İş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına yönelik ortak açıklamaları nedeniyle Dışişleri’ne çağırılan 10 ülke büyükelçi, bakanlık yerleşkesine geldi. Yerleşkedeki görüşmenin sona ermesinin ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu iletilmiştir" denildi.

Osman Kavala için çağrı yapan 10 büyükelçi Dışişleri’ne geldi

Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan 10 ülkenin diplomatik misyon şefi (Büyükelçi, Daimi Temsilci, Temsilci, Elçi veya Maslahatgüzar ünvanlarından birini taşıyan en üst yönetici), saat 10.00 sularında Bakanlık yerleşkesine geldi.

ABD'nin de içinde olduğu 10 ülkenin Türkiye Büyükelçiliği, dört yıldır hapiste olan iş insanı Osman Kavala'nın tutuklanmasının yıldönümünde bir açıklama yayımlayarak, Kavala'nın tutukluluğunun Türkiye adaletine gölge düşürdüğünü ifade etmişti.

10 ülke, Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı yapmış, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çağrıya tepki göstermişti.

ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçileri, Osman Kavala'nın yargılandığı davayla ilgili açıklamalarından dolayı Bakanlığa çağırılmıştı.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: HADSİZ AÇIKLAMANIN KABUL EDİLEMEZ OLDUĞU İLETİLMİŞTİR

10 ülkenin diplomatik misyon şefinin Bakanlık yerleşkesinden ayrılmasının ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu iletilmiştir" denildi.

Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Ülkemizde devam eden bir davayla ilgili olarak, diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde dün akşam ortak bir açıklama yayımlayan Ankara’daki bir grup Büyükelçi bu sabah Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştır.

Bu ülkelerin Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, sözkonusu açıklamanın Büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir.

Adıgeçenlere, Anayasamızda da kayıtlı olduğu üzere, Türkiye’nin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış ve Türk yargısının bu tür sorumsuz açıklamalardan etkilenmeyeceği hatırlatılmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, bazı ülkelere yönelik verdiği ve yıllardır uygulanmayan kararlarını görmezden gelenlerin, sadece Türkiye ile ilgili davalara odaklanmalarının ve özellikle Kavala davasını sürekli ve ısrarla gündemde tutmaya çalışmalarının samimiyetsiz ve çifte standartlı bir yaklaşım olduğuna dikkat çekilmiş, Büyükelçiler/Maslahatgüzarlar Viyana Sözleşmesi kapsamında görevlerinin sorumlulukları içerisinde kalma konusunda uyarılmışlardır."

AÇIKLAMADA NE DENDİ?

10 ülkenin ortak açıklaması şu şekildeydi:

“Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti. Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.”