Google Play Store
App Store

Oxfam’ın küresel eşitsizlik raporunun 2024 verileri, küresel olarak milyarderlerin servetinin 2024'te bir önceki yıla göre üç kat daha hızlı şekilde ve toplam 2 trilyon dolar arttığını ortaya koydu. Buna rağmen, yoksulluk içinde yaşayan kişi sayısı 1990'dan bu yana neredeyse hiç değişmedi.

Kaynak: Haber Merkezi
Oxfam'dan küresel eşitsizlik raporu: Milyarder servetleri 1 yılda 2 trilyon dolar arttı

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'nın da üyesi olduğu Oxfam Konfederasyonu’nun 2015 yılından bu yana hazırladığı küresel eşitsizlik raporunun 2024 verileri, İsviçre’nin Davos şehrinde 20-24 Ocak’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu öncesinde yayınlandı.

2024 raporu, yaygın kanının aksine milyarderlerin servetinin büyük ölçüde kazanılmamış olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, milyarderlerin servetlerinin yüzde 60'ı artık miras, tekelcilik veya yandaş bağlantılarından geliyor.

Öte yandan tarihsel sömürgecilik üzerinde de duran rapora göre Avrupa'daki süper zenginlerin çoğu, servetlerinin bir kısmını daha fakir ülkelerin sömürülmesine borçlu.

Raporda Oxfam'ın dikkat çektiği veriler ve öngörüleri şu şekilde:

  • Önümüzdeki on yıl içinde en az beş yeni trilyoner olacağını öngörülüyor.

  • 2024 yılında tüm dünyada her hafta ortalama 4 yeni milyarderle, yılda toplamda 204 yeni milyarder ortaya çıktı. Türkiye’de ise 2024’te 6 yeni milyarder ortaya çıktı.

  • Oxfam’a göre aşırı servet birikimi büyük ölçüde hak edilmiyor, milyarderlerin servetinin yüzde 60’ı mirastan, tekel gücünden veya yandaş bağlantılarından geliyor.

  • 2023'te Küresel Kuzey'deki en zengin yüzde 1’lik kesim, Küresel Güney üzerinden saatte 30 milyon dolar elde etti.

MİLYARDERLERİN SERVETİ 2 TRİLYON DOLAR ARTTI

Küresel olarak milyarderlerin serveti yalnızca 2024'te 2 trilyon dolar arttı. Bu rakam günlük yaklaşık 5,7 milyar dolara denk geliyor ve bu artış bir önceki yıla göre üç kat daha hızlı gerçekleşti. Türkiye’deki 28 milyarderin serveti günde 19 milyon ABD doları artarak 55,6 milyar ABD dolarına ulaştı.

Dünya Bankası verilerine göre, yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısında 1990'dan bu yana neredeyse hiçbir değişiklik olmadı. Milyarder sayısı 2023'te 2.565 iken, 2024'te 2.769'a yükseldi. Bu kişilerin toplam servetleriyse sadece bir yılda 13 trilyon dolardan 15 trilyon dolara çıktı. Böylece, kayıtların tutulmaya başlamasından bu yana küresel milyarder servetindeki ikinci en büyük yıllık artış gerçekleşmiş oldu.

TRİLYONERLER YOLDA

Geçtiğimiz yıl Oxfam, on yıl içinde ilk trilyonerin ortaya çıkacağını öngörmüştü. Ancak küresel milyarder servetinin daha hızlı artmasıyla bu projeksiyon önemli ölçüde öne çekildi; şu anki oranlarla dünya artık bu süre içinde en az beş yeni trilyoner görme yolunda.

Giderek artan servet yoğunlaşması, milyarderlerin endüstri ve kamuoyu üzerinde daha fazla nüfuz sahibi olması ve tekelci güç yoğunlaşması bu dengesizliğin en önemli sebeplerini oluşturuyor.

Oxfam International Genel Direktörü Amitabh Behar: "Küresel ekonomimizin ayrıcalıklı bir azınlık tarafından ele geçirilmesi bir zamanlar hayal bile edilemeyecek seviyelere ulaştı. Milyarderleri durdurmadaki başarısızlık, geleceğin trilyonerlerini doğuruyor. Milyarderlerin servet birikim oranı -üç kat- artarken, aynı zamanda güçleri de arttı" ifadelerini kullandı.

