4 Kasım 2016’da eş başkanları ve milletvekilleri tutuklanan HDP, operasyonların yıl dönümünde açıklama yap. Parti, tutuklu isimlerin mesajlarını da kamuoyu ile paylşatı

Operasyonun  4. yıl dönümü: HDP’den açıklama ve tutuklu isimlerden mesajlar

HDP, 4 Kasım 2016'da Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu HDP'lilere yönelik tutuklama operasyonunun 4'üncü yılında açıklama yaptı. Parti ayrıca, tutuklu bulunan isimlerin mesajlarını kamuoyu ile paylaştı.

HDP MYK'dan yapılan açıklamada, HDP için "Demokratik siyaset halktan aldığı güç ve meşruiyet kaynaklarıyla bütün saldırılara rağmen her zamankinden daha güçlüdür ve bütün engellere rağmen inançla, dirençle yoluna devam etmektedir" ifadesi kullanıldı.

Tutuklamalara ilişkin ise şöyle denildi: “Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekillerimizin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz tutuklandı. Halk iradesi gasp, belediyeler işgal edildi; Meclis iradesi hiçe sayıldı. Anayasal rejim tümüyle askıya alınarak, ülkeye tek partinin kutuplaştırıcı, dışlayıcı, savaşçı anlayışı dayatıldı” denilen açıklamada, "4 yıl önce başlatılan bu darbe pratiği, partimiz ve partimize oy veren milyonların iradesi üzerinden demokratik siyaset alanını hedef almıştır. Bugün rehin olan sadece seçilmişlerimiz değil; halk iradesinin kendisidir."

Açıklamanın tam metni ise şöyle:

"2015’te yürürlüğe konulan ve 4 Kasım 2016 tarihinde bir üst aşamaya geçirilen siyasi darbenin üzerinden 4 yıl geçti. Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekillerimizin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz tutuklandı. Halk iradesi gasp, belediyeler işgal edildi; Meclis iradesi hiçe sayıldı. Anayasal rejim tümüyle askıya alınarak, ülkeye tek partinin kutuplaştırıcı, dışlayıcı, savaşçı anlayışı dayatıldı.

4 yıl önce başlatılan bu darbe pratiği, partimiz ve partimize oy veren milyonların iradesi üzerinden demokratik siyaset alanını hedef almıştır. Bugün rehin olan sadece seçilmişlerimiz değil; halk iradesinin kendisidir.

Bu darbe süreciyle birlikte 4 yıl sonra ortaya çıkan tablo gayet açıktır. Demokrasi güçlerinin en dinamik öncü gücüne; HDP’ye yönelik başlatılan saldırı sadece toplumun bir kesimiyle sınırlı kalmamıştır. 4 Kasım sürecinin başbakanı azledilmiş, 4 Kasım darbesi için kalkan eller daha sonra cezalandırılmıştır. Çünkü darbe mekaniği halk iradesine düşmandır, siyaset zeminini çürütmektedir. Meşruiyetini halk iradesinden ve demokratik siyasetten alan her çevre amasız, fakatsız bu durumun karşısında tavır almak durumundadır. Bugün tecrübeyle sabittir ki, Anayasa bir kez delindi mi, “nasıl olsa bize dokunmuyor” denilerek Anayasal aykırılığa bir kez onay verildi mi, bu saldırılar görmezden gelindi mi, geriye ne Anayasa kalır, ne Anayasa Mahkemesi’nin kararları dikkate alınır ve ne de Meclis iradesi bir anlam ifade eder. AKP’nin bu darbe pratiğiyle zaman zaman uzlaşan, onunla çıkar ilişkileri içerisinde evrensel ve demokratik değerleri pazarlık haline getiren dünya güçleri de bugün darbeyle uzlaşılmayacağını ve demokratik değerlerin pazarlık haline getirilmeyeceğini görmek durumundadır. Bu darbe mekaniğinin bütün azgınlığıyla yürürlükte olmasına ve demokratik siyasetin bütün yönlerine amansız bir saldırı devrede olmasına rağmen, ne demokratik siyaset yenilmiştir ne de darbeciler başarılı olmuştur.

Demokratik siyaset halktan aldığı güç ve meşruiyet kaynaklarıyla bütün saldırılara rağmen her zamankinden daha güçlüdür ve bütün engellere rağmen inançla, dirençle yoluna devam etmektedir. Darbe mekaniğiyle var olmaya çalışanlar; saldırıdan, düşmanlıktan, ötekini yok etmekten başka bir çıkar yol düşünmeyenler her zamankinden daha çaresizdir ve yenilmeye mahkumdur. İçeride halk ve toplum desteğini yitiren; zor ve baskıyla ayakta kalmaya çalışan bu darbeci zihniyet tarihinde olmadığı kadar yalnızlaşmış ve meşruiyetini yitirmiştir. Bu zihniyet artık dünyanın her tarafında zorba ve faşist bir rejim olarak tanınmaktadır. Dünyadaki anti demokratik ve darbeci güçler bile AKP-MHP rejimine açık destek vermekten çekinir hale gelmiştir. Bu anlayış sadece Türkiye toplumu için değil bütün dünya için büyük bir tehdittir. 4 yıl önce rehin alınan önceki dönem eş genel başkanlarımız ve seçilmişlerimizin de ifade ettiği gibi darbeye karşı direnmenin haklılığıyla yolumuza devam ediyoruz. Bu haklı mücadeleden aldığımız güçle, moral kaynaklarımızla, ahlaki değerlerimizle her zamankinden daha güçlüyüz. 4 Kasım darbesinde tutsak alınanlar başta olmak üzere tüm siyasi tutsaklar özgürleşinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Gelecek bizimdir, gelecek halk iradesini esas alan demokratik güçlerindir."

