İsveç’te yaşanan hükümet krizi on günü geride bıraktı, faizler milim kıpırdamadı, dolar rekor kırmanın köşesinden geçmedi, çarşı pazar açık; millet, Noel ve yeni yıl alışverişinde. İsveçliler 56 yıl sonra ilk kez bir erken seçime gidecek. Ekonomik ibreler şaşırmadı, kimsede panik yok, bir ben şaşkınım. 3 Aralık’ta Başbakan Stefan Löfven, sol azınlık hükümetinin bütçesini Parlamento’dan geçiremeyince erken seçime gidileceğini duyurmuştu. Löfven, 22 Mart 2015’te yenilenecek seçimlere kadar siyasi sorumluluğunu devam ettirecek.
 
İki ay önce kurulmuş bu hükümeti, bütçe görüşmelerinde deviren, Meclis’teki ırkçı parti İsveç Demokratları oldu. 49 parlamenteriyle İsveç Meclisi’ndeki üçüncü büyük parti konumda olan ırkçılar, Sosyal Demokrat Parti ve Çevre Partisi’nin koalisyon hükümetini, dört merkez sağ partinin siyasi gelenekler gereği bütçe görüşmelerinde sunduğu ortak “gölge” bütçesine, “evet” oyu vererek düşürdü. Sağ partilerin yazdığı bütçeyle işlerini götüremeyeceğini söyleyen Sosyal Demokrat Parti’den Başbakan Löfven, önceki hafta çarşamba günü seçim kararını açıkladı.
 
İsveç’te 1958’de daha önce böyle bir erken seçim olmuş. Sol hükümet emeklilik konusunda bir düzenlemeye gitmek istemiş. 30 saat süren görüşmelerin ardından Sosyal Demokrat’ların yapmak istediği emeklilik düzenlemesi oylamayı kazanamayınca erken seçime gidilmiş. Sağ ve sol blok partilerin kendi aralarında oluşturduğu koalisyon hükümetlerinin yönetimine alışık olan İsveç’te, işler 56 yıl sonra bir kez daha tıkandı. Siyaset tıkandı ama piyasa açık. Bu yıl bir rekor beklenmese de yaklaşan Noel için İsveçlilerin 66 milyar kron harcayacağı hesap ediliyor. Hükümet krizinin alışverişin hacmine değil, şekline bir etkisi oldu. Başında icraat yapan hükümeti olmayınca İsveçli, hediyelik eşya satın almak yerine lüks yiyecek içecek mallarıyla Noel ve yeni yıl alışverişini yapıyor. Yine de her şey “Ben işeme bakarım” havasında değil. Siyasi krizi sonrası, İsveç’te göçmen politikalarını istedikleri gibi düzenlemeyen her hükümeti böyle düşüreceklerini açıklayan ırkçı partiye meydanlardan cevap geldi. Protesto yürüyüşleri yapıldı. 
 
Piyasa kriz havasına bürünmese de politikanın kendi içinde belli bir “kirlilik” değişmezi var. Bu, kriz dönemlerinde iyiden iyiye açığa çıkıyor. Seçime doğru giden İsveç’te sağ bloğun lider partisi Muhafazakâr’lardan ırkçı parti İsveç Demokratı’yla işbirliğine gidelim görüşleri yükseliyor. Muhafazakâr Parti’nin, ırkçılarla işbirliği yapılmaz prensip kararı var. Şimdi partinin yerel politikacılarından “İsveç Demokratlarına görüşülemez damgası vurdukça hak etmedikleri bir dikkat çekme alanı oluşuyor. Neden partinin birini seçip onunla hiç bir zaman çalışmayacağımızı söyleyelim, bu yanlış yola girer” sesleri yükseliyor. Muhafazakâr Parti’nin olası kadın lideri Anna Kinberg Batra’ya göre bu bir alternatif değil. Batra, İsveç Televizyonu SVT’ye yaptığı açıklamasında ırkçı partinin seçim manifestosunda devletin entegrasyon politikalarını yürütmeyi durdurması gerektiği olduğunu hatırlatıyor ve “Bu ülkeye sığınan mültecilere desteğimizi göstermeliyiz” diyor.
 
Benzer tondan sesler solda da var. Sosyal Demokratların, 2010 seçimlerini kaybettiği için koltuğunu bırakan eski kadın lideri Mona Sahlin, Başbakan Stefan Löfven’e fena saldırdı. Sahlin, seçmen olarak kendisinin geçen eylüldeki seçim gibi herkesin aynı şekilde ve aynı duruşlarla seçime gitmesine sinirleneceğini açıkladı ve parti içi bir dedikoduyu basınla paylaştı. “Birilerinden fazla kalmış seçim afişlerinin tekrar kullanılacağını duydum” diyen Sahlin, Başbakan’a kafasını toplaması için Noel ve yılbaşında çok iyi bir tatil yapmasını tavsiye etti.