SERVETLERİN ÜÇTE BİRİ MİRAS

Oxfam'ın hesaplamalarına göre bugün küresel milyarder servetinin yüzde 36'sı miras yoluyla edinilmiş durumda. Forbes'un araştırması, 30 yaş altındaki her milyarderin servetini miras yoluyla edindiğini ortaya koyarken, İsviçre Bankası (Union Bank of Switzerland, UBS), günümüz milyarderlerinden 1.000'den fazlasının önümüzdeki yirmi ila otuz yılda mirasçılarına 5,2 trilyon dolardan fazla para bırakacağını tahmin ediyor.

Özellikle Avrupa'daki süper zenginlerin çoğu, servetlerinin bir kısmını tarihsel sömürgeciliğe ve daha yoksul ülkelerin sömürülmesine borçlu.

VARLIK SÖMÜRÜSÜ SÜRÜYOR

Bu varlık sömürüsü dinamiği bugün de devam ediyor: Oxfam'ın raporunda modern sömürgecilik olarak tanımlandığı haliyle, Küresel Güney'den Küresel Kuzey'deki ülkelere ve bu ülkelerin en zengin vatandaşlarına büyük miktarda para akışı devam ediyor.

ABD, İngiltere ve Fransa gibi Kuzey Yarımküre ülkelerindeki en zengin yüzde 1'lik kesim, 2023 yılında düşük ve orta gelirli ülkeler üzerinden saatte 30 milyon dolar elde etti.

Küresel Kuzey ülkeleri, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 21'ini oluşturmalarına rağmen küresel servetin yüzde 69'unu, küresel milyarder servetinin yüzde 77'sini kontrol ediyor ve milyarderlerin yüzde 68'ine ev sahipliği yapıyor.

Dünya Bankası'nda ortalama bir Belçikalının oy gücü, ortalama bir Etiyopyalınınkinden yaklaşık 180 kat daha fazla.

Düşük ve orta gelirli ülkeler ulusal bütçelerinin ortalama olarak neredeyse yarısını, sahipleri milyarderler arasında olan finans kuruluşlarının borç ödemelerine harcıyorlar. Bu oran, eğitim ve sağlık hizmetlerine yaptıkları toplam yatırımın çok üzerinde.

AFRİKALILARIN ORTALAMA ÖMRÜ AVRUPALILARDAN EN AZ 15 YIL DAHA KISA

İmparatorluk, ırkçılık ve sömürü tarihi, kalıcı bir eşitsizlik mirası bıraktı. Bugün, Afrikalıların ortalama ömrü hâlâ Avrupalılardan en az 15 yıl daha kısa. Araştırmalar, eşit beceri gerektiren işlerde Küresel Güney'deki ücretlerin, Küresel Kuzey'deki ücretlerden yüzde 87 ila 95 daha düşük olduğunu gösteriyor. Küresel ekonomiye güç veren emeğin yüzde 90'ına katkıda bulunmalarına rağmen, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki işçiler, küresel gelirin yalnızca yüzde 21'ini alıyor.

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı Genel Direktörü Şengül Akçar görüşlerini şu şekilde ifade etti:

“Oxfam’ın Davos 2025 raporu, derinleşen eşitsizlikleri ve en kırılgan kesimler üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Yoksullar ve kadınlar, ekonomik krizler ve iklim değişikliği karşısında en ağır bedeli öderken, servet giderek daha az elde toplanıyor. Rapor, dünya ekonomisinin küçük bir zengin azınlığın eline geçtiğini ve bu sistemin giderek daha fazla insanı yoksullaştırdığını ortaya koyuyor.  Küresel eşitsizliğin artmasının temel nedenleri olarak yeni sömürgecilik, tekelcilik ve oligarşik yapıların güçlenmesini gösteriyor.  Yani servetin büyük kısmının gerçek emek ve üretimle değil, miras, tekelcilik ve siyasi bağlantılarla kazanıldığını vurguluyor. Bu tablo, küresel ekonomik ve sosyal adaletin ne kadar büyük bir kriz içinde olduğunu ve acil reformlara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor. Sivil toplum ve bireyler olarak bu adaletsizliğin, bu gidişatın farkına varmalı ve küresel düzeyde adil vergilendirme, tekel karşıtı politikalar ve yoksulluğu azaltmaya yönelik reformları gündemimizde tutmalıyız.”

