Yeni yıla girdikten iki gün sonra Türkiye müthiş bir felaket haberi ile çalkalandı.

İstanbul Maltepe’de 2 ve 4 yaşında iki çocuğunu pompalı tüfekle öldüren ve sonrada intihar eden bir baba faciası yaşandı.

Annenin cenazelerin başındaki feryadı günlerdir kulaklarımızdan çıkmıyor…

•••

Çocuklarını öldüren ilkkişi değil. Böyle giderse son da olmayacak!..

Düşünün, insanların en değerli varlığı olan çocuklarının ölümünü bile kabul edecek noktaya gelinmişse o toplum çıldırma moduna girmek üzeredir!..

•••

Daha önce benzeri vakaları gördük. 2017 yılında cinayete kurban giden 20 çocuğun yarısı, babası tarafından öldürüldü…

Geçtiğimiz yıl boyunca 409 kadın, yakınları tarafından katledildi.

Son bir ayda ölen kadın sayısı 45.

2010 yılından bu yana ülkede öldürülen 1930 kadının faili eşleri, akrabaları ya da sevgilileri kısaca erkekler!..

AKP iktidarı döneminde kadın ölümleri yüzde 1400 artmış!..

•••

Yukarıdaki tablo, bir toplumun en önemli unsuru olan kadınların üzerindeki vahşeti anlatıyor.

Aslında bir ülkede kadınlara böyle bir muamele yapılmaktaysa bu o toplumun ciddi bir bunalımla karşı karşıya olduğunu gösterir!..

Kaldı ki, bizim kültürümüzde kadın önemli bir yer tutar.

Anadolu, söylenenin aksine anaerkil bir aile yapısına sahiptir.

Ancak 16 yıldır iktidar tarafından uygulanan politikalarla; bir yandan yaşam iklimi ve gelenekler değiştirilmiş, öte yandan ise kadın en arka plana itilmiştir…

Yaşananların temelinde ilk bakışta bu gerçekler yatmaktadır!..

•••

Öncelikle; “Kadınla erkekler eşit değildir” diyen bir otorite ülkeyi yönetmektedir!..

Bu anlayış, yaşamın her alanında farklılıkları yok sayan ve cinsiyetten yaşam biçimindeki değişikliklere varıncaya kadar her konuda, eşitliği kabul etmeyen bir yönetimin varlığına neden oluyor!..

Bu yönetim, demokrasiden uzaklaşan, hak ve özgürlükleri göz ardı eden, adil paylaşımı kabul etmeyen, sömürü düzenini güçlendiren, insana saygı duymayan, işsiz ve aç bırakan, sosyal yardım adı altında adeta sadaka dağıtan, doğal olarak adaleti unutan bir yaşamı yurttaşlarına reva görüyor!..

•••

Bu anlayış, hile, yalan, baskı, korku ve dini kullanıyor!..

Kullanılan enstrümanlar çok vahşi.

Böyle bir vahşeti uygulanmasının nedeni açık; “Korkutulan, sindirilmeye çalışılan, sömürülen, horlanan, aşağılanan toplum önceleri susmak zorunda kalır; ancak zorlanan ve gerilen bu toplum dengeyi kaybeder, bunalıma girer ve patlar!..”

•••

Toplumsal patlama noktasına gelindiğinin farkında mıyız?!...

Çünkü; CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın hazırladığı ‘Türkiye’de Sosyal Bozulma’ raporuna göre;

2016’nın ilk 9 ayında 33 milyon 638 bin 916 kutu antidepresan tüketilmiş.

Türkiye’de madde bağımlılığı, 2011 yılından bu yana 6 yılda 17 kat artmış...

•••

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan intihar istatistiklerine göre; 2015 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1.3 artarak 3 bin 211 kişiye yükselmiş...

İntihar edenlerin yüzde 72.7’si erkek, yüzde 27.3’ü ise kadınmış...

•••

2011-2016 yılları arasında, 232 bin 313 kız çocuğu evlendirilmiş...

2002’den bu yana 440 bin çocuk gelin, doğum yapmış...

Çocuk yaşta resmi nikâhla evlendirilen kızların (16-17 yaş grubu) yüzde 69.9’u, kendisinden 6 ve daha büyük yaşta bir erkekle evlendirilmiş...

Hal böyle olunca “boşanmalar yüzde 37, fuhuş yüzde 790 artmış!”

•••

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre;

Son 10 yılda 250 bin çocuk, istismar mağduru olmuş.

2016’da evden kaçan 2 bin 686 çocuğun bin 806’sı kız çocuğuymuş!...

•••

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre;

Geçtiğimiz yıl; 387 çocuk, cinsel istismara uğramış.

332 kadına cinsel şiddet uygulanmış…

Çocukların cinsel istismarı yüzde 434, kadınlara olan cinsel taciz yüzde 449 artmış!..

•••

Neden bu durumdayız?!

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarının etkisi olduğu bir gerçek!..

Bakın fetvalarda neler buyurmuşlar;

9 yaşında kız çocuğu ve 12 yaşında erkek çocuğu buluğa erdiği için çocuk yapabilmesi nedeniyle evlenebilirler.

Babalar kız çocuklarına şehvetle bakabilirler...

•••

Bunlar bir kamu kurumu tarafından yazılırsa başkaları neler demez!..

“6 yaşında kız çocuklarıyla evlenilebilir. Babalar kız çocuklarına şehvetle bakabilir!..” diyen ulema bozuntuları ortaya çıktı…

“Pantolon, mini etek giyen kadınlar zina yapmış sayılır!.. Şortla otobüste dolaşmak günahtır…” diye bağıran şehvet düşkünleri sokaklara döküldü…

İş öyle bir noktaya geldi ki; imam hatip lisesinde görevli felsefe öğretmeni “Kız öğrencilerin giydiği eşofman onları çıplak yapar” şeklinde sosyal medyada paylaşımlar yapabildi...

Din kisvesi altında kadın ve çocukları sadece cinsel obje olarak gören bir saldırgan güruh iktidarın uygulamalarını fırsat bilerek geçmişte görülmedik bir biçimde pervasızca sokağa indi...

•••

Bir de ekonomi tarafına bakalım;

TÜRK-İŞ’in Aralık 2017 raporuna göre:

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırıbin 608, 13 TL’ye,

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise yani yoksulluk sınırı5 bin 238,22 TL’ye yükseldi...

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise bin 989 olarak gerçekleşti.

Asgari ücretin net 1603 TL olduğunu ve en az 10 milyon çalışanı ilgilendirdiğini düşünürsek durumun vahim olduğu ortaya çıkar…

Üstelik aile gelirinin borca oranı Aralık 2002’de yüzde 4.7 iken, Aralık 2016’ya gelindiğinde yüzde 57’ye ulaşmış durumda olması ayrıca önem taşır...

•••

Tüketicilerin banka borcu 2002’de 6.6 milyar TL iken 2016’da 419.6 milyar TL’ye, çiftçilerin bankaya borcu ise 5.1 milyar TL’den 73.4 milyar TL’ye yükseldi…

BDDK verilerine göre, nüfusun yüzde 50.6’sı, yani yaklaşık 41 milyon insan, bankalara borçlu!..

İşsiz sayısı 10 milyona yaklaştı…

Her 4 gençtenbiri işsiz. Yükseköğrenim görmüş her 5 kişiden ancak biri iş bulmuş.

•••

Kısaca aş yok, iş yok

Baskı, sindirme ve korkutma çok!

Hak hukuk ve adalet kaybolunca insanlar çıldırmayla karşı karşıya...

Çocuklarını başka hangi nedenle katledebilirler ki?!..