini öngörüyor. Anlaşma ile her ülke, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini belirliyor. Belirlenen hedeflerin en çok beş yılda bir yeniden şekillendirilmesi planlanıyor. Anlaşma çerçevesinde gelişmiş ülkelerin, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri ve yenilenebilir enerjiye geçmeleri için gelişmekte olan ülkelere maddi yardımda bulunması da öngörülüyor. BM’nin, anlaşmanın dışında kalan ülkelere ticaret ambargosu uygulaması da planlanıyor.