Salgın döneminde mevsimlik tarım işçileri için açıklanan önlemler hayata geçirilmedi. Ulaşım, çalışma ve barınma koşulları işçilerin yaşamını tehdit ediyor. Yevmiyeler, tarım işçileri ile ailelerini açlığa mahkûm ediyor

Önlemler lafta kaldı işçilerin hali perişan

Kalkınma Atölyesi, her hafta yaptığı salgın sürecinde mevsimlik gezici tarım işçilerine ve onların çocuklarına ilişkin gelişmelerin 25 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasındaki gelişmeleri kapsayan dokuzuncu haritayı önceki gün yayımlandı. Buna göre, tarlaya ulaşım ve çadır yerleşiminin dayattığı koşullar mevsimlik tarım işçilerinin yaşamını tehdit etmeye devam ediyor.

MASKE BİLE DAĞITILMAMIŞ

Mart ve nisan aylarında mevsimlik tarım işçileri için salgın döneminde alınacak önlemlere dair birbiri ardına karar/genelgeler yayımlandı. Çadırlarda hijyenle ilgili gerekli tedbirlerin alınacağı, işçilere koruyucu ekipman sağlanacağı ve düzenli sağlık taraması/test yapılacağı belirtildi. Ancak Kalkınma Atölyesi’nin tarım aracılarıyla yaptığı görüşmeler, bu kararların kâğıt üzerinde kaldığını gösteriyor. Adana’da bir tarım aracısı şöyle diyor:

“Doğukent’ten Zırığ köyüne her gün işçi taşıyorum. Doğankent’te 100-110 çadır var. Buraya sağlık kontrolü, maske, gıda dağıtımı için gelen giden olmadı. İşçiler hep aile, hepsi aynı kaptan su içiyor. Pamukta aralarındaki mesafe 30 cm, öteki türlü zaten çalışılmaz. Kimsenin sosyal mesafeye baktığı yok, serviste sağlasa bile tarlada sağlaması mümkün değil.”

Afyonkarahisar’dan bir tarım aracısı ise şunları söylüyor: “Sultandağı’na Mardin, Batman, Şırnak’tan geldik, sekizinci aya kadar buradayız. Sonra Düzce’ye fındığa gideriz. Toplam 100 işçim var. Burada çilek ve kiraz işi yapıyoruz. Elektrik, su, banyo, tuvalet yok çadır alanında. Gelirken sağlık kontrolü yapıldı, bir de geçen gün geldiler. Ama maske, gıda dağıtımına gelen olmadı. Çadır alanı bizim için sıkıntılı. Burada hiçbir şey yok, işçilerim mağdur, çok zor durumdayız.”

Tarım aracıları, mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının uzaktan erişime erişemediğini de anlatıyor. Bir tarım aracısı, “5-6 çocuk var, okula gidiyorlardı, şu an uzaktan eğitime bakamıyorlar” diyor. Bir diğer aracı, okul çağında 25 çocuk olduğunu belirterek, “Şimdi buradalar. Uzaktan eğitimi bazıları takip ediyor ama bazıları edemiyor, pek de imkânları yok. Zaten zor şartlarda çalışıyoruz” diye konuşuyor.

HATAY’DA TARIM İŞÇİSİNE SEFALET ÜCRETİ!

Kalkınma Atölyesi’nin raporunda Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulları’nın saptadığı yevmiyelere de dikkat çekiliyor. Belirlenen yevmiyeler, işçileri sefalete mahkûm ediyor. Bunun son örneği Hatay’da yaşandı. Hatay’daki İl Koordinasyon Kurulu, 28 Mayıs’ta yaptığı toplantıda, pamuk çapa yevmiye ücretini tüm işçiler için 52 TL olarak belirledi. Üstelik kurul kararına göre tarlada 10 saat kalacak olan işçilere yemek de verilmeyecek. Saat 06.30’da işe başlayacak olan işçi 16.30’dan önce işi bırakırsa, işçinin yevmiyesi kesilecek.

Buna göre 40 derece sıcakta 30 gün çalışan işçinin aylık geliri sadece bin 560 TL olacak. Bu tutar, net 2 bin 324 TL olan asgari ücretin sadece yüzde 67’sine karşılık geliyor. Oysa İş Kanunu’nun 39’uncu maddesine göre asgari ücret, iş sözleşmesi ile çalışan, İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan tüm işçiler için geçerli. Dolayısıyla bu karar yasalara aykırı.