Oxfam, eşitsizliği azaltmak ve aşırı zenginliği sona erdirmek için hükümetlere şu çağrıları yaptı.

EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRIN

Hükümetler, hem küresel hem de ulusal düzeyde, en varlıklı yüzde 10'un gelirinin en yoksul yüzde 40'tan daha yüksek olmamasını sağlamayı taahhüt etmelidir. Dünya Bankası verilerine göre, eşitsizliği azaltmak yoksulluğu üç kat daha hızlı sona erdirebilir. Hükümetler ayrıca devam eden ekonomik sömürünün temelinde yatan ırkçılık, cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadele etmeli ve bunları sonlandırmalıdır.

EN ZENGİNLERE VERGİ KOYUN

Küresel vergi politikası, en zengin insanların ve şirketlerin payına düşen vergiyi ödemelerini garanti altına alan yeni bir Birleşmiş Milletler vergi sözleşmesinin kapsamına girmelidir. Vergi cennetleri ortadan kaldırılmalıdır. Oxfam'ın analizi, dünyadaki birinci derece mirasçı olan milyarderlerin yarısının, miras vergisi uygulanmayan ülkelerde yaşadığını gösteriyor. Yeni aristokrasiyi ortadan kaldırmak için miras vergilendirilmelidir.

GÜNEY'DEN KUZEY'E SERVET AKIŞINI SONLANDIRIN

Borçları iptal edin ve zengin ülkelerin ve şirketlerin finansal piyasalar ve ticaret kuralları üzerindeki hâkimiyetine son verin. Bunun için tekelleri ortadan kaldırmak, patent kurallarını demokratikleştirmek ve şirketleri, çalışanlara yaşamaya yetecek ücretler ödemeye ve CEO maaşlarına üst sınır koymaya zorlamak gerekiyor. Dünya Bankası, IMF ve BM Güvenlik Konseyi'ndeki oy gücünü yeniden yapılandırarak Küresel Güney ülkelerinin adil bir şekilde temsil edilmesini sağlayın. Ayrıca eski sömürgeci güçler, sömürge yönetimlerinin neden olduğu kalıcı zararla yüzleşmeli, resmi özürler dilemeli ve etkilenen topluluklara tazminat ödemelidir.

Oxfam'ın küresel eşitsizliklere yönelik hazırladığı raporda yer alan diğer tespitler ise şu şekilde:

  • Dünya Bankası'na göre, 1990'dan bu yana günde 6,85 dolardan az parayla geçinen insanların sayısı neredeyse hiç değişmedi.

  • Forbes verileri, küresel milyarder servetindeki en büyük yıllık artışın (5,8 trilyon dolar) 2021'de COVID-19 salgını sırasında gerçekleştiğini gösteriyor. Bunun sebebi büyük ölçüde hükümetlerin ekonomiye trilyonlarca dolar enjekte etmesi.

  • Oxfam verilerine göre, küresel milyarder servetinin yüzde 60'ı yandaş veya tekelci kaynaklardan geliyor ya da miras kalıyor. Daha ayrıntılı bakılacak olursa, yüzde 36'sı mirastan, yüzde 18'i tekelci güçlerden, yüzde 6'sı ise yandaş bağlantılarından ediniliyor.

  • Forbes'un araştırmasına göre, 2009'dan bu yana ilk kez 30 yaşın altındaki bütün milyarderler servetlerini miras yoluyla edindi. Bu durum "Büyük servet transferinin başladığının bir işareti" olarak kabul ediliyor.

  • İsviçre Bankası’na göre, önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde 1.000'den fazla milyarderin mirasçılarına 5,2 trilyon dolar miras bırakması bekleniyor.

  • Amin Mohseni-Cheraghlou'nun araştırması, Dünya Bankası'nın en büyük kolu olan Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası'nda (IBRD) ortalama bir Belçikalının, ortalama bir Etiyopyalıya kıyasla yaklaşık 180 kat daha fazla oy gücüne sahip olduğunu gösteriyor.

  • Düşük ve orta gelirli ülkeler, ortalama olarak ulusal bütçelerinin yüzde 48'ini borç ödemelerine harcıyor .

  • 2023 yılında Afrika'da ortalama yaşam süresi 63,8 yılken, Avrupa'da bu süre 79,1 yıl.