TUUTKLU HDP’LİLERDEN MESAJLAR

HDP, 4 Kasım 2016'da tutuklanan siyasetçilerin hapishaneden gönderdikleri mesajları yayınladı. Eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, milletvekilleri Çağlar Demirel, İdris Baluken, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Abdullah Zeydan’ın mesajları şöyle:

Yüksekdağ: Hakikatimiz, umudun ve direncin yolu

“Değerli halkımız; halkların, kadınların, insanlığın umudu ve direncini temsil eden partimize yönelik saldırılar her gün daha kirli ve hoyrat bir hal kazanarak sürüyor. Ama elbette bizim hakikatimiz ne olursa olsun umudun ve direncin yolundan ayrılmamaktır. Bundan 4 yıl önce 4 Kasım günü bizleri yenebileceğini, yok edebileceğini sananlar yanıldılar, başaramadılar, yine başaramayacaklar. Gün HDP’ye ve tarihsel haklılığımıza dört elle sarılma ve birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirme günüdür.”

Demirtaş: Bugün tükenme noktasına geldiler

“4 Kasım 2016 gecesi evlerimizde baskın yapılarak bizi kaçırıp, hapse attırıp, rehin alanlar bugün tükenme noktasına geldiler. Tam bir çözülüş ve dağılış sürecindeler. HDP’yi yıkma hayalleri kabusa dönüştü. Ne demiştik; ‘biz demir leblebiyiz, bizi çiğnedikçe dişleriniz dökülecek’ ve o gün bu gündür. Bunun için direniyoruz, başarıyoruz, kazanıyoruz.”

Zeydan: HDP dimdik ayakta durabilmiştir

“Uzun yıllardır HDP’ye yönelik saldırılar halkımızın fedakarca duruşu sayesinde boşa çıkarılmaktadır. Tüm bu amansız baskılara rağmen HDP dimdik ayakta durabilmiştir. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların onurlu ve özgür yaşama kavuşması için halkımızla ve tüm arkadaşlarımızla mücadelemizi her zamankinden daha yüksek bir gururla sürdürmeye devam edeceğiz ve tüm halklara onurlu özgür yaşamı mutlaka armağan edeceğiz.”

Demirel: Rehin almalarla sorun çözülemeyecek

“4 yıl oldu! Türkiye’de ne değişti? Baskı, asimilasyon, tutuklamalar gittikçe arttı. Aslında 4 Kasım’ın siyasi bir darbe olduğunu o zaman söylemiştik. Bu siyasi darbe devam ediyor. Açıktır ki çözüm, demokratik siyasetle, halkların, kimliklerin, düşüncelerin özgürce ifade edilmesiyle sağlanır. Tutuklamalar ve rehin almalarla sorun çözülemeyecektir. Ancak ve ancak halkların demokratik iradesini tanımak ve çözüm süreciyle bu sorunun çözümü mümkündür.”

Kışanak: Güçlü bir mücadele hattı kurulmalı

“Son 4 yılda kesintisiz bir şekilde hem yerel hem de genel siyasete katılmalar faşist uygulamalarla engelleniyor. Bu durum açıktır ki sadece Kürt halkının sorunu değil Türkiye’de yaşayan ve demokratik bir yönetim arzulayan herkesin sorunudur. Demokratik siyasete inandığını söyleyen tüm siyasi partilerin bu konuda net bir tutum alması ve güçlü bir mücadele hattı kurması gerekir. Bizler siyasi rehin olarak tutuluyoruz. Ama şunu bir kez daha net olarak ifade etmek isterim ki faşizme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz!”

Baluken: Çözüm, hukuksuzlukların alt edilmesi

“4 Kasım halk iradesine yapılan darbe bugün ülkenin içinden geçtiği siyasi, toplumsal, hukuksal ve ekonomik çöküşün yolunu döşeyen mihenk taşlarından biridir. Bu anlamda halklarımızı ve ülkemizi çöküşten kurtaracak çözüm, halk iradesine yapılan darbe anlayışının içerdiği bütün hukuksuzlukların alt edilmesinden geçmektedir. Sarsılmaz inancımızla, bütün halklarımıza ve yoldaşlarımıza kararlı mücadelemizin sözünü veriyor; bu onurlu yolda herkese başarılar diliyoruz. Aydınlık yarınlarda buluşacağımıza olan inancımla.”

Tuncel: Yolun sonuna geldiler

“HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonları üzerinden dört yıl geçti bu süreç içerisinde Türkiye siyasi, ekonomik kriz derinleşti. Baskılar, saldırılar, gözaltılar, tutuklamalar HDP’nin haklı mücadelesinden ve faşist iktidara karşı tek alternatif olmasından kaynaklanıyor. HDP radikal demokrasi çizgisini esas alarak demokratik, eşit, özgür, ekolojik bir yaşamı kurmak için yaşamın her alanında örgütleniyor ve direniyor. Şimdi özgürlük zamanı ve özgürlüğü örgütleyerek geleceği kurmak her zamankinden daha önemlidir. 4 Kasım siyasi darbesini yapanlar kaybetmeye mahkumdur. Onlar yolun sonuna geldiler. Bizler ise daha yolun başındayız.”