Organik kurucu  bir sürecin çağrısı

BURCU CANSU

Gezi direnişinin en önemli kazanımlarından biri forumlar oldu. Gezi direnişi esnasında kurulan ve bugüne kadar devam eden Ankara Anıtpark Forumu’nu TTB Merkez Konseyi eski başkanı Eriş Bilaloğlu ile konuştuk. Bilaloğlu oldukça önemli tespitlerde bulundu. Bilaloğlu’nun açıklamaları şöyle:

»Gezi’yi anmak, herhangi bir tarihe işaret ederek somutlayıp tanımlamak zor görünüyor, çünkü o bir sevimli hayalet! Öyle ki O’na ihtiyaç olduğunda ve samimiyetle arzulandığında, ortaya çıkması için herkes uygun davrandığında her zaman ortaya çıkmaya hazır. Zaten bu hali nedeniyle arzulayanlar için sevimli, istemeyenler için korkunç bir hayalet! Bütün muhteşemliğiyle ilk “göründüğünden” bu yana bütün çabalara rağmen yok edilemedi, edilemiyor.

»En son referandumda vücut buldu, görünür oldu. Herkes referandum öncesi durumun bir ölçüde de olsa idrakindeydi, başkasına değil önce kendisine sorumluluk biçmesi, ayrıntılara değil hedefe odaklanması, her şeyle değil önceliklerle uğraşması gerektiğini biliyordu ve elinden geldiği kadar böyle yaptı.

»Toplumsal bir harekette milyonları kapsayan geniş bir yüzey ancak sorumlulukla, sorumlu davranışla var edilebiliyor ki bunu sağlayan ana unsur ortak duygu ancak hareket olabilmesi için yüzey genişliği yetmiyor. Çünkü yüzeyin geniş, yaygın ve bir arada hareketi herhangi bir an’da ortaya çıkabiliyor ve kırılgan.

Gezi artık bu topraklarda görünür olması için çağırmayı başarabildiğimiz toplumsal mücadelenin bir hayalet yaşam formu. Gezi görünür olmadığı anlar boyunca da yaşıyordu. Nerede mi, içtenlikle ve ısrarla sürdürülen sayılarını bilmediğimiz irili ufaklı forumlarda, isimlerini sıklıkla andığımız yitirdiklerimizde, üzerine yazılanlarda, tartışmalarda, bir direnişte, işçi eylemlerinde, grev hazırlıklarında oralarda dolandığı, varlığı zaten hissediliyordu ama en çok da ondan çok ama çok korkanların yüreğinde ve aklında yaşıyordu.

İsteyen herkesin sorumluluk ve görev alabildiği, farklı ve eşit olarak bir arada olabildiği, bu sayede özgürlüğü beş duyusuyla hissedebildiği, bütüne, bütünün eylemliliğine zarar vermemek için özel olandan kaçınmayı başarabildiği, kamusal olana yönelip/dahil olduğu ve organize olarak yer alabildiği bir toplumsal hareketin çakma değil organik bir kurucu süreç olacağı açıktır.

»Hayalet bugünlerde önce hırsızlığı mahkum ederek, meşru bir zeminde gayrimeşru olanı tanımayacak sivil itaatsizlikle kurucu sürecin zeminine çağrı bekliyor deniyor, benden söylemesi.