Kişisel spor yazma tarihimin en zor yazılardan biri olabilir bu. Korkuyorum çünkü. Optik Başkan’ı yazacağım çünkü. Çözemediğim bir sevme biçiminin öznesi hakkında yazmak korkutucu çünkü. Layıkıyla anlatamayacağımı biliyorum çünkü. Böyle bir sevilmek bilmiyorum çünkü.

Beşiktaş’ın “Optik Başkanı”, “Son Holigan”ı, yere göğe sığdırmadığı, canı ciğeri, büyük aşkı, erken vedası Mehmet Işıklar 1969 Kadırga doğumlu. Baba Malatyalı. Arnavut damarı anneden. Dededen Beşiktaşlı. İlmi Kabataş’tan, hayatı Beşiktaş’tan. 3 Fen G/343 Mehmet Işıklar.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu. Tarihi ve öğretmenliği de sevmiştir eminim ama Beşiktaş sevgisi Ankara Çubuk’taki öğretmenlik hayatına bir senecik izin verir. Dayanamaz çıkar gelir. Sonrası hep sevmek. Sevmekle ilgili büyük bir dert. Sevmek üzerine kurulmuş bir hayat. Sokak köpeklerini sevmekle, onlara bakmakla, onlara sahip çıkmakla başlayan, Beşiktaş sevgisiyle taçlanan, “Çok sevdik be Abi”yle doruğa çıkan bitmek bilmeyen bir sevme hali. Baştan ayağa sevmek. Tepeden tırnağa sevmek. Öyle yaşamak öyle ölmek.

Karşılığında da o şekilde sevilmek. Ben Beşiktaşlıların onu ne çok sevdiğini bilirdim de jetonum tam olarak Gezi günlerinde düştü. Beşiktaşlı Gezi direnişçilerinin başında sanki Optik Başkan vardı. Bir biçimde ordaydı, bir şekilde getirdiler onu oraya, ordaydı. İspatlayamam ama eminim.

O günlerde herkesin en kıymetli sözünü astığı AKM’nin üstüne, Beşiktaşlılar getirip onun resmini astılar. Optik Başkan, Türkiye devrim tarihinin en önemli isimlerinin yanında, kollarını açmış orda öyle duruyordu. Böyle baktığınızda tablo daha da netleşiyor.

Kalbini sevmekle bozmuş Optik Başkan çok sevdi çok sevildi. Hayatının sisli puslu günleri cezaevi de gördü. Cezaevi çıkışı bir büyük kalabalık meşalelerle, sloganlarla ve elbette sevgiyle karşıladı onu. O kalabalık daha haftası dolmadan cenaze alayı oldu. O gün Beşiktaşlıların ağzını bıçak açmadı, yüzleri yerden hiç kalkmadı, gözlerinin yaşını yüzlerini yıkadı. Sessizliği bozan sloganın “Optik Başkan bize yemek ısmarla! Parasını alırsın sonra!” olduğu rivayet edilir.

On üç yıl oldu. Ne unuttular ne unutturdular. O onları nasıl sevdiyse onlar da onu öyle sevdiler. Açıklanamaz, anlatılamaz, akıldışı bir sevmek. Yattığı yerde de değişmedi bu. Optik Başkan’ın başucunda şöyle yazıyor: “Çok sevilen ve seven oldu, şimdi en çok sevdiğinin yanında…”

Beşiktaş taraftarına sorsak, “Optik Başkan” desek, “Anlatın biraz” desek, eminim ki “Sevdik” diyecekler. Birine bir şey soruyorsun sana cevap olarak “Sevdik” diyor. Daha muazzam bir karşılık düşünemiyorum.

Ruhu şad olsun. Böyle bir sevilmek görülmemiştir.