Öyle önüne gelene indirilen bir tokat değildi Osmanlı Tokadı. Her kendine güvenenin indireceği bir tokat da değildi ama. Ciddi ciddi uzmanlık gerektirdiğini söylerler. Osmanlı ordusunda evlenmemiş, genç gönüllülerden oluşan yaya birlikleri vardı ya, Azap askerleri denirdi hani, savaşlarda öne sürerlerdi bunları, işte Osmanlı Tokadı konusunda uzman olanlar bunlardı, denir. Önce hafif silahlı düşman askerlerinin üzerlerine çullanır, özel bir vuruş tekniği kullanarak ellerini muhatabının yüzüne olanca hızıyla indirirlerdi. Uzun sürmüş bir eğitimden sonra ulaştıkları bir uzmanlıktı bu.

İkili kavgalarda savrulan tokatlara da Osmanlı Tokadı dendiği olur ama şiddeti ne olursa olsun aynı şey değildir o. Konunun uzmanları Osmanlı Tokadı’na savaş sırasında “silahın elden düşmesi durumunda” başvurulduğunu da söylerler. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ABD’ye yönelik olarak “bunlar Osmanlı Tokadı yememişler” sözleri bu tür cümleleri duyunca kendinden geçenleri yine uçurmuştu ama bu sözler belli ki “silahın elden” düştüğü durumda edilmiş sözlerdi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Türkiye ziyareti sonrası yapılan açıklamalardan çıkardığım sonuç budur benim.

Ne olmuştu? IŞİD’le mücadele koalisyonunun en üst düzey ABD’li komutanı GeneralPaul E. Funk, ABD birliklerinin Menbiç’te kalacağını söylemişti, anımsarsınız. Başka ne demişti Funk? “Menbiç IŞİD’den temizlendi, bunun kalıcı olmasını sağlamak için bölgedeyiz”. Amerikan güçlerinin Kürt müttefiklerini korumak üzere Menbiç’te olduğunu söyleyen Funk, Türkiye’den yapılan açıklamaların kendisini endişelendirip endişelendirmediğine dair soruya ise, “Hayır, benim iş tanımım endişelenmek değil. Benim işim savaşmak” diye yanıt vermişti. Sözleri arasında “bizi vurana sert yanıt veririz” de vardı.

AKP Genel Başkanı’nın grup toplantısında “hele hele bizi vururlarsa sert karşılık veririz diyenlerin ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açık” demesinin nedeni işte generalin bu sözleriydi.

ABD’ye kim tokat vurursa vursun sadece mutluluk duyarım. Eğer ABD tokat yerse bu yediği “ilk” tokat da olmayacak tabii. Osmanlı Tokadı yememiş olabilirler ama, Vietnam’da, Nigaragua’da, Venezuela’da, Suriye’de, 68/78 Türkiye’sinde hayli “ilerici/devrimci” tokadı yemişliği vardır ABD’nin. 68/78’de ABD’ye atılan devrimci tokada Recepbeygillerin kalkan olduğunu da anımsatalım bu arada.

Grup toplantısında yapılan toplantı grup toplantısında kaldı sonuçta. Menbiç’ten ABD askerlerinin çekilmesini isteyen AKP Genel Başkanı, “hiç Osmanlı Tokadı yememiş oldukları çok açık” dediği ABD’ye tam tokat atacak sanıyorduk ki meğer Tillerson’a bir “Osmanlı eli uzatıp” Menbiç’te “Türk ve ABD askerlerinin birlikte konuşlanmasını” önermiş. ABD de herhalde tokat yememek için bu öneriyi değerlendiriyor şimdi.

Bu elbette müthiş bir diplomasi. Eğer ABD kabul ederse, ki neden etmesin, Türkiye, AKP Genel Başkanı’nın, grup toplantısında alkıştan yıkılan salonda “Osmanlı Tokadı”yla korkuttuğu ABD ile Menbiç’te birlikte olacak. Tüm dünyaya, “Suriye’deki müttefikimiz PYD/YPG’dir” diye ilan etmiş olan ABD’nin yanı sıra isim değiştirmiş Kürt güçleri ile de elbette. Bence bir sakınca yok, ama bakalım nasıl açıklayacak durumu yandaşlar.

ABD Güvenlik Ajansı Direktörü’nün “Suriye muhalefeti artık Esad’ı yıkamaz” dediği bir ortamda hâlâ “Esed gitmelidir” rüyaları gören AKP Genel Başkanı’nın, birkaç gün içinde Suriye’deki Kürt güçlerinin, Suriye Ordusu ile birlikte (tabii ki Rusya’nın da onayı/yardımı ile) Afrin’e girecek oluşu karşısında, Menbiç’te ABD’ye sarılmaktan başka seçeneği kalmamış olacak. Bu konudaki iddialar her ne kadar YPG tarafından yalanlansa da çok ciddi olarak dile getiriliyor.

Yani Osmanlı Tokadı’nın kime, nereden geleceği belli olmaz. Suriye’den gelirse şaşırmasın kimse. “Suriye bize Osmanlı’dan kaldı” deyip duranlar hiç şaşırmasın.

Madem Suriye Osmanlı toprağı. Osmanlı Tokadı atmak onun da hakkı.